Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hissesinin kamulaştırma bedelinin 6.844,49 ₺ olduğunun tespiti ile, bu bedelin dava tarihi olan 12/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T14'ndan alınarak davacıya verilmesine, Antalya ili Alanya ilçesi, Saray Mh. 1136 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davacı Zeynep Özarslan'a ait davacının miras bırakanı Mevlüt oğlu, Hasan Kuloğlu'na ait 21,71 m2'ye karşılık gelen 23/3776 paydan davacı Zeynep Özarslan'ın 4/32 oranındaki miras hissesine karşılık gelen payın tapu kaydının iptali ile, iptal edilen payın Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, Antalya ili Alanya ilçesi Saray Mh. 1136 ada 1parsel sayılı taşınmazdaki davacı Havva Özarslan toplam hissesinin kamulaştırma bedelinin 6.844,49 ₺ olduğunun tespiti ile, bu bedelin dava tarihi olan 12/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T14'ndan alınarak davacıya verilmesine, Antalya ili Alanya ilçesi Saray Mh. 1136 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davacı Havva Özarslan'a ait davacının...

na ait hisselerin devri işlemlerini geçersiz olduğunu tespitini ve hisse devirlerinin iptaline şirket hisse senetlerinin davacıya ait olduğunun tespiti ve başlangıçtaki payı nedeniyle miras dolayısıyla intikal edecek payın davacı adına tescilini, davacıya ait hisse payının tespiti ve tescili halinde hissedar davacının yokluğunda gerçekleşen davalı şirketin tüm genel kurul kararlarının iptalini, davacının hisse payının mevcudiyeti yönünde kanaat oluşur ise ödenmeyen kar payları için şimdilik 500,00 TL'nin davalı şirketten alınarak ticari faiziyle birlikte davacıya ödenmesine bu hususların tespiti halinde davalı şirkete kayyum atanmasına asıl talepleri kabul edilmez ise terdipli olarak davacıya ait olup devredildiği iddia olunan hisselerin ödenmeyen devir bedelinden şimdilik 500,00 TL'nin davalı ......

    Davalı yanca delil olarak pay defteri, Takasbank kayıtları ve genel kurul hazirun cetvellerine dayanılmıştır. Davalı şirket pay defterlerinde, Takasbank kayıtları, genel kurul hazirun cetvellerinde davacı şeklen ortak olarak yer almaktadır. Davacının isminin ve hissesinin genel kurul hazirun cetvellerinde, pay defterinde, Takasbank kayıtlarında şeklen yer alması yeterli olmayıp davacının ortaklıktan kaynaklanan haklarını kullandığını, şirket sermayesinde hissesinin temsil edildiği, taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunduğunun davalı yanca ispatı gerekmektedir. Davalı yan ise, davacının ortaklıktan kaynaklanan haklarını kullandığına, şirket sermayesinde davacı hissesinin temsil edildiğinin ispatına yönelik dosyaya her hangi bir bilgi ve belge sunmamıştır....

    Her ne kadar davacı ------- dayanarak bankalardan gelen yazı cevaplarına göre davalı ortaklara dönem dönem paralar havale edildiğini iddia etmiş ve gelen yazı cevaplarından da bu husus anlaşılıyor ise de, şirket hesaplarından gönderilen ve çekilen para hareketlerinin bilirkişi raporuyla da tespit edildiği gibi mutlaka zimmet anlamına gelmeyeceği, şirketin faaliyetleri olan bir şirket olduğu ve bu nedenle yapılması gereken ödemelerle ilgili olabileceği, şirket ortaklarının geçici finans karşılamaları için verdikleri paralara ilişkin olabileceği; kaldı ki, yıl sonu mizanlarında hiç bir şekilde şirketçe o andaki ortaklara verilen bir borca ilişkin kaydın bulunmadığı; şayet bir an için şirketin kar paylarını kar payı olarak değil de ve kar payı kararı almaksızın şirket ortaklarına el altından ve haksız olarak gönderdiği kabul edilse; o taktirde de şirket yöneticisinin sorumluluğuna ilişkin bir davayla ve şirket yöneticisiyle hangi ortaklar el ve iş birliği içinde olmuşlarsa onlar da bu davada...

      a ait olduğunu, davalı şirketin 30/05/1995 tarih ve 3 numaralı kararı ile şirkpet ana sözleşmesini tadil ederek Kayseri ilinde olan şirket merkezini Bursa iline taşıdığını, şirket merkezinin Bursa'ya taşınmasını müteakip şirket müdürü olan ... şirket yönetimini tamamen ele geçirdiğini, müvekkilinin rızası ve bilgisi dışında TTK'nun ilgili hükümlerine aykırı şekilde hareket ederek şirket ana sözlemesinde bir kısım değişikler yapmak suretiyle sermaye artırımı yoluna gittiğini, bu süreçte de müvekkilinin hissesinin haksız bir şekilde azaltılmasına kasıtlı hareketleri ile sebep olduğunu, .... San ve Tic. Ltd. Şti isimli şirketin ilk olarak 10/05/1997 tarih ve 4 numaralı genel kurul kararı ile şirket sermayesinin artırılması yönünde karar aldığını, taraflar arasında akdedilen 16/01/1998 tarihli "LİMİTED ŞİRKET HİSSE DEVİR SÖZLEŞMESİ" sonrası davalı şirket hissedarlarının biraraya gelerek hisse devrine ilişkin 12/01/1998 tarih ve 7 numaralı genel kurul kararını aldığını, müvekkili ...'...

        Kararı, davalı ... ve şirket vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, mümeyyiz davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, davalı anonim şirketin yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile şirket hisselerinin bir kısmının davacıların murisine aidiyetinin tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davalı şirketin hisselerinin ihraç edilmemiş nama yazılı oldukları ve bu durumda ancak yazılı temlik ile devredilebilecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa, davalı taraf devir tarihi itibariyle şirket hisselerinin hamiline olduklarını savunmuş, mahkemece de davalı şirketin anasözleşmesi getirtilerek devir tarihi itibariyle davalı şirketin hisse senetlerinin niteliği tespit edilmemiştir....

          ın davalı aleyhine anonim şirket hisse devir bedelinin ödenmemesi nedeniyle 16.500,00 TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, davalının süresinde borcun bulunmadığı yöndeki itirazı nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde incelendiğinde; eldeki davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle davacıya ait dava dışı ...Grup Yapı Danışmanlık Enerji İnşaat Gayrimenkul Gıda Dış Ticaret Sanayi Anonim Şirketi'nin hisselerinin davalıya devredilmesi ve devir bedelini tahsil edemediği iddiasına dayanmaktadır. Dava dışı şirketin paylarının senede bağlandığına dair dosya kapsamında herhangi bir iddia ve tespit bulunmamakta olup, çıplak payın devri alacağın temliki hükümlerine göre ancak devralana geçecektir. Davacı pay devrinin iptalini talep etmemiş olup, pay devrini kabul etmiştir ve alacak talebinde bulunmaktadır....

            Semra Levent'in taahhütnamede şirketin adına kayıtlı % 10 hissesinin yarısının ...'ya ait olduğunu, şirket ortakları ve genel müdürü Ahmet Arkın ve müdür Mustafa Sandallı'nın bu yapılan işlemlerden bilgisi olduğunu kabul ve taahhüt ettiğini, mezkur hisselerin yarısının müvekkili davacıya ait olduğunun tanık beyanları ile de sabit olduğunu, müvekkili ...'nın 21.08.2014 tarihinde mezkur % 5 hissenin tarafına devredilmesi için davalı ...'ye bildirimde bulunduğunu, gereği yapılmadığını beyanla davalı adına tescilli hisselerin yarısının davalıdan alınarak müvekkiline devri ve müvekkili adına tescilini talep etmiş. 01.06.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile bu hisselerin müvekkiline ait olduğunun tespitini talep etmiştir. Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini talep etmiştir....

              Böylece, borçlunun haczedilen çıplak payı üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olduğu (İİK. m. 86. m. 94/1 C.6) anonim şirkete bildirilmiş ve buna aykırı davranışlara karşı gerekli muhafaza tedbirleri (İİK. m. 90) alınmış olur. Yukarıda da belirtildiği üzere çıplak pay hissesinin haczine karar veren icra müdürü, bu hacizle ilgili muhafaza tedbiri almak için mahalline (anonim şirket merkezine) gitmek zorunda değil ise de, icra dosyasının incelenmesinde;alacaklı vekili ile birlikte şikayetçi anonim şirketlere gidilmek suretiyle 31/10/2016 tarihli haciz tutanağının icra memuru tarafından tutulduğu anlaşılmaktadır....

                Eldeki dava -----karar defterine şirket muhasebesinden sorumlu mali müşavir----- vefatından sonra ulaşılamaması nedeniyle zayi olduğundan bahisle açılmıştır. ------ getirtilmiş, ortaklarının davacı ....------ davacının annesi, şirketin yetkilisinin davacı ... olduğu anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; ----- karar defterinin zayi olduğu kanaatine varılmış, karar defterinin zayi olduğunun tespiti ile davacıya zayi belgesi verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu