İlgili Yönetmeliğin 26/1.fıkrasında; "perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi, kullanım yerinin değişmesi ve/veya perakende satış sözleşmesinin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde, müşterinin elektrik enerjisi tüketim bedelini ödememesi ihtimaline karşılık olarak, borcuna mahsup edilmek üzere..." şeklinde belirtildiğinden,bu durumda güvence bedeli müşterinin borcunu ödememe ihtimaline karşılık talep edilmektedir. Aynı yönetmeliğin 26/4. fıkrasında; "perakende satış sözleşmesinin feshi veya sona ermesi durumunda perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi, nakden tahsil edilen güvence bedelini, tüm borçların ödenmiş olması kaydıyla güncellenerek, talep tarihinden itibaren en geç üç iş günü içerisinde ilgili gerçek veya tüzel kişiye iade eder." hükmü bulunmaktadır. Başka bir ifade ile ilgili abonenin sözleşmesinin sona ermesi ve tüm borçlarının ödenmiş olması halinde iadesi gereken bir teminat olarak belirtilmektedir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı ürün nedeniyle açılan bedel iadesi davası olup ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece ,davacı tarafından davalıya ödenen 40.220 TL ihale bedelinin kira akdinin feshedilmesi nedeniyle davacıya iadesi gerektiğinden 40.220 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasında düzenlenen 20.2.2009 tarihli kira sözleşmesinin davalı ... encümeninin 24.11.2009 tarihli kararı ile feshine karar verilmiştir. Davacı tarafça davalıya dava konusu alacağın ödenmesi için ihtar gönderilip davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosya arasında bir bilgi ya da belge bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin feshi ile dava konusu paranın davacıya iadesi mümkün hale gelmektedir. Bu nedenle tahsiline karar verilen 40.220 TL ihale bedeline sözleşmenin feshi tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 1 adet Gaz marka Sobol tipinde araç satın aldığını, ancak aracı teslim alıp kullanmaya başladıktan sonra araçta çeşitli arızalar ortaya çıktığını, durumun mahkeme kanalı ile tespit edildiğini ve aracın ayıplı olduğunun anlaşıldığını, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun uyarınca seçimlik hakkını araç bedelinin iadesi olarak kullandıklarını belirterek araç bedeli olarak ödenen bedel ile araç içinde yapılan masrafların davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Müşterinin sözleşmede fesih hakkını kullanması durumunda tasarrufunun ve varsa tahakkuk etmiş getirisinin iadesi, iade talep tarihinden itibaren azami altı ay içerisinde müşterinin göstereceği kendi adına açılmış banka hesabına defaten yapılır." şeklindedir. 07/03/2021 tarihli Resmi Gazetede Yayımlanan 7292 sayılı yasanın 7. Maddesi ile eklenen 6361 sayılı Yasanın 39/A maddesi uyarınca, kanunun yürürlüğü girdiği 07/03/2021 tarihinden sonra yapılan tasarruf finansman sözleşmelerinde, sözleşmenin feshi halinde artık organizasyon ücreti olarak alınan bedel tüketiciye iade edilemeyecek olup, açık Yasa hükmü karşısında buna ilişkin sözleşme hükümlerinin haksız şart olduğu ileri sürülemeyecektir. Ayrıca sözleşmenin feshi halinde taksit ücreti de iade talep tarihinden itibaren 6 ay içerisinde müşterinin hesabına ödenecektir. 6 aydan önce taksit bedelinin dava veya icra takibi toluyla talep edilmesi halinde (örneğin 4....
Dava, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle teslimi yapılmayan araç ve demirbaşların iadesi ve bunların kullanılması nedeniyle tespit edilecek kira bedelleriyle ödenmeyen hakediş ve iadesi gereken ödemeler ve davalı tarafından başlatılan takipteki yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkin olup , sözleşmenin davalı tarafından haklı nedenlerle fesih edilip edilmediği, sözleşme uyarınca tarafların edimini yerine getirip getirmediği, davacının demirbaş ve araçların mülkiyetini kazanıp kazanmadığı, davacının hakediş ve iadesi gereken alacağı bulunup bulunmadığı, davalı tarafından SSK primi, ilan, reklam ve acentenin işletilmesi nedeniyle yapılmış kesinti var ise kesintilerin iadesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır....
KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle mahkemece araç bedelinin davalı yandan tahsiline karar verilmiş olmasının taraflar arasındaki araç satış sözleşmesinin feshi doğal sonucunu da doğurdunun anlaşılmış olmasına göre, yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 5.891,65 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre mülk sözleşmesinin feshi ile ödenen bedellerin iadesi istemini içermektedir. Kararı davalı vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna getirmiştir. Tapu kayıtlarına göre taşınmazın Yalova İli, Termal ilçesi, Akköy köyü, Killiorman mevkii, 424 ada, 25 parsel numaralı, taşınmazda 7/3650 hisseye tekabül eden tapu kaydının davacı adına tescil edildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince sözleşmenin feshi talebinde açılan davada tapunun davacı tüketiciye geçtiği görülerek tapu iptali ve tescilinde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır....
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; aracın 23/11/2011 tarihinde 57.509,99TL bedelle satın alındığı, bilirkişi raporunda, aracın sağ ve sol marş biyellerinde yapılan onarım nedeniyle araç değerinin %6 oranında (her iki taraf için %3'er) olduğu ve araç değeri üzerinden yapılan hesaplamada değer kaybının toplam 3.450TL olduğunun tespit edildiği, söz konusu oran (%6) dikkate alındığında aracın misli ile değiştirilmesi talebinin iyiniyet kuralına uygun olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacıya ait aracın aynı özelliklere sahip yeni bir araç ile değiştirilmesine, davacı tarafın yeni (sıfır) aracı teslim aldığında dava konusu eski aracını davalı tarafa teslim etmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı; eldeki dava ile satın aldığı aracın ayıplı olması nedeni ile misliyle değişim ya da bedel iadesi; bunların mümkün olmaması halinde ise semen tenzili talebinde bulunmuştur....
GEREKÇE : Açılan dava, ayıplı ürün nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, dava konusu aracın ayıplı olduğu ancak yapılan onarım ile ayıpların kalıcı olarak giderilmiş olduğu, ücretsiz onarım hakkı kullanıktan sonra sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebinde bulunamayacağı, çoğun içinde azın da mevcut olduğuna ilişkin temel hukuk kuralı gözetilerek araçta meydana gelen değer kaybının istenebileceği bu nedenle 3.000,00 TL değer kaybının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....