Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 1944 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve daha sonra orman niteliğinin yitirilmesi nedeniyle 2/B madde uygulamasıyla orman rejimi dışına çıkarıldığı, bu işlemin de kesinleştiği belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğuna göre yalnızca davanın reddi ile yetinilmesi gerekirken sicil oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 1944 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve daha sonra orman niteliğinin yitirilmesi nedeniyle 2/B madde uygulamasıyla orman rejimi dışına çıkarıldığı, bu işlemin de kesinleştiği belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğuna göre yalnızca davanın reddi ile yetinilmesi gerekirken sicil oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

      İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 1944 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve daha sonra orman niteliğinin yitirilmesi nedeniyle 2/B madde uygulamasıyla orman rejimi dışına çıkarıldığı, bu işlemin de kesinleştiği belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğuna göre yalnızca davanın reddi ile yetinilmesi gerekirken sicil oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

        Şöyle ki; davalı ... çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğundan zilyetlik yoluyla kazanılamayacağını ileri sürdüğüne göre, mahkemece orman araştırmasının yapılmaması doğru olmadığı gibi ve çekişmeli 4317 parsel numarası ile hazine adına ihdasen tapuya tescil edilen taşınmaz hakkında temyize konu davada çekişmeli olan bölümü dışındaki birkısım yerleri ile ilgili tescil davalarının açıldığı ve bunların bir kısmının sonuçlandırıldığı ve tapuya tescil edildiği gözlenmiş olup, bu taşınmazlara ilişkin dava dosyaları ve oluşturulan tapu kayıtları dosyaya getirtilerek krokilerinde çekişmeli taşınmazın ne şelilde nitelendirildiğinin belirlenmesi bakımından krokilerinin uygulanması gerektiği düşünülmemiştir....

          Mahkemece çekişmeli taşınmazın 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit haritası içinde iken 1996 yılında 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, dava konusu taşınmazın eylemli orman olduğu ve yargılama sırasında niteliğinin orman olarak düzeltildiği gerekçesiyle nitelik değişikliğine yönelik hüküm kurulmasına yer olmadığına, beyanlar hanesindeki 2/B ve zilyetlik şerhinin kaldırılmasına, davalı gerçek kişinin elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapuda cins değişikliği, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi ve elatmanın önlenmesi niteliğindedir....

            K A R A R Mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, uyulan bozma ilamında özetle; “Taşınmazın bulunduğu yerde daha önce yapılan orman tahdidine ilişkin belgelerin getirtilmediği, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları incelenmek suretiyle taşınmazın niteliğinin belirlenmediği, her ne kadar Mahkemece, orman kadastrosunun ikinci kadastro olduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de, orman kadastrosunun özel kanun uyarınca yapılmış olması nedeniyle 2. kadastro olmadığı belirtilerek, orman tahdidine ilişkin belgeler ve hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılarak taşınmazın niteliğinin belirlenmesi ve işin esası hakkında bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....

              K A R A R Mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, uyulan bozma ilamında özetle; “Taşınmazın bulunduğu yerde daha önce yapılan orman tahdidine ilişkin belgelerin getirtilmediği, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları incelenmek suretiyle taşınmazın niteliğinin belirlenmediği, her ne kadar Mahkemece, orman kadastrosunun ikinci kadastro olduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de, orman kadastrosunun özel kanun uyarınca yapılmış olması nedeniyle 2. kadastro olmadığı belirtilerek, orman tahdidine ilişkin belgeler ve hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılarak taşınmazın niteliğinin belirlenmesi ve işin esası hakkında bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Orman Tahdidine İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Yargıtay bozma ilamında özetle; “Taşınmazın bulunduğu yerde daha önce yapılan orman tahdidine ilişkin belgelerin getirtilmediği, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları incelenmek suretiyle taşınmazın niteliğinin belirlenmediği, her ne kadar Mahkemece, orman kadastrosunun ikinci kadastro olduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de, orman kadastrosunun özel kanun uyarınca yapılmış olması nedeniyle 2. kadastro olmadığı belirtilerek, orman tahdidine ilişkin belgeler ve hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılarak taşınmazın niteliğinin belirlenmesi ve işin esası hakkında bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....

                  Köyüne karşı açtıkları davadan feragat etmiş, Hazineye açılan dava ise tapu iptali ve tescile dönüştürülmüştür. Mahkemece, davalılar Orman Yönetimi ve ... Köyüne açılan davanın feragat nedeniyle reddine, Hazine aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 982 sayılı 29.382 m2 yüzölçümlü parselin 10.11.2008 tarihli ... bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 16.643,78 m2'lik kısmının ifraz edilmeden ve ... parsel numarası verilmeden, mevcut parselinden işlem yapılmak üzere ve bu miktar kadar Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile bu kısmın hisseli olarak davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu 1968 yılında yapılmış, çekişmeli yer fundalık niteliği ile tespit dışı bırakılmıştır....

                    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1995 yılında kesinleşen 2/B uygulaması ve 1964 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Mahkemece çekişmeli taşınmaz bölümünün 1944 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartıldığı belirlendiği halde, tapu kaydı üzerinde bu konuda şerh bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de delillerin takdirinde yanılgıya düşülmüştür. Öncesi orman olan ve 1944 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın yörede 1964 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında kadastro ekiplerince yanlışlıkla ve hataen tapuya bağlandığı anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu