Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mevkiinde bulanan Ocak 1945 tarih 1 ila Nisan 1978 tarih 96 numaralar arasında paylı olarak davalılar adlarına kayıtlı tapu kapsamını oluşturan taşınmazın orman olduğundan tapularının iptali ile Hazine adına tescilini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile D: ... ... tarlası, B: Pirdedesi deresi, K: ... tarlası, G: ... ... tarlası olan tapunun bilirkişi krokisinde yeşil renk ile taralı 919.38 m2'lik bölüme ait olduğunu, bu bölüm haricinde kalan taşınmazların tapusunun iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu ve genel arazi kadastrosu yapılmamıştır....

    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 22.02.2005 gün ve 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükümlerine göre orman kadastrosu yapılmış, çekişmeli yer orman sınırları içinde bırakılmıştır. Gerçekten, 15.01.2009 gün ve 5831 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7/1. maddesine eklenen "...3402 Sayılı Kadastro Yasası hükümlerine göre belirlenen orman sınırı, orman kadastro komisyonlarınca belirlenen orman sınırı niteliğini kazanır" hükmü ve yine aynı yasanın 9. maddesi ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen Geçici 8....

      Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 22.02.2005 gün ve 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükümlerine göre orman kadastrosu yapılmış, çekişmeli yer orman sınırları içinde bırakılmıştır. Gerçekten, 15.01.2009 gün ve 5831 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7/1. maddesine eklenen "...3402 Sayılı Kadastro Yasası hükümlerine göre belirlenen orman sınırı, orman kadastro komisyonlarınca belirlenen orman sınırı niteliğini kazanır" hükmü ve yine aynı yasanın 9. maddesi ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen Geçici 8....

        Dava, orman savına dayalı tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1991 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, 09.07.2009 tarihinde ilan edilen 4999 sayılı Kanuna göre düzeltme çalışması, 1964 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. 1. Davalı ..... çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile işaretli bölümüne yönelik temyiz itirazları bakımından; uzman bilirkişi raporuna göre, çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile işaretli bölümünün kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı anlaşıldığına göre, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı ... ... (B) harfi ile işaretli bölüme yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2....

          Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli ve ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Ayrıca; orman kadastrosuna itiraz davalarında kadastro mahkemesi tarafından tescil hükmü kurulamayacağı ve bu talepler hakkında karar vermeye genel mahkemelerin görevli olduğu hususları dikkate alınmadan çekişmeli (A) harfli bölümün orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş olması ile (A) harfli bölüm harici taşınmazın geriye kalan bölümü hakkında açılmış bir dava olmadığından, dava konusu olmayan taşınmazın geriye kalan bölümü hakkında da mükerrer tapu kaydı oluşacak şekilde davacı adına tescil kararı verilmiş olması da doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/09/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....

            O halde; çekişmeli taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değilse de, davanın taraflarının Orman Yönetimi ve Hazine olması, yine 4999 Sayılı Yasa ile değiştirilen 6831 Sayılı Yasanın 11/5 maddesi, 2/B madde uygulamaları sonucu orman rejimi dışına çıkarılan, ancak fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tespit edilen yerler, talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir. Tahsisi yapılan bu yerler Hazine adına tapuya orman vasfıyla tescil edilir” hükmü getirildiği ve somut olayda henüz 2/B madde uygulamasının kesinleşmediği, orman sayılan yerlerdeki zilyetliğe değer verilemeyeceği, Orman Yönetimi ile Hazine arasındaki uyuşmazlığın, taşınmazların mülkiyetine değil, niteliğine ilişkin olması nedeniyle hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

              Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 20.04.1994 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Yargıtay 1. Hukuk Dairesince çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarıldığı kabul edilerek; mahkemenin, davanın kısmen kabulü yönünde verdiği karar bozulmuşsa da, Yönetimin davası taşınmazın orman sınırları içinde kaldığı iddiasına dayalıdır. Yani; dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil davası değil, kesinleşen orman sınırları içinde kalan tapu iptali ve tescil davasıdır. Bu durumda, Yargıtay bozma kararının maddi yanılgıya dayandığı açıktır. 04.02.1959 tarih 13/5 sayılı İ.B.K. ve 1998/708 sayılı H.G.K. kararlarına göre maddi yanılgıya dayalı bozma kararlarına uyulmuş olması taraflar lehine usulü kazanılmış hak oluşturmaz....

                Ancak, uzman bilirkişi raporuna göre, taşınmazın 1952 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve 1974 yılında 1744 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ile orman niteliğinin yitirilmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 2000 yılında da arazi kadastrosu sırasında bu niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edildiği, öncesi orman olan ve bu niteliğini kaybetmesi nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların 27.01.2009 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5831 sayılı Yasanın 5. maddesiyle, 6831 sayılı Yasaya eklenen Ek 10. maddesi uyarınca, Orman Yasasının 20.06.1973 tarih ve 1744 sayılı Yasayla değişik 2. maddesi, 23.09.1983 tarihli 2896 ve 05.06.1986 tarihli 3302 sayılı yasalarla değişik 2. madde 1. Fıkra (B) bendi uygulamalarına göre kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceği, zilyedlik süresi ne olursa olsun özel mülkiyete konu olamayacağı, ancak, Hazine adına tescil edileceği açıktır....

                  Mahkemece, dava ve temyize konu çekişmeli 188 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacılar lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar, dava konusu edilen, ancak temyize konu edilmeyen 183 ada 13 ve 188 ada 3 parsel sayılı taşınmazlarla birlikte temyize konu 188 ada 5 parsel sayılı taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Çekişmeli 188 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının edinme sütununun incelenmesinden, tutanağa dayanak yapılan 1960 tarih ve 12 tahrir numaralı vergi kaydının bütün olarak 183 ada 13, 188 ada 3 ve 5 parselleri kapsadığı, vergi kaydının hudutlarının orman olması sebebiyle, kayıt miktar fazlasının Hazine adına tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmazın doğu sınırında 188 ada 2 parsel sayılı orman parseli bulunmaktadır....

                    Karara dayanak alınan bilirkişi raporu, çekişmeli taşınmazın orman niteliğinin neden yitirdiği açıklanmaması ve dört tarafı orman ile çevrili taşınmazın üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşmeme nedeni açıklanmadığından çekişmeli taşınmazın hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. 6831 Sayılı Yasanın değişik 2/B maddesi ile (bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerin orman rejimi dışına çıkartılacağı) hükmünün bulunduğu, bundan doğal ve gerçek anlamda nitelik kaybının anlaşılması gerektiği, her isteyenin ormanlarda doğal olarak bulunan deliceleri aşılaması, bina ya da eklentilerini inşa etmesi, erozyona sebep olacak biçimde araziyi teraslaması ya da orman bitkilerini kökleyip tarım yapmaya teşebbüs etmesi veya 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi gereğince hiçbir zaman kişiler adına tapuya tescil edilemeyecek ve özel mülk olamayacak orman içi açıklığı...

                      UYAP Entegrasyonu