Eldeki dava kasko poliçesinden kaynaklandığından anılan hüküm (m.4) kapsamındaki mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Başka bir söyleyişle, kasko poliçesinden kaynaklanan davalarda sigortalı araç işletenin sıfatına göre dava tüketici işleminden kaynaklanan dava (6502 sayılı TKHK m.3), ticari dava yahut genel mahkemelerde görülmesi gereken dava olabilmektedir. Bu nedenle öncelikle davacının tacir olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Sigortalı araç ticari sınıfta olup trafik kaydında ve sigorta poliçesinde ticari olarak kayıtlı ise de bu kayıt idari bir kayıt olup araç malikinin sadece bu kayıt nedeniyle TTK. anlamında tacir olduğu söylenemez....
Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının 3.3.1.2. maddesi hükmü uyarınca "onarım masrafları, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur" hükmü öngörülmüştür. Bu hükümden açıkça anlaşılacağı üzere, davalı ... meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup, sigortalı araç hurdasını sigorta ettirenin kendisine verilmesi istenmedikçe, sigortacı tarafından davacı ... ettirenin uhdesinde bırakıp, hurda bedelini tazminattan düşmesi olanaklı değildir. Zira, kasko sigortasında aslolan amaç zarar bedelinin tamamen karşılanmasıdır....
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir. GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, kasko sigortacısı olan davacının kendi sigortalısı olan aracın hasar tazminatını ödedikten sonra, zararın sorumlusu olduğu iddiasıyla kazaya karışan diğer araç malikine karşı başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkin olup, bu niteliği ile 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesine dayalı bir rücu davasıdır ve halefiyete dayanmaktadır. Halefiyet hallerinde sigortanın sorumlu kişiye karşı açacağı dava sigorta poliçesinden kaynaklanmamaktadır. Bilindiği üzere 22/03/1944 gün ve 37-9 sayılı Yargıtay İBK’na göre halefiyetle sigortacı tarafından açılan dava, sigortalı kimsenin sorumlu kişiye açtığı dava gibidir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı yan kasko sigortalı aracın park halinde bulunduğu sırada ilkokulun istinat duvarının yıkılması sonucu hasara uğradığını, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, ödenen bedelden davalının sorumlu olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan ise olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, yoğun yağış nedeniyle duvarın yıkıldığını, illiyet bağının kesildiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda hizmet kusuru nedeniyle oluşan zararın tahsili için idare aleyhine başlatılan icra takibine itirazının iptalinin talep edildiği, uyuşmazlık yönünden yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili, davalı ... nezdinde kasko sigortalı aracın 26.08.2018 tarihinde meydana gelen kazada hasarlandığını, aracın kiralık olarak kullanılmasına ilişkin poliçe muafiyeti nedeniyle sigorta şirketi tarafından müvekkiline 8.116,00 TL ödemede bulunulduğunu, müvekkili şirketin araç kiralama firması olmayıp, kamu kurumlarına ihale usulü araç ve personel çalıştırılması hizmeti verdiğini belirterek bakiye hasar tazminatı talebinde bulunmuş, davalı vekili tarafından kasko sigorta poliçesi kullanım şekli uyarı klozunda aracın kiralama olarak kullanılması durumunda %80 muafiyet olduğu, %80 muafiyet düşümü neticesinde hasar bedelinin 8.116,00 TL olduğu ve bu miktarın davacı tarafa ödendiği belirtilmiş, Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulü ile 45,293,00 TL bakiye tazminatın davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmiştir....
Davalı sigorta şirketi davacıya ait aracın kasko sigortacısı olup, Kara Taşıtları Sigortası Genel Şartları A.1. maddesinde belirtilen risklerin gerçekleşmesi sonucunda doğrudan uğrayacağı maddi zararları teminat altına alır. Davacı vekili değer kaybı ve araç mahrumiyet zararlarının davalıdan tahsilini istemiştir.Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlar A.4.8'de gelir kaybından doğan zararlar teminat kapsamına alınabilecek zararlar olarak yer almaktadır. Davacının bu tazminat talebinden araç mahrumiyet zararı, Kasko Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca kasko sigortası teminat kapsamında bulunmamaktadır. Değer kaybı ve araç mahrumiyet zararı konusunda kasko sigorta poliçesinde prim ödenerek ayrıca ve ek teminat vermedikçe, meydana gelen kaza sebebi ile meydana gelen değer kaybı ve araç mahrumiyet zararı talebi teminat dışıdır....
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Sigorta şirketi poliçede yazılı limitle sınırlı olmak üzere araçta meydana gelen gerçek zarardan sorumludur. Kasko sigortası poliçesi genel şartlarının B.3.3.1.2.1 maddesi hükmü uyarınca "onarım masrafları, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı talep ettiği takdirde sigortacının malı olur"....
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Sigorta şirketi poliçede yazılı limitle sınırlı olmak üzere araçta meydana gelen gerçek zarardan sorumludur. Kasko sigortası poliçesi genel şartlarının B.3.3.1.2.1 maddesi hükmü uyarınca "onarım masrafları, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı talep ettiği takdirde sigortacının malı olur"....
.-... karayolu üzerinde seyir halinde olduğu sırada plakası ve sürücüsü belirlenemeyen bir aracın kendisini sıkıştırması sonucunda meydana gelen trafik kazasında maddi hasara uğradığını, müvekkilinin maliki olduğu aracın kaza tarihinde 209579411 nolu kasko poliçesi ile davalı şirketin ... teminatı altında bulunduğunu, dava dışı araç sürücüsünün dava konusu trafik kazasında aracın alt kısmında darbe aldığını fark ettiğini, bunun üzerine aracı derhal yolun güvenli bir bölümüne park ettiğini aracın kasko sigortacısı olan davalı şirketi arayarak çekici istediğini, hasar dosyası kapsamında davalı şirketçe yasal süreler içerisinde müvekkili davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, meydana gelen kaza nedeniyle hasar bedelinin kasko sigortacısı tarafından tazmin edilmesi gerektiğini, hasar nedeniyle araçta 5.571,03-TL tutarında hasar meydana geldiğini belirterek maddi zararın 07.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsiline karar...
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 4987.59 TL madddi tazminatın ödeme tarihi olan 02/02/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dava, kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK'nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. 2013/9619 2013/13051 Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin, "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, konu ile ilgili olan "b-2" bendinde, "alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı...