Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1952 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 3302 sayılı Yasaya göre 1988 yılında yapılıp 31.01.1991 tarihinde askı ilanı yapılarak 31.07.1991 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırı dışarısına tarla niteliği ile çıkartıldığı, ancak eylemli orman olduğundan 4999 sayılı Yasa ile değiştirilen 6831 sayılı Yasanın 11/5 maddesi gereğince ve talep üzerine Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Orman Genel Müdürlüğü'ne tahsis edildiği ve niteliğinin de idari yoldan orman olarak düzeltildiği, orman olarak tescil edilen taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağı anlaşıldığına göre, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1952 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 3302 sayılı Yasaya göre 1988 yılında yapılıp 31.01.1991 tarihinde askı ilanı yapılarak 31.07.1991 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırı dışarısına tarla niteliği ile çıkartıldığı, ancak eylemli orman olduğundan 4999 sayılı Yasa ile değiştirilen 6831 sayılı Yasanın 11/5 maddesi gereğince ve talep üzerine Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Orman Genel Müdürlüğü'ne tahsis edildiği ve niteliğinin de idari yoldan orman olarak düzeltildiği, orman olarak tescil edilen taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağı gibi, ormanlar üzerinde de şerh olamayacağı anlaşıldığına göre, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Dava, orman savına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede 5 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılıp, 31/01/1980 tarihinde ilan edilen orman kadastro çalışmasında, ormanlık alan bulunmadığından orman tahdit haritası oluşturulmadığı; daha sonra 79 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılıp 05/04/1996 tarihinde ilan edilen çalışmada çekişmeli taşınmaz 2/B alanında bırakılmış ise de; bu çalışmanın mükerrer kadastro olması nedeniyle ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/430-2012/254 E.-K. sayılı kararı ile 894,77 hektarlık alana ilişkin olarak iptal edildiği ve kararın 25/09/2012 gününde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında,.... 107 ada 6 parsel sayılı 1356,09 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamananaşımı nedeniyle belgesizden ... adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi çekişmeli taşınmazın 183,95 m2 kısmının orman olması gerekirken davalı adına tesbit ve tescil edildiği iddiasıyla taşınmazın 183,95 m2 yüzölçümündeki tapusunun iptali ile Hazine adına orman vasfı ile tapuya tescili istemiyle dava açmıştır....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapulama harici bırakılan yerde imar-ihyaya dayalı olarak Medenî Kanununn 713/1. maddesi hükmüne göre açılan tescil ve imar uygulaması nedeniyle ... adına olşturulan tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 19.04.1999 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. ... İlçe, ... Kasabası, ... Köyünde genel arazi kadastrosu 1960 yılında yapılmış ve sonuçları 17.09.1961 tarihinde kesinleşmiştir. Bu çalışmalarda dava konusu yer (TH) tapulama harici alan olarak bırakılmıştır....

            Parsel sayılı 798 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bahçe niteliğiyle ve ziyetlikle ... oğlu ... dan geldiğinden söz edilerek ... ve ... adına tesbit edildiği, davacılar: ... ve arkadaşları ... ve 1086 sayılı parsellerin C.Ahir 1280 tarih ve D: 41, V.18 nolu tapu kadı kapsamında kaldığı, Vakıflar Yönetiminin taşınmazların vakfılar yönetimine ait Ağustos 1936 tarih 2 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı tesbitinin iptali ve Vakıflar yönetimi adına tescili istemiyle dava açtıkları, Hazinenin taşınmazın öncesi orman sayılan yerlerden olduğu zilyetlikle edinilemeyeceği savıyla davaya katıldığı, vakıflar yöetimini davasının feragat nedeniyle reddine, ... ve arkadşalarının tutunduğu tapu kaydının ...,... sınırlarının çekişmeli taşınmazlara uymadığı, Hazinenin iddiası yönünden ise taşınmazın 1942 tahditi içinde kaldığı 1976 yılına kadar taşınmazın orman niteliğini devam ettirdiği, 1976 yılına yapılan aplikasyon ve 2/B işleminde orman dışına çıkarılmışsa da, çıkarma tarihi ile kadastro tesbit...

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırı dışarısına tarla niteliği ile çıkartıldığı, ancak eylemli orman oldugundan 4999 sayılı Yasa ile değiştirilen 6831 sayılı Yasanın 11/5 maddesi gereğince ve talep üzerine Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Orman Genel Müdürlüğü'ne tahsis edildiği ve niteliğinin de idari yoldan orman olarak düzeltildiği, orman olarak tescil edilen taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağı gibi, ormanlar üzerinde de şerh olamayacağı anlaşıldığına göre, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                Mahkemece çekişmeli taşınmazın 1950 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit haritası içinde iken 1991 yılında 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, dava konusu taşınmazın eylemli orman olduğu ve yargılama sırasında taşınmazın niteliğinin orman olarak düzeltildiği gerekçesiyle nitelik değişikliğine yönelik hüküm kurulmasına yer olmadığına, beyanlar hanesindeki 2/B ve zilyetlik şerhinin kaldırılmasına, davalı gerçek kişinin el atmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapuda cins değişikliği, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi ve elatmanın önlenmesi niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1941 yılında yapılıp 1950 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 21.02.1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, tüm ormanlarda aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır....

                  Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1952 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 3302 sayılı Yasaya göre 1988 yılında yapılıp 31.01.1991 tarihinde askı ilanı yapılarak 31.07.1991 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırı dışarısına tarla niteliği ile çıkartıldığı, ancak eylemli orman olduğundan 4999 sayılı Yasa ile değiştirilen 6831 sayılı Yasanın 11/5. maddesi gereğince ve talep üzerine Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Orman Genel Müdürlüğü'ne tahsis edildiği ve niteliğinin de idari yoldan orman olarak düzeltildiği, orman olarak tescil edilen taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağı anlaşıldığına göre, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                    Ancak; tamamı 8-40 cm çapında, 5-16 m boyunda, 10-60 yaşlarında meşe ağaçları ve orman alt florası ile tam kapalı, toprağında orman ağaçlarına ait kök, dal, humus bulunan, orman bütünlüğünü bozucu nitelik taşıyan, 4999 Sayılı Yasanın 11. maddesindeki “fiilen orman olduğu ... Müdürlüğünce tespit edilen yerler, talep üzerine ... Bakanlığınca ... Müdürlüğüne tahsis edilir. Tahsisi yapılan bu yerler ... adına tapuya orman vasfıyla tescil edilir. “hükmü gereğince orman niteliği ile ... adına tescili gereken yerlerden olduğu saptanan, taşınmazın orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken, hüküm yerinde “davanın reddine” denilmiş olması ve taşınmazın niteliğinin belirtilmemiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu