Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, araç satım sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 10/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan resmi satım sözleşmesi kapsamında bir adet otobüsün müvekkilince davalıdan satın alınmış ise de aracın ayıplı çıktığını ve müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığını belirterek araç bedeli 110.000,00 TL'nin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yargılama yetkisinin müvekkilinin ikametgahı ve sözleşmenin imzalandığı yer mahkemesi olan ... Asliye Hukuk Mahkemesine ait bulunduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı yanca dava Tüketici Mahkemesi sıfatıyla açılmış ise de satıma konu aracın ticari olması nedeniyle Ticaret Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilmiş ve yargılama yetkisinin davalı ikametgahı ve aynı zamanda satım sözleşmesinin akdedilip uygulandığı ... Asliye Hukuk Mahkemelerine ait bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      Davalı, takas sözleşmesinin karayolları trafik kanununa göre geçersiz olduğunu, davacıya borcu olmadığını, noter satış sözleşmesinin borcunun olmadığını ispatladığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesinde, “Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir.” hükmünü içermektedir. Bu hüküm gereğince araç devrinin noterden düzenlenecek sözleşme ile yapılması gerekmektedir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/1/2016 tarihli E.2014/37, K.2016/63 sayılı kararı ile verilen davanın kabulüne dair karar, davalının temyizi üzerine Dairemizin 4/5/2017 tarih E. 2016/13905, K. 2017/5577 sayılı kararı ile, 'galerici olan davalı (satıcı) ile davacı (alıcı) arasındaki araç alım-satım ilişkisinin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı, davaya bakma görevinin aynı yasanın 23....

          Davalı T5 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın, hile hukuksal sebebine dayalı araç satış sözleşmesinin iptali-terdiden araç satış bedelini tazmini talebiyle açıldığını, davacı tarafın, aracını T3 satarak noter aracılığıyla devrini verdiğini, aracın bedelini almadığını ve dolandırıldığını iddia ederek dava açtığını, davacı taraf satmış olduğu aracın bir gün sonra satılmış gibi gösterildiğini iddia ederek müvekkilinden davacı olduğunu, bu iddiaların tamamen gerçek dışı olup, davaya konu satış işleminin Bakırköy 24....

          halde, mahkemece; yukarıda açıklanan hususlar gereğince itirazın iptali davasının ancak icra takibinin tarafları arasında hüküm ifade edebilecek nitelikte bir dava olduğu, davacı ...'nün icra takibinde takip alacaklısı olmadığı gibi, tüm dosya kapsamı itibariyle dava konusu harici araç satım sözleşmesinin de tarafı olmadığı ve bu kapsamda davacı ...'nün dava konusu uyuşmazlık bakımından aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı gözönüne alınarak bu davacı yönünden davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut olayda; taraflar arasında 34 XX 376 plakalı 1994 model Tofaş -Fıat Doğan - SLX marka aracın satımına yönelik 15/06/2016 tarihli araç satım sözleşmesinin düzenlendiği ve aracın davacı tarafından 12.000,00- TL bedel ile satın alındığı, sonrasında aracın davacının babası olan dava dışı Halim Soğuk'a satım yolu ile devredildiği, Halim Soğuk tarafından ise dava dışı Çağrı Aktın'a satıldığı, araç bu kişinin tasarrufunda iken aracın gerçek şasi ve motor numaralarının değiştirildiğinin tespiti üzerine change olduğundan bahisle ceza soruşturması kapsamında muhafaza altına alınarak el konulduğu, aracın son maliki Çağrı Aktın tarafından Karasu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/367 Esas 2019/76 Karar sayılı dosyası üzerinden verilen satım bedelinin iadesine yönelik kararın kesinleştiği, eldeki dava ile davacı, babası Halim Soğuk tarafından Çağrı Aktın'a ödenen bedeli babasına ödeyerek akidi olan davalı aleyhine Sakarya 1....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, harici araç satım sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.Taraflar tacir değildir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 26.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, araç satım akdinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Bölge adliye mahkemesince, satım sözleşmesinin imzalandığı 22.07.2010 tarihinde yürürlükte olan mülga 818 sayılı BK hükümleri uygulanması gerektiği, satım sözleşmesine konu araca el konulmak suretiyle araç alıcı olan davacının elinden alındığından BK 189 madde ve devamı uyarınca zapttan sorumluluk hükümlerinin uygulanacağı, satım sözleşmesine konu araca el konulduğundan satıcı satılanın zaptı nedeniyle sorumlu olduğu ve BK'da zapt nedeniyle satıcının sorumluluğu için özel bir zamanaşımı düzenlenmemiş olduğundan davanın 10 yıllık genel zamanaşımına tabii olduğu, davalı Çiftkurtlar...Ltd.Şti.’nin sözleşmeye konu aracın ithalatçısı olup BK'da zapta karşı tekeffül borcun sadece satıcıya yüklenmiş olup ticari nitelikteki satımlarda ithalatçı ile satıcı arasında bu hususta müteselsil sorumluluk bulunmadığından davalı ithalatçının taraf olmadığı satım sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı, ancak ithal ettiği davaya konu araç nedeniyle uğranılan zarardan haksız fiil hükümleri...

                  UYAP Entegrasyonu