"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, kardeşi olan davalı ile 1985 yılında yaptıkları sözleşme ile ağaç işleri dalında faaliyet göstermek üzere adi ortaklık kurduklarını, ortaklık kazancı ile alınan ... makineleri ile davalı adına tescil edilen kooperatif hissesine ½ oranında ortak olduğunu, kendisinin Almanya’da olması nedeniyle işleri davalının yürüttüğünü, ortaklık payının verilmediği gibi ortak alınan taşınmazı da adına tescil ettirdiğini ileri sürerek aralarındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Kural olarak adi ortaklık ilişkisinin geçerliliği herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak uyuşmazlık çıktığında adi ortaklık ilişkisinin varlığını ispat yükü iddia edene düşer. Bu iddiayı ileri süren taraf adi ortaklık ilişkisi bir sözleşme olduğundan iddiasını 6100 Sayılı HMK'nun 200. maddesi gereğince senet (kesin delille) ispat etmelidir. Ancak senetle ispatı gereken adi ortaklık sözleşmesi bunun hakkında bir delil başlangıcı var ise 6100 Sayılı HMK'nun 202. maddesi gereğince ve 203/1. fıkrasında gösterilen istisnai hallerde tanıkla ispat edebilir. Bu durumda; davacının 25/03/2019 tarihli dilekçesi ile adi ortaklık iddiasında bulunduğu görüldüğünden, ilk derece mahkemesinin sadece limited şirket yönünden araştırma yapıp adi ortaklık yönünden herhangi bir değerlendirme yapmaması nedeni ile bu yönden de değerlendirme yapması gerektiği anlaşılmıştır....
Davalılar vekili; adi ortaklığın, alt taşeronluk sözleşmesi imzaladığı dava dışı yüklenici şirketlere karşı borçlu durumda olduğunu, yüklenici şirketler adına alınmış olan araçların taraflar arasında paylaştırıldığını, ayrıca yapılan işler nedeniyle davacı şirkete ödeme de yapılmış olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. ./.. -2- Mahkemece; aldırılan bilirkişi raporu ile davacının ödenmemiş payının 372.705,20 TL olup, adi ortaklığın 514.857,58 TL alacağının dava dışı. ortaklığının uhdesinde bulunduğu, bu alacağın tahsil edilmesinden sonra tasfiye davasının açılması gerektiği, bu aşamada tasfiye edilecek bir malvarlığının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile tazminat istemine ilişkindir....
Noterliği, Alaşehir Tapu Müdürlüğüne, Gediz Elektrik Parekende Satış A.Ş ye, Alaşehir Vergi Dairesi cevabi yazıları,Alaşehir 2.Noterliği'nin 28.03.2013 tarih 2355 yevmiye numaralı işlemi ile adi ortaklık sözleşmesi, tanık beyanları, tüm dosya kapsamı....
davanın kabulü ile taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, 568.241,49 TL'nin davalıdan tahsiline, faiz talebinin reddine; birleşen 2016/208 E. sayılı davanın kabulü ile 72.000 TL'nin; birleşen 2019/576 E. sayılı davanın kabulü ile 71.463,74 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Gereği görüşüldü; Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, davacıya bu ortaklık nedeniyle herhangi bir bedel verilmediği, doğan gelir üzerinde davacının 1/3 hakkı bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davacı ve davalılardan ... temyiz etmişlerdir. Dosya kapsamına göre taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisi ve fırının bir müddet ortak çalıştırıldığı sabittir. Davacı ortaklığa katılma payını istediğine göre bu talebi aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsamaktadır. Davanın bu şekilde hukuki nitelendirmesinin yapılmasının gerekliliği karşısında mahkemece adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmelidir. Adi ortaklığın ne şekilde sona ereceği BK'nun 535. maddesinde, tasfiyesinin nasıl yapılacağı da 538. vd. maddelerinde gösterilmiştir....
Mahkemece, ... 1.İcra Hukuk Mahkemesinin dosyası ile toplanan delillerden, davalının ortaklığa sermaye olarak koyduğu makineleri 23.8.2003 tarihinde dava dışı ... ’e satmak suretiyle ortaklığın bozulmasına neden 2010/7677-2011/2530 Olduğu, bu nedenle cezai şart isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine, 5000 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde, Davacı ile dava dışı şahıs ve davalı arasında 4.5,2003 tarihli sözleşme ile adi ortaklık oluşturulduğu sabittir. Davalı, davacının ortaklık sözleşmesine aykırı davrandığından bahisle sözleşmede kararlaştırılan 20.000 TL cezai şartın tahsili için davacı aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davacı ise davalının ortaklığı koyduğu malzemeleri dava dışı ......
Adi ortaklığın tespit halinde tasfiyenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 642 ve devamı maddelerinde düzenlenen sıra ve yöntem izlenmek suretiyle üç aşamalı şekilde yapılması gerekir. Somut olayın incelenmesi neticesinde davacı tarafın taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi olduğunu bu ortaklık ilişkisinden kaynaklı alacaklarının tahsili talebi ile adi ortaklığın tasfiyesini ve tasfiyesini talep ettiği, davalı tarafın taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi olmadığını sadece .... yapı- ..... gerçekleştirilecek olan elektrik işleri için taşeronluk sözleşmesi ilişkisi olduğunu, ..... İnşaata ilişkin yapılan işlerde ise taraflar arasında sözleşme ilişkisinin mevcut olmadığını savunduğu, adi ortaklık ilişkisi inkar edildiğinden bu ilişkinin varlığının ispatının yazılı delil ile yapılması gerektiği, davacı tarafın bu hususta belge sunmadığı, dosya kapsamında taraflar arasında .........
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile: adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir....
Her ne kadar, ortaklık adına yapılan masrafların diğer ortaktan tahsili isteminde bulunabilmek için, ortaklığın tasfiyesi gerekmese de; davaya konu adi ortaklığın ihaleye konu işin (belirli bir iş) yapılması amacıyla kurulduğu, işin tamamlanmasıyla birlikte ortaklık amacı elde edilerek ortaklığın sona erdiği, ortaklığın sona ermesinin zorunlu ve kaçınılmaz bir hukuki sonucu olarak da kendiliğinden tasfiye aşamasına girdiği anlaşılmaktadır. Eş söyleyişle, adi ortaklığın fiilen sona ermesinden sonra, ortaklardan birinin mahkemeye başvurarak, ortaklığın kendisi tarafından ödenen borçlarının diğer ortağa düşen kısmını talep etmesi, aynı zamanda ortaklığın tasfiyesi istemini de kapsamaktadır....