Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 14.07.2004 gün ve 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2. maddesi ile, taşınır mal ve alacak davalarında temyiz edilebilirlik sınırı 21.07.2004 tarihinden itibaren 1.000 TL.'ye çıkarılmıştır. Geçici 3. maddede, 1086 sayılı Kanunun 5236 sayılı Kanunla değpişiklikten önceki 427 ila 454'ncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığına göre, temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde 5236 sayılı Kanunun Ek 4. maddesindeki “yeniden değerleme oranına göre artışa” ilişkin düzenleme dikkate alınmamıştır Hukuk Genel Kurulunun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da nafaka davalarında temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde, bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklanmıştır....

    bulunan kira şerhi ile birlikte yapıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, Bolu 3. İcra Müdürlüğü’nün 2009/109 Esas sayılı dosyasında trafik kaydına haciz konulan ... plaka sayılı aracın, davacı tarafından noterde yapılan 08.01.2009 günlü sözleşme ile satın alındığını, bu tarihte kaydında haciz şerhi bulunmayan aracın mülkiyetinin üçüncü kişiye geçtiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, Bolu 3. İcra Müdürlüğü’nün 2009/109 Esas sayılı dosyasında trafik kaydına haciz konulan ... plaka sayılı aracın, davacı tarafından noterde yapılan 08.01.2009 günlü sözleşme ile satın alındığını, bu tarihte kaydında haciz şerhi bulunmayan aracın mülkiyetinin üçüncü kişiye geçtiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Tapu İptali ve Tescil-Alacak Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu olan taşınmaz üzerine, davalı eşi tarafından diğer davalı şirket lehine kendi rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini, daha sonra taşınmazın cebri icra yoluyla satıldığını ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince, tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescilini, ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi Taraflar arasındaki Tazminat ilişkin davada Karadeniz İcra ve İcra Ceza Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, Karadeniz Ereğli İcra Mahkemesinin verdiği 19.09.2005 günlü görevsizlik kararının, davacı tarafa tebliğe çıkartılıp, kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. HUMK’nun 25/II. maddesinde "iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği taktirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir....

              Dairemizin değerli çoğunluğu davacının aile konutu şerhi konulması talebi hakkında hiç bir değerlendirmede bulunmamış, davacının aile konutu üzerine konulan haczin kaldırılması talebini ise İcra İflas Kanununun 82. maddesi kapsamında görerek davanın icra hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını görev yönünden bozmuştur. Değerli çoğunluğun bozma görüşüne üç nedenle katılmam mümkün değildir. Öncelikle; davacının, aile konutu üzerine konulan haczin kaldırılması talebi yanında, aile konutu şerhi konulması talebi de mevcuttur. Taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması münhasıran aile mahkemesi görevine giren bir taleptir. İkinci olarak; davacının aile konutu üzerine konulan haczin kaldırılması talebi, ... Medeni Kanununun 194. maddesine dayalı bir taleptir. Mahkeme de talebi ... Medeni Kanununun 194. maddesi kapsamında değerlendirerek, aile konutu üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar vermiştir. Davacının, talebinin ......

                Davacı ... cebri icra yoluyla satın almış olduğu taşınmazın, tapuda adına tescili talebinde bulunduğunu ancak taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunması sebebiyle adına tescilin sağlanamadığını belirterek aile konutu şerhinin terkinini talep etmiştir. Yapılan incelemede; davalı erkek ... adına tapuda kayıtlı taşınmaza 11.06.2013 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, davacı ... Ataklı tarafından Selçuk İcra Müdürlüğünün 2013/664 esas sayılı takip dosyasında dava konusu Selçuk İlçesi 14 Mayıs Mah. ... Mevkii, 3438 ada 11 parselde kayıtlı taşınmazın bodrum kat 1 bağımsız bölümü 02.09.2014 tarihinde 50.000,00-TL bedelle satın alındığı, dolayısıyla davacının ihale alıcısı olduğu, ancak taşınmaz üzerinde bulunan aile konutu şerhi sebebiyle davacı adına tapuda tescilin gerçekleştirilemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı ...'...

                  >MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5809 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : Düşme Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan, CMK'nun 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen ve temyiz dilekçesiyle katılma talebinde bulunan suçtan zarar gören Bilgi Teknoloji ve İletişim Kurumu’nun CMK'nun 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek ve temyiz taleplerinin suç vasfına yönelik olmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 14/02/2012 tarih ve 2011/3-421 Esas, 2012/34 Karar, 31.01.2012 tarih, 2011/3-222 Esas ve 2012/5 Karar sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararında da vurgulandığı üzere, ön ödeme sonucu verilen düşme kararları da 5271 sayılı CMK'nun 223. maddesinde sayılan hükümlerden olup, bu kararların temyiz edilebilirlik...

                    Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 31/12/2012 tarih 2011/3-222 Esas ve 2012/5 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ön ödeme sonucu verilen düşme kararları da 5271 sayılı CMK'nin 223. maddesinde sayılan hükümlerden olup, bu kararların temyiz edilebilirlik sınırının 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince hüküm tarihi itibarıyla halen uygulanma zorunluluğu bulunan 1412 sayılı CMUK’nin 305. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendine göre saptanması gerektiğinden, ön ödemeye esas alınan miktarın temyiz edilebilirlik sınırını tayin edeceği cihetle; 14/04/2011 tarihli ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesi uyarınca temyiz kesinlik sınırının 14/04/2011 tarihinden itibaren 3000 TL'ye çıkartılmış olması karşısında, sanık hakkında verilen ve 5809 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan ön ödemeye esas alınan 1.025,00 TL'nin miktar itibarıyla belirtilen kesinlik...

                      UYAP Entegrasyonu