Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketin ortaklar pay defterinde kayıtlı ortak olup davacının bu şirkette halen nominal bedeli 1,00- TL olan 90 hissesi bulunduğunu, davacı tarafın davalı müvekkili nezdinde sahibi oldukları hisseleri dava dışı 3. kişiden devraldığını, yani davacı tarafından müvekkiline herhangi bir hisse bedeli ödemesi yapılmadığını, davalı müvekkilinin bu hisse devrinden herhangi bir maddi menfaat elde etmediğini, davalı müvekkilinin yalnızca hisse devri olgusunu kayıtlarına işlediğini, müvekkili şirketin Sermaye Piyasası Kurulu kaydında olan, bu kurul ve diğer ilgili tüm resmi makamlar ile özel denetçiler tarafından faaliyetleri denetlenen çok ortaklı halka açık anonim şirket olduğu, TTK'nın 480. ve 405. maddeleri gereğince anonim şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, müvekkili şirketin tasfiye halinde olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Dava, bedelsiz hisse devrinden kaynaklı olarak hisselerin güncel değerinin ödenmesi isteğine ilişkidir. Dava dilekçesi ve tarafların aile nüfus kayıtlarının incelenmesinde; Tarafların evli olup aralarında Konya . Aile Mahkemesinde devam eden Boşanma, ve Konya . Aile Mahkemesinde devam eden Mal Rejiminin Tasfiyesine yönelik davaların derdest olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle tarafların karı-koca olup tacir olmadıkları, ... Tic. Ltd....
Anonim şirketlerdeki çıplak pay, senede bağlanmamış olan pay sahipliğini ifade eder, çıplak payın haczi İİK'nun 94. maddesi hükmü çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Bu hükme göre ... müdürünün hacze karar vermesi ve bu kararı şirkete ve ticaret siciline haciz yazıları ile bildirmesi yeterlidir. Bu halde yeni Anonim Şirket paylarının hisse senedine bağlı olmadığı halde, payların fiilen haczedilme zorunluluğu bulunmadığından, haciz yazısı ile haczedilmesi mümkün olduğundan alacaklının takip hukuku bakımdan avantajlı konumda olduğu açıktır. Anonim şirketlerdeki pay sahipliği haklarının senede bağlandığı hallerde ise hisse senetlerinin fiilen haczi gerekir. Somut olayda, 10.09.2012 tarihinde, hisse haczinin pay defterine işlenmesi amacıyla şirket merkezine gidilerek muhafaza işlemi ... edilmek istenmiş ancak, haczedilmesine karar verilen borçluya ait hisselerin o tarihten önce 3.kişilere devredildiği anlaşılmıştır....
hukuken yasaklanmış bir işlem olmadığı gibi, bu işlem ahlaka ve iyiniyet kurallarına aykırı bir işlem olmadığını, hatta Menkul kıymet borsalarının esasını bu işlemlerin oluşturduğunu, davacı tarafın ödemiş olduğu hisse devir bedelinin müvekkili şirket tarafından da tahsil edilmediğini, davacı tarafın ödediği bedel karşılığında Anonim şirket ortaklığını kazanmış olup,herhangi bir zararının olmadığını, davacının ödemiş olduğu hisse bedellerinin iadesine karar verilmesine rağmen davacının elinde bulunan hisse senetlerinin müvekkili şirkete iadesi yönünde herhangi bir karar verilmediğini, yerel mahkeme kararına göre davacı tarafın elinde bulunan hisse senetleri ile hala şirket ortağı olmaya devam edeceğini ve ortaklık haklarını kullanabileceğini, bu durumda ise davacı tarafın haksız ve sebepsiz zenginleşmiş olacağını, dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı eski Borçlar kanunun 60....
Fakat, anonim ortaklığın çıplak paylarının devri alacağın temliki suretiyle mümkündür. Ayrıca, pay devri, ortaklığa karşı ancak pay defterine kayıtla hüküm ifade eder. Somut olayda, şirket anasözleşmesine göre hisse senetlerinin nama yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Dava dışı şirketin verdiği cevapta şirket kuruluşundan beri pay senedi çıkarılmamış olduğu bildirilmiş, şirketin 31.12.2011 tarihli yönetim kurulu kararında ise, bankadan çekilecek kredi için şirket ortaklarına ait nama yazılı hisseleri temsil eden ilmuhaberlerin bankaya rehnedilmesine karar verilmiş olup, bu durumda şirket hisselerinin nama yazılı olup olmadığı, pay senedinin çıkarılıp çıkarılmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir....
Tüm bu nedenlerle, istikrar kazanmış Yargıtay ve BAM içtihatları, TTK ve İİK hükümleri uyarınca, davacıların iflas tasfiyesi sonunda bakiye bedel kalması halinde iflas masasından talep hakkının saklı olduğu belirtilmek suretiyle, iflas sıra cetveline kaydı hukuken mümkün olmayan anonim şirket hisse senedi bedeli alacağıyla ilgili kayıt kabul davalarının reddine karar vermek gerekmiştir....
Karar sayılı ilamında; "...TTK'nun 416. maddesinde (6102 sayılı TTK'nun 490. maddesi) anonim şirketlerin çıkarttıkları nama yazılı hisse senetlerinin pay sahipliğinin kıymetli evrak niteliğinde bir belgeye bağlanmış olması halinde, şirket ana sözleşmesinde aksine bir hüküm olmadıkça ciro ve teslimle devrolunabileceği hükme bağlanmıştır. ... A.Ş.'nin şirket ana sözleşmesinin nama yazılı hisse senetlerinin devrine ilişkin 9. maddesinde, nama yazılı hisse senetlerinin ortaklığa karşı geçerli olması için yönetim kurulunun muvafakatı şartı aranmış, 10. maddesinde ise muvafakat halinde devrin ancak pay defterine işlenmiş olması halinde şirkete karşı ileri sürülebileceği belirtilmiştir... Anonim ortaklıkta (şirkette) nama yazılı hisse senetlerin herhangi bir kıymetli evraka bağlanmamış (pay senetleri çıkartılmamış) ise çıplak pay devri herhangi bir şekle bağlı olmamakla birlikte pay defterine kayıtla ortaklığa karşı ileri sürülebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Akçaabat 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 7.6.2011 gün, 2010/13673-2011/7595 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 3.11.2010 gün, 12784-11356 sayılı, 1.Hukuk Dairesinin 21.10.2010 gün 11919-10850 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, limited şirket hisse devrinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 11.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Eğer pay, hisse senedine (veya ilmuhabere) bağlanmazsa, çıplak pay olarak kalır. Hisse senedine (veya ilmuhabere) bağlanmamış (çıplak) pay da hisse senedi gibi her çeşit işlemin konusu yapılabilir, devredilebilir, rehnedilebilir, üzerinde intifa hakkı tanınabilir, haczedilebilir. Anonim şirketlerde, paylar için pay senedi veya pay ilmuhaberi çıkartılmamışsa, borçlunun şirketteki (çıplak) payı, icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir (İİK. m. 94/1 C.3). Buna göre, çıplak pay hissesinin haczine karar veren icra müdürü, bu hacizle ilgili muhafaza tedbiri almak için mahalline (anonim şirket merkezine) gitmek zorunda değildir. İcra Müdürü, İİK. m. 94/l C.3 hükmüne göre, anonim şirkete bir ihbarname (bildiri) göndermekle de yetinebilir....
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında-----hisselerinin devri konusunda anlaşma sağlandığı, davacı tarafından sunulan şirket devir protokolünün 23.06.2020 tarihli olduğu ve her iki davalının imzasını içermediği, bu protokolden sonraki tarihte ----- Noterliği'nin 01.09.2020 tarih-----yevmiye numara ve aynı tarih ------ yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi düzenlendiği, bu düzenleme ile hisselerin davalı tarafa devredildiği, noterde düzenlenen hisse devir sözleşmesinde hisse bedelinin tam ve eksiksiz şekilde alındığının belirtildiği, davacının hisse devir bedelinin ödenmediğine dair iddiasını yazılı delille ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, davacının takip başlatmakta kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....