"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin tespiti ve tesciline ilişkin davada İzmir 6. Sulh ile İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı; özel aracını noter satış sözleşmesiyle davalıların murisine satmasına rağmen aracı trafik kayıtlarında adlarına tescil ettirmediklerini, bu nedenle araç vergilerinin kendisine geldiğini belirterek mülkiyetinin davalılara intikal ettiğinin tespitini istemiştir. İzmir Sulh Hukuk Mahkemesi; davanın araç mülkiyetine ilişkin bulunduğu ve dava değerinin belirsiz olduğu gerekçesiyle, İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi ise; dava dilekçesinde değerin 2.000.00.- YTL. olarak gösterilmiş olduğunu, bu değere göre de Sulh Mahkemesinin görevli bulunduğunu gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Dava, araç mülkiyetinin tespit ve tescili olmadığı takdirde araç bedelinin ödenmesi talebine ilişkindir. Davacıların iddiası, murisleri tarafından bedeli ödenmek suretiyle alınan aracın noter satış sözleşmesi ile murisin sağlığında iken davalıya satılmış gibi gösterilerek davalı adına tescil edildiği oysaki aracın gerçekteki malikinin murisleri olduğu, noter satış senedinin gerçek iradeyi yansıtmadığı, muvazaalı olduğuna dairdir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :26.11.2007 No :363-450 Taraflar arasındaki rehin sözleşmesinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... vekili ile ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, sahte vekaletname ile yapılan araç satışı sözleşmesinin iptali ve bu satışa dayalı olarak araç üzerine konulan rehnin kaldırılması ile aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, İzmir Mahkemelerinin yetkisiz olduğundan yetkisizlik kararı verilmesini istemiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir....
Noteri davalı T3 tanzim etmiş olduğu araç satış sözleşmesini imzalayarak aracı teslim aldığını ve gerekli tescil işlemlerini yaptırdığını, davacının 30.08.2013 tarihinde aracını arkadaşı Arslan Yavuz'a emaneten verdiği sırada bir şahsın aracın kendisine ait olduğunu iddia ettiğini, polis merkezine gidip ifade verdiğini,davacının burada aracın sahte kimlik kullanılmak suretiyle kendisine satılmış olduğununu öğrendiğini ve ilgililerden şikayetçi olduğunu, davaya konu aracın davacıya yediemin olarak teslim edildiğini, dava dışı Fuat Bağtur'un sahibi olduğu 34 XX 539 plakalı aracını sahte kimlik ile davacıya satmış olması sebebiyle İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/295 Esas dosyasından araç mülkiyetinin tespiti ve tescili için dava açıldığını, yapılan yargılamada mahkemenin dava konusu aracın dava dışı 3. Kişi Fuat Bağtur'a aidiyetini tespit ettiğini ve tescil işleminin yapılmasına, aracın bu kişiye teslimine karar verdiğini, davalı Kartal 15....
O halde mahkemece araç satış senedi ve araç ruhsatı getirtilmek suretiyle aracın davalıya satıldığının tespiti halinde noterlik satış sözleşmesinin resmi ve yazılı delil niteliğinde olduğu, davacının bu durumda noter senedinin aksini ancak kesin delillerle ispatlayabileceği, somut olayda noterlik senedin aksinin tanık delili ve diğer takdiri deliller ile ispat olunacak hususlardan olmadığı, davacının delil listesinde açıkça yemin deliline dayandığı, davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK'nun 355....
Davaya konu edilen husus, trafik tescil kaydının terkin edilmesi ve aracın davalı adına tescili istemine ilişkindir. Trafik Tescil ve Şube Müdürlüğü tarafından araç tescil ve terkinine ilişkin olarak yapılan işlemler “idari işlem” niteliğindedir. Davacının tescil istemi idari nitelikte bir işlem olmasına rağmen çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesi gereğince, davaya konu talep tespit istemini de içerir. Hal böyle olunca, davacının istemi araç mülkiyetinin tespiti olarak değerlendirilip bu anlamda hukuki yararı bulunduğu kabul edilerek değerlendirme yapılması gerekirken reddine karar verilmesi yerinde olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 18/10/2020 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar ... ve ... yönünden aracın satış talebine ilişkin talebin kabulüne, satışın iptali ve tescil talebinin ise reddine dair verilen 14/04/2015 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 15/09/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve aracın teslimi, bu istem kabul edilmediği takdirde araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Davacı, aracı geçerli vekaletnameye dayanarak noterde yapılan sözleşmeyle bedelini peşin ödeyerek satın aldığı, açılan ceza davasında beraatine karar verildiği, aracın mülkiyetinin kendisine geçtiği ve aracın adına tescil edilmesi gerektiği iddiasıyla eldeki davayı açmıştır. Davalı ..., diğer davalı ...'in kendisini galerici olarak tanıtıp aracı pazarlık yaparak satın almak istediğini, varılan anlaşma gereğince davalı ...'e satış yetkisini içeren vekaletname verdiğini, Tahir'in parayı getirmek üzere yanından ayrıldığını, vekaletname ve aracın hileyle elinden alındığını, dolandırıldığını anlayınca azilname düzenlediğini ve suç duyurusunda bulunduğunu ve davanın haksız olduğunu savunmuştur. Mahkemece, noter satışıyla araç mülkiyetinin davacıya geçtiği gerekçesiyle mülkiyetin tespiti talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı ...'...
Ayrıca, noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır. Somut olayda, dosyada mevcut 14.05.2009 tarihli Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliği yazısında, kazaya karışan ve davalı ... adına kayıtlı ... plakalı araç, Çarşamba 2.Noterliği’nin 08.10.2008 tarih ve 10416 yevmiye numaralı satış senedi ile ... adına satış görmüş, kaza ise 24.03.2009 tarihinde meydana gelmiştir. Bu durumda mahkemece, anılan noter satış sözleşmesinin onaylı sureti ilgili noterlikten getirtilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...'un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 18/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2022 NUMARASI : 2022/477 ESAS - 2022/717 KARAR DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tesbiti Ve Tescili KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Konya 2....