Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen 20.5.2010 tarihli bilirkişi raporuna göre, dava konusu aracın tavan oluklarında yer yer boya kabarması ve dökülmelerinin mevcut olduğu, boyanın mastikle yapılmadığı boya dökülmesinin boyama hatasından kaynaklandığı, kullanımla alakalı olmadığı, ayıbın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, araçtaki boya kusurunun boya tadilatı yapılarak giderilebileceği ancak boyandıktan sonra kusur giderilse dahi aracın fabrikasyon orjinalliğinin bozulacağı ve değer kaybına uğrayacağı, boyama işleminin 2500 TL bedel karşılığında giderilebileceği araçta 1.500 TL değer kaybı olacağı, davanın 2 yıllık garanti süresinde açıldığı, BK'nun 202/2. maddesi uyarınca araç bedelinin iade isteminin haklı bir talep olamayacağı gerekçesiyle sözleşmenin feshi isteminin reddine, 2500 TL boya, 1.500 TL değer kaybı toplam olmak üzere 4.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine...

    nin ekonomik durumunun aracı almaya elverişli olmadığını da belirterek muvazaalı satım akdinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili cevabında; davacı iddialarının doğru olmadığını, satış işleminin muvazaalı olmayıp müvekkilinin satım bedelini ödemek suretiyle aracı satın aldığını, icra takibi kapsamında araca muhafaza işlemleri uygulanması üzerine müvekkilince başka bir aracın da satın alındığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; araç satım sözleşmesi, davacı ve davalılardan ... arasında akdolunan protokol kapsamı, dinlenen tanık beyanları davalı ...'ın beyanları birlikte değerlendirilerek davalı ...'ın protokol içeriğini doğrulamak suretiyle aracın amcası olan davacıya ait olup ona kızarak diğer davalıya bedelsiz devrettiğini beyan edip daha sonra bu beyanından dönmüş ise de dosya kapsamındaki mevcut delil durumuna göre diğer davalı ...'...

      Davacı eldeki dava ile, satın aldığı aracın pert olduğunu öğrendiğini belirterek sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu satım bedelinin davalılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak, aracın daha önce geçirmiş olduğu kaza sebebiyle oluşan hasarın tamirat ile tamamen ortadan kalkmış olduğu ve bu hali ile ayıpsız ürün olduğu, kaza sebebiyle oluşan hasarın 3.000,00 TL değer kaybına sebep olduğu gerekçesine dayanılarak hüküm kurulmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarıda açıklanan hususlarla beraber hava yastık sistemi ile ilgili incelemenin yetkili serviste yapılması gerektiği, çalışmaz ve Orijinal durumda değilse gizli ayıp sayılacağına dair mahkemece gözardı edilen hususlara da değinilmiştir. Bununla birlikte davacı taraf bilirkişi raporuna yönelik beyanlarında aracın pert olduğunun açık olduğunu ve hava yastığı sistemleriyle ilgili rapor alınması amacıyla aracın yetkili servise gönderilmesi talebinde bulunmuştur....

        Aracın rayiç değerinin altında satılmış olması ise ayıpların satım esnasında bildirildiğinin veya alıcının bu ayıpları bilerek aracı satın aldığına karine de teşkil etmez Somut olayda; aracın noter senedindeki değerinin 9000.00 TL yazılı olduğu ve satıcının da bu bedelle anlaşmaya varıldığını savunduğuna göre davacı tarafça araç satım bedelinin 16000.00 TL olduğu aynı nitelikte bir belgeyle ispatlanamadığından satım bedelinin 9000.00 TL olduğu kabul edilecektir. Ancak aracın davalı satıcı tarafından verilen internet ilanında ise araç motorunun orta olduğunun yazılı olduğu belirtilmektedir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda da araç motorunun ağır hasarlı olduğu tespiti yapılmıştır. Bu halde davalı satıcı tarafça aracın motorunun ağır hasarlı olarak satıldığı ve bunun davacı alıcıya bildirildiği veya alıcı tarafça bilindiği ise ispatlanamamıştır....

        Sayın çoğunluğun sözleşmenin feshi ve bedelin geriye alınması gerektiği görüşüne katılmakla birlikte ödenen bedelden sadece davalı şirketin tahsilini kabul ettiği “25.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi” gerektiği belirtilerek kararın bozulması düşüncesinde olduğumuzdan onama kararına muhalefet şerhi yazmıştım. Zira, taraflar arasındaki satım ve hizmet sözleşmesinde ödenen 35.000,00 TL'lik bedel davalıya değil, davalı ile irtibatı açıklanmayan ...’a ödenmiş davalı şirket ...’dan 25.000,00 TL tahsil ettiğini 10.000,00 TL'yi tahsil etmediğini beyan ve kabul etmiştir. ...’ın davalı şirketin temsilci veya yetkilisi olduğu yahut davalının “Bedelin ...’a ödenmesi isteğinin” olduğu iddia ve ispat olunmadığına göre davacının ...’a yaptığı ödeme “Kötü ödemedir.” Kötü ödeme halinde davalı/satıcının kabul ettiği 25.000,00 TL ödeme yapıldığı kabul edilmelidir....

          A.Ş07.01.2016 tarihli elektrik alım satım anlaşması ve eki niteliğindeki protokolün davalı tarafından haksız feshi nedeniyle fesih tazminatı talebinde bulunmuştur. Birleşen davada davalı ... A.Ş tarafından birleşen davada davacı ......

            Otomotivin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı dava dilekçesinde aracın sigorta bedelini istemiş,mahkemece bu talebin içinde gizli faiz talebinin de olduğunun kabulü ile talepte bulunulmamış olmasına rağmen aracın satım bedelinin faiziyle tahsiline hükmedilmiştir.HUMK 74 md gereği hakim talepten fazlaya hükmedemez .Hal böyle olunca mahkemece aracın yalnız satım bedeline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde de avans faizi ile tahsiline hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3-Davalı ... Oto AŞ’nin üretici veya ithalatçı firma olmadığı,sadece servis hizmeti verdiği,aracın ithalatçısının ......

              Davacı vekili; müvekkilinin davalı müteahhitle davaya konu taşınmaz üzerinde inşaa edeceği binanın 3 numaralı dairesinin satışı konusunda harici sözleşme yaptıklarını, davalının dava tarihinde halen daha inşaata başlamadığından sözleşmede belirlenen sürede inşaatın teslim edilemeyeceği ve davalının edimini yerine getiremeyeceği anlaşıldığından, sözleşmenin feshi ile davacının ödediği bedelin iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesi ile zamanaşımı def'ini ileri sürmüş,esastan da davanın reddini dilemiştir....

                Somut olayda; davacı taraf davalı ile yaptığı harici araç sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bir kısmını, aracı davalıya teslim etmesine rağmen davalıdan tahsil edemediğini, davalının aracı kullanması nedeniyle kullanım bedelini talep ettiğini belirterek itirazın iptali talebinde bulunmuş, davalı da, beyanlarında davalının resmi devre yanaşmadığı, bakiye bedeli de ödemek istemine rağmen davacının satış bedelini kabul etmediğini, kendisinin iyi niyetli zilyet olduğundan kullanım nedeniyle tazminat bedelinden sorumlu olmadığını,taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin kira sözleşmesi olmayıp harici araç satış sözleşmesi olduğunu beyan etmiştir. Taraflar arasında araç harici satım sözleşmesi bulunduğu hususu iki tarafın da kabulündedir....

                Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, araçtaki ayıbın gizli ayıp olduğu, satış sözleşmesinin feshi ile satım bedelinin iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne alım-satım sözleşmesinin feshine, satım bedeli olan 22.896.00 TL’nin dava tarihinden itibaren 04.11.2008 tarihine kadar yasal faizi ile birlikte 04.11.2008 ıslah tarihinden itibaren ticari faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve satım konusu aracın davalıya iadesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davayı ıslah ederek dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte satış bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. HUMK’nun 86.maddesi hükmünce ıslahın geçerli olabilmesi için ıslah eden tarafın ıslah tarihine kadar olan dava giderleriyle diğer taraf için takdir olunacak zarar ve ziyanı davada mahkum edilmiş gibi derhal mahkeme veznesine ödemesi lazımdır. Aksi halde ıslah yapılmamış sayılır....

                  UYAP Entegrasyonu