Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olduğunun tespiti usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    in hatalı olarak davalılar ... ve ... üzerlerine nüfusa tescil edildiğini ileri sürerek bu hatalı kaydın düzeltilmesini istemiş, mahkemece davalı beyanları ve dinlenen tanık beyanları doğrultusunda davanın kabulü ile ...,...'in babalarının ... annelerinin ... olduğunun tespiti ile adı geçen çocukların anne ve baba adlarının düzeltilmesine karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2- Kabule göre de; ...,...'in anne ve babalarının tespiti yanında gerçek anne ve babalarının nüfusuna nakledilmelerine de karar verilmemesi, Doğru görülmemiştir....

      Tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonucunda; anılan ikinci koşul (sigortalının sağlığında anne ve babasının geçimini sağlamış olması koşulu) kaldırılmış ve onun yerine; anne ve babanın sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi şekilde çalışmıyor veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere, buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almıyor olmaları koşulunu getirmiştir....

      Mahkemece de bu olgu kabul edilerek karar verildiği halde, babası hanesine kaydedilmiş ve bu hanedeki kaydının iptali istenmeyen küçüğün, bu hanedeki anne adının iptali ile annesinin ... ili, ... Merkez ilçesi, Bağlar Mahallesi, Cilt:1, Hane:84'de kayıtlı ... ve ... kızı 23.8.1983 doğumlu ...olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken, ...'ın babası hanesindeki kaydının annesi ...'in kayıtlı olduğu haneye aktarılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 9.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “Anne ile evlenme”, “Tanıma” ve “Hâkimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir. TMK'nın 285. maddesinde yer alan “Babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından müşterek çocuk ile davacı-davalı arasında kurulan kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Müşterek çocuğun yaşı ve sağlık sorunları nedeniyle sürekli anne gözetiminde bulunması gerektiği toplanan delillerden anlaşılmaktadır....

            Dava, adına tapu kaydı olan ancak nüfusa tescil edilmeyen kişinin davacının babası olduğu ve öldüğünün tespiti istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği düzenlenmiştir. Davacı ..., nüfus kayıtlarında bağ bulunmayan ve kayıt dışı yaşayıp ölen ...'in babası olduğunu ve öldüğünü ileri sürmektedir. Davacının eldeki davayı açmasına dayanak ise ... adına kayıtlı olduğu beyan edilen taşınmazın intikal işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla açılan mirasçılık belgesi istemli davada verilen yetkidir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ...'in ... ve Kumri oğlu olarak 01.01.1953 doğumlu olarak 13.05.1971 tarihinde ... İli ... İlçesi 69 cilt, 79 numaraları haneye 4 birey sıra numarası ile anne-baba ve kardeş bağı olmadan tescil edildiği, ... Nüfus Müdürlüğünün 05.11.2015 tarih ve 3609 sayılı yazılarına göre ...'...

              Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının babaannesi Pempe ile Nazende'nin babaları ... nüfusuna kayıtlı oldukları, anne adlarının ... olarak geçtiği,ancak ... ile arada bağ kurulmadığı, Nüfus Müdürlüğünün 30.06.2014 gün 1296 sayılı yazısına göre de ... adlı kişinin nerede kayıtlı olduğu bilinemediği ve böyle bir kayda ulaşılamadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 28.maddesinde, “kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. Çocuk hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla, ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde eder.” aynı kanunun 30. maddesi “ Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kanıtla ispat edilebilir.” hükmünü içermektedir. Türk Medeni Kanununun bu maddelerinde açıkça anlaşıldığı üzere birkişinin tespiti için sağ olarak doğumu yeterlidir. Davacılar da ...'nin ...'...

                Bu durumda mahkemece, davacının murisi ... oğlu, ... ...’ın tüm kardeşlerini gösterir nüfus aile kaydı ve annesi “...” ve babası “...”’nın anne, baba ve tüm kardeşlerini gösterir nüfus aile kayıtları getirtilmeli, taşınmaza komşu parsellerin tapu kayıtları ve dayanak kadastro tutanakları da ilgili yerden getirtilerek bu parsel malikleri ile dava konusu taşınmazın kayıt maliki arasında irtibat olup olmadığı incelenmeli ve ayrıca taşınmazın bulunduğu ... mahallesinden, usulüne uygun şekilde yaptırılacak zabıta araştırması ile kayıt maliki ile aynı kimlik bilgilerini taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, mahallinde keşif yapılarak tanıklar ve bilirkişiler de taşınmaz başında dinlenerek bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

                  Kurumun tevkifat yoluyla prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı resen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği resen tescil mükellefiyetine de aykırılık teşkil etmekte olup, 2926 sayılı Kanunda, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemesi nedeniyle 2926 sayılı Kanun ile sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil ya da tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı ile devam eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır....

                  UYAP Entegrasyonu