Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KALDIRMA SONRASI ALINAN EK RAPORA GÖRE bilirkişi heyetinin 31/10/2022 havale tarihli bilirkişi ek raporunda Dava konusu 34 XX 575 plaka sayılı aracın 14/08/2020 tarihinde meydana gelen kaza sonrası pert olduğunu, davacının kaza sonrası pert olan aracının yerine piyasadan ücreti karşılığında kiralayacağı emsal nitelikteki bir başka aracı kullanmasının mümkün olduğu, aynı nitelikte emsal yeni araç satın alınabilmesi için gerekli sürenin ortalama 15 gün olduğu kanaatine varıldığını, günlük kiralama bedelinin 220,00 TL olduğu, emsal yeni bir araç satın alınabilmesi için gerekli süre ortalama 15 gün olduğundan dolayı güncel kiralama bedelinin 7.500,00 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle de 15 günlük kiralama bedelinin 3.300,00 TL olduğu bildirilmekle ve rapor dosya kapsamına uygun görülmekle itiraz yersizdir....

Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/81262 soruşturma nolu dosyasında davalı; davacı ile aralarında araç kiralama sözleşmesi yaptıklarını ve dava konusu senedin ise araç kiralama sözleşmesi altında imzalanan boş senet olduğunu beyan etmiştir. Bu durumda dava konusu senedin taraflar arasında imzalanan araç kiralama sözleşmenin teminatı olarak verildiği anlaşılmakta olup, Mahkemece; davalı alacaklının soruşturma dosyasındaki beyanları üzerinde durularak, davalı alacaklıya senet ile teminat altına alınan ve meydana geldiği iddia edilen kazadan doğan alacak ve miktarını yasal delillerle ispat etme olanağı tanınmak suretiyle, araçta oluşan hasarın belirlenmesi ve sonucuna göre davacının borçlu olup olmadığına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    Davaya dayanak ve hükme esas alınan sözleşme, her ne kadar ''Oto Kiralama Sözleşmesi '' olarak belirtilmiş ise de özellikle sözleşmenin şartlarını düzenleyen ilgili maddeleri göz önüne alındığında sözleşmenin şoförlü araç kiralama hizmetine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla;Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır Mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle görev yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

      İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "davacı tarafından kilometre limit aşımı adı altında düzenlenen 15/02/2018 tarihli 14.764,30 TL bedelli faturanın taraflar arasında düzenlenen araç kiralama sözleşmesine göre uygun olduğu, buna göre davacının fatura alacağı talebinde haklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğünün 2018/10044 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 14.764,30.TL asıl alacak ve işlemiş faizi yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafın kötü niyeti ispatlanamadığından davalı yararına kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına," karar verilmiştir. Dava; Araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir....

      Davalı vekili; taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi bulunduğunu ve müvekkilinin sözleşme gereğince davacının tüm haklarını ödediğini, davacının müvekkili tarafından yapılan ödemeleri ihtirazi kayıt koymadan kabul ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

        İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile araç kiralama sözleşmesi nedeniyle düzenlenen bonodan ötürü açılmış menfi tespit davasına ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Somut olayda, taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi bulunmakta olup uyuşmazlık bu araç kiralama sözleşmesi kapsamında verilen senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığından ve kira ilişkisinden kaynaklandığından görevli mahkemenin de Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu mahkememizce kabul edilmiştir....

          Somut olayda, davacının, davalıya araç kiralama işi yaptığını, davalının 2 adet faturadan kaynaklanan borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz ettiğini beliterek takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş olup, davanın araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı ve HMK'nın 4/1. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Aracılığıyla davalıya uzun dönem araç kiralama sözleşmesi ile kiralatıldığını; sahip olduğu bu aracı ticari amaçla satın alarak ve alt şirketi olan Metronom Paketleme Dağ. Paz. Oto. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından araç kiralama işinde kullandırıldığının ve aracın kiralık bir araç olup günlük kiralamadan dolayı gelir elde edilemediğinin beyan edilmesi karşısında davacının kira ilişkisini kabul ettiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nun 4/1- a maddesine göre, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarının sulh hukuk mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. Davacı ile davalı Lamor Çevre T3 Arasındaki ihtilaf kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, bu uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. Tarafların ticari işletme olduğu konusunda şüphe yoktur....

            Maddesinde "(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler." denilmekte olup, somut olayda davacının araç kiralama işi yapmakta olup, davalı tarafa araç kiraladığı, davacı şirketin, davalıya her ay araç kiralama bedeli olarak kiralamış olduğu araçlara ait fatura kestiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın araç kiralama işinden kaynaklı oluştuğu iddia edilen cari hesap...

              DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 09/03/2022 KARAR TARİHİ : 21/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili, Müvekkili şirket yetkilisi ...'ın ... Grup Oto Kiralama Şirketi'nden 17.02.2020 tarihinde araç kiraladığını, ancak kiralanan aracın bozulduğunun ilgili firmaya bildirmesi üzerine 15.08.2020 tarihinde, daha sonradan İbrahim Karaarslan adına kayıtlı olduğu öğrenilen "..." plakalı aracın Müvekkiline teslim edildiğini, aracın ... Grup Oto Kiralama Şirketi ile Müvekkili arasındaki kira ilişkisine uygun bir şekilde kullanıldığını, kira ilişkisinin bitmesini takiben 05.01.2021 tarihinde aracın ...'...

                UYAP Entegrasyonu