Mahkemece, tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve düzenlenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu şirket hisselerinin devirlerinin Hazine Müsteşarlığı'nın iznine tabi olduğu, hisse devri yapan davalı ...'in şirketin ortaklarına ait hisseleri yetkisi olmaksızın tasarruf imkanının bulunmadığı, Hazine Müsteşarlığı'ndan izin alınmaksızın ve yetkisiz temsilci tarafından yapılan hisse devrinin geçersiz olduğu, davalı ...'ın hisse devrini yapan ...'in yetkisiz temsilci olduğunu bilebilecek durumda olduğu, yapılan hisse devrinin geçersiz olduğu; şirket müdürleri ... ve Yavuz Türk'ün şirketin idaresi konusunda görevden nezini gerektirecek sebeplerin davacı tarafından ispat edilemediği, davalı ...'in yetkisiz temsilci olarak ortağın hissesinin devretmiş olması, müdürlük görevinden kaynaklanmadığı dahili davalı ...'nın da geçersiz olduğunu bile bile hisseleri davalı ...'dan devraldığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile davalı ...'...
e 2008 yılında devrettiği ancak hisse devriyle ilgili 4 suret olarak düzenlenen sözleşmeye daha sonra davalı ... tarafından 09/02/2016, 10/02/2016, 11/02/2016, 12/02/2016 tarihlerini içeren kaşe basılmak suretiyle sanki bu tarihlerde de ayrı bir hisse devri olmuş gibi davalı şirket pay defterine işlendiği, oysaki davacının davalı babasına 2008 yılında yaptığı hisse devri haricinde herhangi bir hisse devrinin olmadığı,devir sözleşmelerinin gerçeği yansıtmadığı iddiası ile hisse devri işlemlerinin iptali ile hisselerin davacıya iadesi ve davalı şirket pay defterine tescili istemine ilişkindir. Davalı ... hakkında dava konusu hisse devirlerine ilişkin işlemler nedeni ile özel evrakta sahtecili suçundan Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/245 Esas- 2018/ 889 Karar sayılı 15.11.2018 tarihli karar ile davalı ... hakkında mahkumiyet hükmü verildiği ,ceza dava dosyasının istinaf aşamasında bulunduğu tespit edilmiştir....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; hisseleri devralan davalının da her iki şirketin ortağı olduğunu, TTK'nın 490. maddesi uyarınca hisse devrinde engel bulunmadığını, ana sözleşmenin 7. maddesindeki sınırlamanın hissedarlar dışındaki 3. kişiler bakımından geçerli olup, şirketin diğer ortağına yapılan devirle ilgili bir sınırlama bulunmadığını, bu madde gereğince ancak ortak dışındaki üçüncü kişiye devir halinde yönetim kuruluna bildirim yapılmasının zorunlu olduğunu, davacının A grubu hisse sahibi olması nedeniyle TTK'nın 461. maddesi gereği diğer ortakların onayına ihtiyaç olmadığını, hisse devir sözleşmesindeki hükümlerin tamamını müvekkili yerine getirmiş olup, bu hususun dava konusu ile de ilgisinin bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, anonim şirket hisse devrinin şirketin pay defterine kaydedilmesi istemine ilişkindir....
Ortakları arasında görülen limited şirket ortaklığından çıkmaya izin davasında Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30/06/2014 tarihli ve 2014/183 Karar sayılı kararı ile davacı Serhan Öztürk'ün haklı neden ile şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine hükmedildiğini, bu kararın 20/05/2019 tarihinde kesinleşmesi üzerine adı geçen davacının tescil işleminin yapılması için Müdürlüğe başvurduğunu, müdürlükçe 30/05/2019 tarihli ve 27884 Esas sayılı yazı ile şirket ve yetkilisinin hisse devrinin tescili için TTK'nın 33....
DAVA Davacı sicil müdürlüğü temsilcileri dava dilekçesinde özetle; Müdürlüğün .... sicil numarasında kayıtlı ....... arasında görülen limited şirket ortaklığından çıkmaya izin davasında Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30/06/2014 tarihli ve .... Karar sayılı kararı ile davacı ...'ün haklı neden ile şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine hükmedildiğini, bu kararın 20/05/2019 tarihinde kesinleşmesi üzerine adı geçen davacının tescil işleminin yapılması için Müdürlüğe başvurduğunu, müdürlükçe 30/05/2019 tarihli ve .... Esas sayılı yazı ile şirket ve yetkilisinin hisse devrinin tescili için TTK'nın 33....
Noterliği'nce 024375 yevmiye numarası ile tasdik edildiğini ancak hisse devrinin Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescili ve ilanı işlemi için davalı şirket tarafından girişimde bulunulmadığını ileri sürerek, müvekkilinine ait hisse payının devrinin tespitini ve ticaret siciline tescil ve ilanını talep ve dava etmiştir. Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili, davalı şirket ortaklar kurulu kararında hisse devrine ek ve hisseyi devralan yeni ortağı etkileyecek kararlar alındığını bu bakımdan yeni ortağın da bu kararlar alınırken ortaklar kuruluna katılması gerektiğini, eksikliklerin giderilmesi için süre verildiği halde giderilmediğini, davanın Sicil Müdürlüğüne yöneltilemeyeceği savunarak davanın reddini davanın reddini talep etmiştir. Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının usulüne uygun bir şekilde payını devrettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline geçerli bir hisse devri yapılmadığını, devre şirket genel kurulunun onayının bulunmadığını, şirketin borca batık olduğunun öğrenilmesi üzerine ise sözleşmeden dönüldüğünü, davacıya devir bedelinin ödenmediğini, davacının Ticaret Sicil Müdürlüğüne bir başvuruda bulunmadığını, devrin şirket pay defterine de kaydedilmediğini, davacının şirketin mali yükümlülüklerinden ve borçlarından kurtulmak için bu davayı açtığını, ancak hisse devrinin ticaret sicilinde ilan edilmesine kadar davacının şirket borçlarından sorumluluğunun devam edeceğini, davacının kendi hissesini daha sonra diğer ortağa devrettiğini, bu hisse devrinin tespitine ilişkin açılan davanın kabul edildiğini, kararın kesinleştiğini ve devrin ticaret sicilinde tescil ve ilan edildiğini, dolayısıyla kesin hüküm itirazlarının olduğunu, bu şekilde her iki mahkeme kararı arasında açık çelişki oluştuğunu, dava zorunlu arabuluculuk şartına tabi olduğu halde bu şart...
ye devrettiği hususlarının tespit edildiği, inceleme elamanı tarafından, mükellefin 26/07/2002 tarihinde iktisap ettiği hisse senetlerini 22/03/2010 tarihinde elden çıkarttığı, Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 80. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendi uyarınca, mükellefin nama yazılmış senetlerini elden çıkartmasından elde ettiği kazancın değer artış kazancı olarak değerlendirilmemesi nedeniyle bu yönden yapılacak bir işlem olmadığının bildirildiği, diğer yandan taraflar arasında düzenlenen Şirket Devir ve Hisse Satış Protokolü'nün anonim şirket ortaklarının şirkete ait hisse senetlerinin devrine yönelik olmasının yanısıra, otel aktifine kayıtlı bulunan demirbaş, makine, teçhizat, v.s'nin de şirket ortaklarının hisseleri oranında devrini içerdiği, Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 80. maddesi uyarınca şirket hisselerinin devrinin de değer artış kazancı sayılacağı ve vergiye tabi olduğu gerekçesi ile davacı mükellefin, ...Turizm ve Otelcilik İşl. Otm. San. Tic. A.Ş.'...
'ya devrettiğini, devir bedelinin nakden devredene ödendiğini, bazı ortakların şirket bünyesinde yapılan ortaklar kurulu toplantısına katılmadıklarını, bu nedenle hisse devrine ilişkin işlemin pay defterine kaydedilemediğini, dolayısıyla hisse devrinin hüküm ifade etmediğini, yapılan bütün görüşmelere rağmen hisse satışının pay defterine işlenmesine yönelik işlemin gerçekleştirilemediğini belirterek, ... tarafından ... Noterliği'nin 29/08/2008 tarih ve 2977 yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile müvekkili ... 'ya 217 hissenin devredilmiş olması nedeniyle ortaklığın tespitine ve hisse devrinin pay defterine hükmen işlenmesine, ... Ticaret Sicil Memurluğu'nca tescili ile ilan ettirilmesine, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/5 Değişik iş sayılı dosyası üzerinden verilen tedbir kararının devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., ......
Noterliğinde 13.07.2020 tarihinde ... sayılı Anonim Şirket Devir Sözleşmesi ile davalıya devredildiğini, devir işleminin aynı şirketin pay defterine de işlendiğini, ancak bugüne kadar (04.11.2020) hisselerin devir edildiği davalının, Ticaret Sicil Müdürlüğüne bu hisse devrinin tescil ve ilan işlemlerini yaptırmadığını, şifahi görüşmelere rağmen de, bu devire ilişkin tescil ve ilan işlemlerini yapmaya yanaşmadığını, noterden hisse devrinin yapılmış olmasına rağmen , müvekkilinin halen şirkette ortak gözükmesi kamu kurumlarına ve üçüncü kişilere karşı sorumluluğuna sebebiyet verdiğini, şirkete ilişkin müvekkiline yönelik vergi cezası kesilmesine neden olduğunu, müvekkilinin adı geçen anonim şirket üzerindeki bütün hisselerinin, belirtilen noter hisse satış senetleri ve pay defterine yapılan kayıt ile devir ettiğinin tespitini, bu nedenle müvekkilinin ortağı olduğu; ......