Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle mahkemece araç bedelinin davalı yandan tahsiline karar verilmiş olmasının taraflar arasındaki araç satış sözleşmesinin feshi doğal sonucunu da doğurdunun anlaşılmış olmasına göre, yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 5.891,65 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Lazer Satış Sözleşmesinin feshi ile satışa konu 800 w diod lazer epilasyon cihazının davalıya iadesine, müvekkili tarafından davalıya ödenen 95.000 TL bedel ile 8.100 TL KDV toplamı olan 103.100 TL'nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle davacının esnaf tacir ayrımındaki sınırları aşıp aşmadığı hususunun tespit olunarak davanın görevli mahkemeye gönderilmesinin gerekliliğini dile getirerek, isnat edilen iddiaları kabul etmeyerek davanın reddini talep etmiştir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Derdest dava taraflar arasındaki satımdan kaynaklanan ayıba karşı tekeffül iddiasıyla açılmış sözleşmenin feshi ve bedel iadesi davasıdır. Davada, mahkemenin görevli olup olmadığının incelenmesi HMK.nun 114/c bendi gereğince dava şartlarından olup; mahkemece re'sen incelenmesi gerekir....

      Somut olayda satış sözleşmesinin konusu bir taşıt aracıdır. Bu tür araçlar belli bir süre veya kilometre esasına göre üreticinin garantisi altındadır. Ortaya çıkan arızalar da bu kapsamda giderilir. Bir taşıt aracı arızalarında alıcısına hemen sözleşmeden dönme hakkı verilmesi işin tabiatına aykırıdır. En fazla ücretsiz onarım talep edilebilir. Ancak onarımların istenen sonucu vermemesi, aracın sürekli aynı arızayı tekrarlaması ve bu arıza-tamir sürecinin maldan yararlanmayı önemli ölçüde ortadan kaldırması halinde alıcının kullanacağı başka haklar devreye girer. Bunların başında malı iade ederek sözleşmeden dönme, yani bedel iadesi gelir. Alıcı malın misliyle değiştirilmesini veya ayıp oranında bedel indirimi yapılmasını da isteyebilir. Burada asıl olan hakların makul ölçüde ve dürüstlük kuralına uygun biçimde kullanılmasıdır. Somut olayda davacı taraf öncelikle aracın onarılmasını talep etmiş, araç bir kaç kez onarılmasına rağmen arıza tekrarlamıştır....

        GEREKÇE : Açılan dava, ayıplı ürün nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, dava konusu aracın ayıplı olduğu ancak yapılan onarım ile ayıpların kalıcı olarak giderilmiş olduğu, ücretsiz onarım hakkı kullanıktan sonra sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebinde bulunamayacağı, çoğun içinde azın da mevcut olduğuna ilişkin temel hukuk kuralı gözetilerek araçta meydana gelen değer kaybının istenebileceği bu nedenle 3.000,00 TL değer kaybının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

        Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait ve son olarak...Araç Muayene İstasyonunda araç muayene teknikeri olarak 19.03.2010-24.11.2014 tarihleri arasında çalıştığını, işverence iş sözleşmesinin noter ihtarnamesi ile feshedildiğini, fesih bildiriminde belirtilen nedenlerin gerçek olmadığını, iş sözleşmesinin feshini gerektirecek bir olayın olmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir....

          Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 17.9.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç 2011/1229-14370 kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği 24.11.2008 tarihli yazıda, 154 nolu parsele yapı kullanım izin belgesi düzenlendiği bildirilmiştir....

            Davacı, davalı firma elemanlarının gezi sırasında yanına gelerek bedava tatil vaadi ile kandırarak aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 07.08.2009 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, sözleşmenin şirketi temsile yetkili kişiler tarafından imzalanmadığını,devre tatil hakkını hiç kullanmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin 2012/9060-11380 iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve cayma hakkını 10 günlük yasal süre içinde kullanmadığını savunmuştur. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede kullanım dönemi 43. Hafta Sarı I. Dönem olarak yazılı olduğu halde, dosya içeriğinden davacının davalıya ait tesislerden hiç faydalanmadığı,sözleşmeye bağlı bir kullanım bulunmadığı anlaşılmaktadır....

              Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 2.6.2003 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, 2011/1608-12967 tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği yapı kullanım belgesinde 720 metrekarelik otel bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

                Bu seçimlik haklar kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleridir. Tüketici bu seçimlik hakları, satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı kullanabilir. Çünkü, 6502 sayılı Yasa'nın 56/3 maddesi ve yukarıda belirtilen Garanti Belgesi Yönetmeliği'nin 9. maddesi gereğince, onarım hakkı kullanılmışsa, malın garanti süresi içinde tekrar arızalanması veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması ve satıcı tarafından da 6502 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında kalan tüketicinin bedel iadesi veya misli ile değişime yönelik talebinin reddedilmesi durumunda tüketici diğer seçimlik hakları kapsamında kalan bedel iadesi veya misli ile değişim talebini satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı birlikte kullanabilir....

                bedelinin iadesi ile maddi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu