Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Davacı, davalı şirketten satın aldığı araçta sonradan ortaya çıkan gizli ayıp niteliğindeki arıza nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değişimini talep etmekte olup, mahkemece davanın 2 yıllık zamanaşımı ve 3 yıllık garanti süresi içerisinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dava konusu aracın 27/11/2013 tarihinde satın alındığı, davalı tarafından 3 yıl süre ile garanti verildiği, araçta oluşan gaz kesme şikayeti nedeniyle 04/03/2016, 24/03/2016 ve 12/07/2016 tarihlerinde bahse konu aracın davalı şirkete ait yetkili serviste garanti kapsamında onarım gördüğü hususları ihtilaf dışı olup; uyuşmazlık, dava konusu araçta üretimden kaynaklanan gizli ayıp bulunup bulunmadığı, garanti süresi içerisinde meydana gelen arıza nedeniyle garanti süresinden sonra dava açma hakkının zamanaşımına uğrayıp uğramayacağı hususlarında toplanmaktadır....

    Somut olayda; aracın km'siyle satış tarihinden evvel oynandığı ve aracın bu hali ile davacıya satıldığı dosya içeriği ile sabit olup, söz konusu ayıp, mahiyeti itibariyle gizli ayıp kapsamında kalmaktadır. TBK 219/1 maddesi uyarınca alıcı, varlığını bilmediği ayıplardan dahi sorumludur. Bu bağlamda mahkemenin aracın gizli ayıplı olarak davacıya satıldığı yönündeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile sözleşmeden dönülmesi ve bedel iadesine ilişkin seçimlik hakkını değiştirerek , ayıp oranında indirim bedeli talep etmiştir. Yukarıda belirtilen Yargıtay uygulamasına göre mahkeme de gerekli gördüğü durumlarda hakkaniyet gereği seçimlik haklardan bedel iadesi veya ayıpsız misli ile değişim yerine ayıp oranında indirim bedeline resen hükmedebilmektedir. Ayıp oranında indirim bedelinin ise istikrar kazanmış Yargıtay içtihatları uyarınca nispi metoda göre hesaplanması gerekir....

    Dosyadaki raporların çelişkisi olması nedeniyle bu kez üç kişilik makine mühendisi bilirkişisinden oluşan heyetten taraf ve mahkeme denetimine elverişli, bilimsel ve teknik değerlendirmeleri içeren ayrıca daha önceki rapora yapılan itirazları da irdeler tarzda rapor alınarak, dava konusu araçta iddia edilen ayıpların mevcut olup olmadığı, (önceki raporda davacının beyanına göre, aracın davacıya satışından sonra park halindeyken başka bir aracın çarpması sonucunda sağ çamurlukta ezilme meydana geldiği bildirilmiş olmakla, iddia edilen ön tampon üst kısmında boya dökülmesi ve motor kapağı vidalarının orjinalinden farklı olması durumunun aracın satışından sonra gerçekleşen bahsi geçen kaza ile ilgili olup olmadığı, iddia edilen sorunların imalattan kaynaklanan ayıp niteliğinde mi, yoksa kullanıcı hatası kabul edilmesi gereken kaza vesair durumlardan mı kaynaklı olduğu ve ayıp niteliğindeyse nispi yönteme göre bedelde indirim miktarının ne olduğu hususlarında ) yeni bir rapor alınmıştır...

    Davalı aracın motorunu kendisinin değiştirmediğini belirtmiş ise de TBK 219. maddesi uyarınca, satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. TBK'nun 227/1 maddesi uyarınca ayıp halinde alıcının seçimlik hakları; -Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme; -Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme; -Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme; -İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini istemektir. Bu seçimlik hakların yanı sıra TBK 227/2. maddesi uyarınca davacı alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı da saklıdır. Davacı seçimlik haklarını kullanmadan genel hükümlere aracın motorundaki ayıp nedeniyle yaptığı onarım giderlerini ve aracın onarımda kaldığı süre boyunca kiraladığı ikame araç kira bedelini talep etme hakkına sahiptir....

    şirketin 6102 sayılı Yasanın 23/f.1-b.2 hükmü gereği süresinde yaptırdığı inceleme neticesinde satışa konu aracın, ekonomik değerini düşüren ve gizli ayıp mahiyetindeki eksiklikleri nedeniyle 6098 sayılı Yasanın 227 nci maddesine göre satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme seçimlik hakkına sahip olduğu ve bu hakkın usulüne uygun kullanıldığı anlaşıldığından denetime ve hüküm tesisine elverişli rapor ile belirlenen "aracın, ayıpsız misli ile aralarındaki rayiç fiyat farkı" olan -----------tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir....

      Davalı T1 A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın trafiğe çıkış tarihinin 24.12.2016 olduğu ve son servise giriş tarihi olan 19.02.2020 kadar 26.212 km yol kat etmiş olduğunu, garanti süresinin 24.12.2018 tarihinde sona erdiğini, iş bu davanın ise 02.03.2020 tarihinde ikame edildiğini, iş bu davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, tüketici mevzuatına göre 2 yıl önce zamanaşımına uğradığını, davacıların her ne kadar araçta ayıp bulunduğu iddiasında bulunmasa da süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, ayıp ihbarının 30 gün içerisinde yapılması gerektiğini ve usulüne uygun ayıp ihbarı olmadığını, davacı yan adına kayıtlı araçta davaya konu olacak nitelik arz eden bir ayıp/gizli ayıp söz konusu olmayıp ayıpsız misli ile değişim veya maddi değer kaybı talebi için gerekli teknik ve yasal koşulların oluşmadığını, aracın garanti süresinin yaklaşık 1 yıl önce bitmiş olmasına rağmen kavrama mekanizması ve volan, garanti ve garanti plus kapsamında...

      ya da ithal edilen araçların egzoz gazı salınımlarının bu standartlar ile belirlenen değerlerin altında olması halinde aracın kullanımına izin verildiği, aracın ithali için mevzuatta azot oksit gazının oranının baz alınması gerektiğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı açıklanmış olup, ABD'de ki emisyon salınımı ölçüsünün Türkiye ile aynı olmamasına ve davacı tarafından Türkiye'de uygulanan ve kabul edilen salınım ölçüsü bakımından ayıp iddiasında bulunulmamasına göre; araçların ABD'de kabul edilen standartların üzerinde azot oksit salınımı yapması ve üretici firmanın yazılım programında hile yapmak suretiyle bu değerleri olduğundan düşük göstermesi nedenine dayalı olarak ileri sürülen ayıp iddiası dinlemeyeceği gibi davalı ithalatçı firmadan ayıp nedeniyle satım bedelinden indirim veya maddi zararın tazmini isteminde bulunulamaz....

        DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 26/09/2016 tarihinde T3 Skoda Superb marka, 2016 model 34 XX 207 plakalı binek aracı 70.113,36 TL bedel karşılığında satın aldığını, alınan aracın kaput kısmındaki boyasında soyulmalardan kaynaklanan ayıp olduğunu ileri sürerek aracın tamir bedeli ile araçta meydana gelen değer düşüklüğünün müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir....

        Davacı, davalıdan satın aldığı aracın gizli ayıplı olduğunu iddia ederek satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim istemiyle huzurdaki davayı açmıştır. 6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223. maddeye göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır....

        tavandan su aldığı ve yine aracın tavan kısmında çatlaklar olduğunun tespit ve rapor edildiğini, daha önce yerel mahkeme tarafından verilen kabul kararının istinaf incelemesinden de geçtiğini ve araçta gizli ayıp olduğunun belirtildiğini, ayıp giderilemediği ve araçta başka ayıplar da meydana geldiği için aracın ayıpsız misli ile değiştirilme şartlarının oluştuğunu, gizli ayıp ve üretim hatası bulunan bir araçta değer kaybı (satış bedelinde indirim) olacağının kuşkusuz olduğunu, bu yönde bilirkişi raporlarında değer hesaplandığı halde yerel mahkeme tarafından dikkate alınmadığını yerel mahkeme kararının bu sebeple de kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu