"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında yapılan mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış sözleşmesi gereğince müvekkiline ait Tır çekicisi vasfındaki aracın davalıya satıldığını ve karşılığında 25 adet toplam tutarı 25.000.-EURO olan bono alındığını, sözleşmenin trafik siciline işlendiğini ancak, davalının senet bedellerini ödemediğini bildirerek söz konusu sözleşmenin feshi ile sözleşme konusu ... plakalı aracın trafik kaydının müvekkili adına tescili ve aracın müvekkili şirkete teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumun noter aracılığı ile ihtarname gönderilerek davalıya bildirildiğini, davalının ödeme yapmadığını ve ihtarnameye cevap vermediğini, bu nedenle davalı şirketin ayıplı araç sattığının kabulü ile 100,00 TL zarar bedelinin ayıplı araç satışı tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte ödenmesine, ... 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2023/188 D.İş sayılı dosyasının yargılama gideri ve tespit dosyası için vekalet ücretinin, yine davalı tarafa gönderilen ... 10. Noterliği 10.01.2024 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarname bedellinin masraf olarak kabulüne, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE; Dava, satım sözleşmesinde satıma konu aracın ayıplı olduğu iddiasıyla ayıp bedeli olan kısmen 100,00-TL'nin davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır. Davaya konu satım sözleşmesine konu aracın sözleşmenin kurulduğu sırada ...'...
GEREKÇE : Dava, davalı şirketin taraflar arasındaki araç satım sözleşmesine aykırı davranmasından kaynaklı olarak aynen ifa veya sözleşmenin feshi nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu araç ile aynı özellikte bir aracın davalıdan alınıp davacıya verilmesine ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, karar davalı yanca istinaf edilmiştir. Taraflara arasında sözleşme ilişkisine, bedele ve bedelin ödendiğine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Davada halli gereken husus, aracın teslimi anında ÖTV oranında meydana gelen değişiklik nedeniyle davacının ÖTV farkını yatırmamasının davalı açısından sözleşmenin haklı nedenle feshi nedeni teşkil edip etmediğidir....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; tacirler arasında satım sözleşmesi niteliğindeki malzeme dahil, yemek hazırlama, pişirme ve servis hizmetlerine ilişkin sözleşmenin feshi istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, ....06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava ticari satımdan kaynaklanan ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshi, akreditifin bedelsiz kaldığının tespitine ve akreditifin iptali istemine ilişkindir....
zarar kapsamında kar kaybı belirlendiğinden esasen raporlar arası çelişki olmadığından yeniden rapor alınmasına gerek görülmediği, davacının sözleşmenin yürüyeceği inancına bağlı olarak kredi kullandığı, yeni araçlar aldığı ve bu bağlamda, faiz yükü ve takipler ile karşı karşıya kaldığına yönelik iddialarının ise davacı tarafın delil listesi ekinde sunduğu -----sözleşmelerinde yer alan araç modellerinden hareket ile en yenisinin ------olduğu; dolayısıyla feshedilen yıl kapsamında alınmış herhangi bir araç bulunmadığı gibi, araçlardan 5 tanesini ----------- sattığı; davalı hakkında takip başlatılmasının aldığı ticari karara bağlı krediler sonucu oluştuğu; dolayısıyla hakkında başlatılan takiplerde sözleşmenin feshedilmesine bağlı uğradığı zarar olarak değerlendirilmediği ve zarar ile sözleşmenin feshi arasında illiyet bağı kurulamadığından bu taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Dava, geçersiz konut satım sözleşmesine dayalı tüketicinin sözleşmeden dönmesi nedeniyle satım bedeli karşılığı verilen bonolar nedeniyle borçsuzluğun tespiti davasıdır. (TMK m.706, BK m.213, TBK. md 237, T.Kanunu m.26 Noterlik Kanunu m.60) ve 6502 sayılı TKHK'nun 41. Maddesi gereğince sözleşmenin geçerliliği için resmi şekle riayet zorunludur. Geçersiz sözleşme yok hükmündedir. Geçersiz sözleşmenin feshi veya geçersiz sözleşmeden dönmek mümkün değildir. Geçersiz sözleşme nedeniyle uygulanması gereken sebepsiz zenginleşme hükümleri olup taraflar ancak geçersiz sözleşme kapsamında verdiklerini talep edebilirler. Sözleşmenin feshi ve sözleşmeden dönme ise; B.K.'nun 125. ve 126. Maddelerinde düzenlenmiş olup; sözleşmenin feshi ve sözleşmeden dönme hükümlerinin uygulanabilmesi kanunun aradığı şekle uygun geçerli bir sözleşmenin kurulmuş olması gereklidir. Bu hükümler borçlunun temerrütü halinde alacaklının haklarına ilişkin düzenlemeler içermektedir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/9404 D.İş dosyasında alınan 28.12.2005 tarihli tespit raporu ile aracın EGR sistemindeki arızanın imalat hatasından kaynaklandığının tespit edildiğini ileri sürerek öncelikle taraflar arasındaki satım akdinin feshi ile araç için ödenen 68.000 TL.nin 09.09.2005 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, maldaki ayıp nedeniyle dilekçede 6 kalem halinde sayılan 1.769,72 TL. masrafın yapıldığı tarihler itibariyle reeskont faiziyle davalılardan tahsili ile müvekkilinin araçtan mahrum kaldığı 22.12.2005 tarihinden satım bedelinin ve diğer taleplerinin ödeneceği tarihe kadar geçecek süredeki araç mahrumiyetinden doğan harcamalar için her gün için tespit edilecek olan kira bedeline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
tarafından davanın açıldığı, ancak yargılama sırasında ölmesi üzerine mirasçılarının davayı yürüttükleri, davalı ... ile yapılan sözleşmenin feshi ve davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesi davasının açıldığı Mahkemece sözleşmenin feshine ve müdahalenin önlenmesine karar verildiği, davalının satın aldığı tarihten itibaren içinde oturduğu, anlaşılmaktadır. Somut olayda, taraflar arasında yapılan 21.06.1999 tarihli harici satım sözleşmesi feshedilmediği (iptal edilmediği) sürece müdahalenin önlenmesi davasının kabulüne olanak bulunmadığı, bu durum karşısında öncelikle sözleşmenin değerlendirilmesi gerektiği, taraflar arasındaki temel ilişkinin bu nedenle sözleşmeden kaynaklanan sorun olduğu gözetildiğinde görevli Dairenin Yargıtay (13.) Hukuk Dairesi olduğu anlaşıldığından dosyanın belirtilen gerekçeyle anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....
Mahkemece, toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirilerek, taraflar arasında adi yazılı araç satım sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin geçersiz olup verilenlerin iadesi gerekir ise de davacı talebinin içinde kendi kusuru nedeniyle tahsil edilen takip masrafları ile davalı tarafından araç onarımı için yapılan bedelin mahsubu gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 4.525,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2- Dava, resmi şekilde yapılmayan araç satış sözleşmesi uyarınca ödenen paranın iadesi istemine ilişkindir....