Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı satış işleminin muvazaalı olduğunu, aynı tarihte başka araçların da satışının yapıldığını, şirket hakkındaki ceza soruşturması nedeniyle malvarlığını kaçırmak amacıyla satış işleminin şirketin çalışanı olan davalıya yapıldığını, kasko değeri 63.735,00 TL olduğu halde aracın 45.000,00 TL’ye satıldığını, davalının satış bedelini şirkete ödemediğini belirterek, muvazaa nedeniyle araç satışının geçersiz olduğunun tespitine ve dava konusu aracın müvekkili şirket adına tescili ile aracın davacıya teslimine karar verilmesini istemiş; davalı ise satış işleminden önce şirkette çalışmadığını, daha önceki bir tarihte işten ayrıldığını, işten ayrıldığında “ yılsonu performans priminden “ kaynaklı 40.000 TL tahakkuk etmiş alacağı bulunduğunu, şirketten bu alacağı da mahsup edilmek kaydıyla 45.000 TL’ye araç satışı için anlaşıldığını, bakiye 5.000 TL borcuna karşılık olarak da aracı şirkete kiraladığını belirterek davanın reddini talep etmiş; mahkemece ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine...

Mahkemece toplanan delillere göre, davacı tarafından davalıya .... plakalı araç bedeli olarak toplam 36.000 TL ödeme yapıldığı, taraflar arasında yapılan araç alım-satım sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olup ödediği 36.000 TL’yi talep etme hakkının bulunduğu,taraflar arasında imzalanan adi sözleşmelerde bedelin nakit alındığı belirtilmiş olduğundan davalı tarafın ... plaka sayılı araç için yapılan ödemenin peşin yapılan ödemeye sayıldığı yönündeki beyanının nazara alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile taraflar arasında yapılan adi araç satış sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine, sözleşme gereği davalı tarafa yapılan 36.000 TL’nin davalıdan tahsiline, hüküm altına alınan meblağın 26.750 TL’sine sözleşme tarihi olan 05.06.2008 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    araç satışına dayalı trafik kaydının iptali ve tescil istemlerine ilişkindir....

      Asıl davada davacı ...; araç kiralama işiyle uğraştığını, sahibi olduğu ve dava dışı Hacı ... isimli kişiye kiraladığı aracın kira süresi sonunda iade edilmemesi üzerine yapılan araştırma sonucunda, kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle düzenlenen sahte kimlik ve sahte vekaletname ile davalı ...'a satıldığını öğrendiğini, akabinde savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, araç satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek; davalıya yapılan araç satış işleminin geçersiz olduğunun tespiti ile işlemin iptaline, davalı adına yapılan yolsuz tescilin terkini ile aracın trafik kaydının adına tescilini talep etmiştir. 2. Birleşen davada davacı ...; davalı noter ...'nın görev yaptığı İzmir 24. Noterliğinin 08.03.2013 tarihli ve 7506 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile davaya konu aracı 18.250 TL karşılığında satın aldığını, ancak aracın kendisine araç maliki ...'...

        Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesi gereğince trafikte kayıtlı olan aracın haricen satışı geçersiz olup, geçersiz sözleşme ile alıcı ve satıcı aldıklarını aynı anda ve karşılıklı olarak sebebsiz iktisap kurallarına göre birbirlerine iade ile yükümlüdürler. Davacı, ancak sözleşmenin geçerli olması halinde bakiye satış bedelinin ödetilmesini isteyebilir. Ne var ki haricen düzenlenen sözleşmeden sonra taraflar arasında resmi satış sözleşmesinin yapılıp yapılmadığı veya davalıların murisinin talimatı ile araç kaydının üçüncü kişi adına devredilip devredilmediği, dolayısıyla geçersiz olan sözleşmenin sonradan geçerli hale gelip gelmediği mevcut delillerden anlaşılamadığı gibi, mahkemece de bu konuda herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Açıklanan hususlar araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

          No:4 Tosya/Kastamonu (Tedbil Yedieminlik Trafik Otoparkı) adresinde bulunmakta olduğunu, bu sebeplerle Komatsu GD655 marka ve model, 101557 motor nolu ve 65229 seri numaralı greyderin mülkiyetinin müvekkil Büyük Ankara Maden Oto Nak İnş Tur. Hay. San. Tic. Ltd. Şti.'ne ait olduğunun tespitine karar verilerek tescilinin sağlanmasını talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; davacı ile Özdemireller Harf. Nak. Tic. Ve San. Ltd. Şti. arasında iş makinesinin satış ve devrine yönelik noterden yapılmış bir sözleşme bulunmadığının sabit olduğu, bu durumda şekil şartına uyulmaksızın yapılan satış işleminin geçersiz olduğu, geçersiz satış işlemine dayanılarak araç mülkiyetinin tespiti ve tescili de talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Anılan düzenleme gereğince,harici araç satışına ilişkin sözleşme noterde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. Geçersiz sözleşmeye göre bir bedel ödenmiş ise, 10.07.1940 tarih ve 1939/2 E.,1940/77 K. Sayılı Yargıtay İBK'na göre, taraflar kanıtlanması durumunda verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca isteyebilirler. Bu sözleşmeler geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz.Herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür. Taraflarca tanzim edilen yazılı araç satış vaadi sözleşmesi araç satış sözleşmesinin ön sözleşmesi olması nedeniyle TBK 29. maddesi uyarınca ileride kurulacak araç satış sözleşmesinin şekline bağlı olup bu durumda satış vaadi sözleşmesinin Noterde yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu anlaşılmaktadır. Cezai şart; asıl borca ilişkin fer'i bir hak olup, geçersiz sözleşmelerde yer alan cezai şartlar da geçersizdir....

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin eski yöneticilerince, finansal kiralamaya konu olan... plakalı aracın finansal kiralama sözleşmesinin süresi dolmadan kati satış sözleşmesi ile 100 TL bedelle davalıya satıldığını, araç satışının müvekkili şirketin faaliyet alanı dışında olduğunu, söz konusu satış işleminin geçersiz olduğunu ileri sürerek, finansal kiralamaya konu araca ilişkin yapılan kati satış sözleşmesinin iptali ile ... plakalı aracın mülkiyetinin müvekkili şirket adına tespitine, aracın mülkiyetinin davalı tarafından üçüncü şahsa devri halinde, yapılan satışın geçersizliğinin tespiti ile aracın tespit edilecek rayiç bedelinin şimdilik 10.000,00 TL'sinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

              Taşınır eşya olan motorlu araçlar, taşıdıkları önem ve risk yüzünden hukuk düzeni tarafından diğer taşınır eşyanın bağlı olduğu mülkiyet devri rejiminden farklı olarak daha sıkı şekil şartlarına tabi tutulmuştur. 2918 sayılı KTK’nın 24.12.2009 tarih ve 5942 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değişik 20. maddesinin (d) bendinde: “Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılacağı; noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirlerin geçersiz olacağı; satış ve devir işleminin, siciline işlenmek üzere üç işgünü içerisinde ilgili trafik tescil kuruluşu ile vergi dairesine bildirileceği, bu bildirimle birlikte alıcı adına trafik tescil işleminin gerçekleşmiş sayılacağı” belirtilmiştir. Bu maddeye göre tescil edilmiş motorlu araçlar bakımından mülkiyetin devrini öngören sözleşmelerin noterde yapılması zorunludur....

              Dosyanın incelenmesinde; davanın muris muvazaası sebebiyle Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi kapsamında araç devir işleminin muvazaalı olduğunun tespiti ile miras payına tekabül eden satış bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere araç tescili, idari bir işlem olup trafik kaydındaki tescilin iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmesi sonucunu doğuracak mahiyettedir. Oysa adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemez. Şu hâlde, davacının dava dilekçesindeki talebi ve araç tescilinin davacı murisi adına eski haline iadesi yoluyla idareyi zorlayıcı işleme yönelik adli yargı yerinde karar verilmeyeceği hususları dikkate alındığında mahkemece davacının miras hissesine karşılık gelen bedelin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmamış kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu