Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karara dayanak alınan bilirkişi raporu, çekişmeli taşınmazın orman niteliğinin neden yitirdiği açıklanmaması ve dört tarafı orman ile çevrili taşınmazın üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşmeme nedeni açıklanmadığından çekişmeli hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. 6831 Sayılı Yasanın değişik 2/B maddesi ile (bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerin orman rejimi dışına çıkartılacağı) hükmünün bulunduğu, bundan doğal ve gerçek anlamda nitelik kaybının anlaşılması gerektiği, her isteyenin ormanlarda doğal olarak bulunan deliceleri aşılaması, bina ya da eklentilerini inşa etmesi, erozyona sebep olacak biçimde araziyi teraslaması ya da orman bitkilerini kökleyip tarım yapmaya teşebbüs etmesi veya 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi gereğince hiçbir zaman kişiler adına tapuya tescil edilemeyecek ve özel mülk olamayacak orman içi açıklığı...

    Mahkemece, taşınmazın niteliğinin orman olduğu kabul edildiğine göre, orman nitelikli taşınmazın bir kısım payının cinsinin orman, bir kısım payının da tarla ya da arsa olarak tapuda kayıtlı olması tapu tekniğine uygun değildir. Taşınmazın niteliği orman olmasa idi paydaşlardan biri hakkında dava koşulu bulunmadığından 04.05.1978 gün ve 4/5 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince o paydaş hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru olacaktı. Nevar ki; taşınmazın niteliği ve kamu düzeni buna engeldir. Mahkeme kararının bu haliyle infazı mümkün değildir (H.G.K.'nun 06.02.2008 gün 2008/20-56-100 sayılı kararı). O halde; davacı Orman Yönetimine ölü olan tapu maliki H... K...mirasçılarına karşı dava açması için önel verilmeli, açtığı dava bu dava ile birleştirilerek taraf oluşturulduktan sonra istek hakkında bir karar verilmelidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılardan Hazine ile P... ve İ... K...'...

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın makilik (orman) niteliğiyle Hazine adına tesçiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya Orman İdaresinin bir müdahalesi bulunmadığı gibi, tespit maliki olması nedeniyle davalı olan Hazinenin de çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “ham toprak” vasfıyla tespit edilen niteliğinin değiştirilmesine yönelik herhangi bir davası da bulunmamaktadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca, hukuk hakimi, her iki tarafın iddia ve savunmaları ile sınırlı olup ondan fazlasına ya da başka bir şeye karar veremez. Çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “ham toprak” olarak tespit edilen niteliğininorman” olarak değiştirilmesi talep edilmediğine ve davacının davası reddedildiğine göre mahkemece talepten başka bir şeye karar verilerek taşınmazın niteliğininorman” olarak değiştirilmesi anılan usul kurallarına aykırı ve isabetsizdir....

        Dava konusu taşınmaz ham toprak vasfı nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik hukuki nedenlerine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Bir taşınmazın kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Hava fotoğraflarının ise en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için kadastro tespiti 2001 yılında yapıldığına göre taşınmazın bu tarihten 20 yıl önceki niteliğinin belirlenebilmesi için en sonuncusu 1980-1981 yıllarına ait olmak üzere stereoskopik hava fotoğraflarının dosya arasına konulması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir....

          veya fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilmeyen yerlerden olduğunun anlaşılması, Kadastro tesbit ve tescil harici bırakma işleminin kesinleştiği tarihten tescil davasının açıldığı tarihe kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin geçmemiş olması, o yerde orman kadastrosu kesinleşmiş olsun olmasın, taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 17/2. ve Orman Kadastrosunun Uygulaması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a....

            Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın ... bilirkişi raporuna ekli krokide (B) ile gösterilen 2357 m2 ve (D) ile gösterilen 745 m2’lik kısımların tapu kaydının iptaliyle hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde arazi kadastrosu 1985 yılında yapılmış ve 07.04.1986 tarihinde kesinleşmiştir. Yörede orman kadastrosu 1970 yılında yapılmış ve 03.06.1971 tarihinde kesinleşmiştir. 175 nolu orman kadastro komisyonu tarafından yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması 18.07.2007 tarihinde ilan edilerek 19.01.2007 tarihinde kesinleşmiştir....

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada ... bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen bölümünün orman tahdidi içinde iken 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, Hazinenin davasının kabulü yönünde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava konusu taşınmaz 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu halde, taşınmazın bu niteliğinin tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın 01.07.2008 tarihli ... bilirkişi raporuna ekli krokide (B) ile gösterilen 7542 m2 kısmının tapu kaydının iptaliyle son parsel numarası verilerek Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde arazi kadastrosu 1982 yılında yapılmış ve 22.12.1983 tarihinde kesinleşmiştir. Yörede orman kadastrosu 1967 yılında yapılmış ve 19.04.1968 tarihinde kesinleşmiştir. 175 nolu orman kadastro komisyonu tarafından yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması 01.03.2007 tarihinde ilan edilerek 01.09.2007 tarihinde kesinleşmiştir....

                  Davaya konu taşınmaz yaylak niteliğiyle özel siciline kayıtlı olduğu halde, usûlünce mera araştırması yapılmamış, kadastro tespiti yaylak olarak tutulduğu halde mahkemece aksine yapılan belirleme nedeniyle tutanak bilirkişileri dinlenmemiş, taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında kalıp kalmadığı değerlendirilmemiştir” denilerek kesinleşen orman tahdit harita ve tutanaklarının uygulanmasının yapılması, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı saptandığında, orman niteliğindeki taşınmazlar üzerinde kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetlik koşulları ile taşınmaz iktisap edilemeyeceği gözönüne alınarak davacı gerçek kişilerin davasının reddine karar verilmesinin gerektiği, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırları dışında kaldığı saptandığında ise, mahkemece çekişmeli taşınmazın öncesinin orman niteliğinin ve hukuki durumunun belirlenmesi ve eğiminin doğru olarak hesaplanması için belediyede bulunan halihazır harita ve münhanili haritalar ile varsa...

                    Bölgede 29.09.1993’de kesinleşen orman kadastrosu sırasında orman kadastrosu uygulanmamış sahada yeralmıştır. 1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazinenin aşağıdaki bentin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava tapulama dışı kalan yerin tescili ile birlikte daha önce ... adına hükmen tescile karar verilen ve tapuya tescil edilen 4387 parselin tapu kaydının iptali istemine ilişkin olup alınan bilirkişi raporuna göre tescili istenen taşınmazın komşu 4387...

                      UYAP Entegrasyonu