Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : 1- ... vd. 2- Nüfus Müdürlüğü ...'nın 17.06.2010 gün 2010/7 sayılı davanamesi ile ... ve ...'ın aynı kişi olduklarından nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece ... ve ...'ın aynı kişi olduklarının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ... 17.06.2010 tarih 2010/7 sayılı davanamesinde; ...'in 03.05.1985 doğumlu olarak 21.01.1987 tarihinde annesi ... nüfusuna ... ad ve soyadı ile 12.08.1987 tarihinde de babası ... hanesine ... doğumlu olarak ... ad ve soyadı ile tescil edildiğini bildirerek, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece ... ve ...'ın aynı kişiler olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; ...'...

    Davada öncelikle çözümlenmesi gereken husus, davanın aile hukukunun görev alanında kalan soybağının tespiti veya asliye hukuk mahkemesinin görevi dahilinde olan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir....

    Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ile ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Buna göre, Mahkemece somut olaydaki iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor ile toplanan delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulü, 2-Dava dilekçesinde davacının babası olduğu iddia edilen ...'nun nüfus kayıtlarında eşi görünen ... ile oğlu görünen ...'nun nüfus kayıtlarının iptal edilmesi de istendiği halde, mahkemece sözkonusu talepler hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, doğru olmadığından hükmün bu nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

      İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....

      İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....

        nın kendi nüfus kaydının gerçeği yansıtmadığı ve davalının nüfus kaydından silinmesi yönünden hukuki yararı bulunduğu, ancak gerçek annenin tespiti ve davalının gerçek anne olduğu iddia edilenin nüfus hanesine tescili yönünden davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gibi bu yönde bir talep de bulunmasında da hukuki yararının mevut olmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; davalı ...'in gerçek annesinin tespiti ve nüfusa tescil talebi olmadığı gibi gerçek annenin tespitinde davacının aktif husumet ehliyeti ile hukuki yararının da mevcut olmadığı, mahkemece; davalı ...'in davalının çocuğu olmadığının tespiti ile buna dair nüfus kaydının iptali ile yetinilmesi gerekirken davalının gerçek annesinin ... olduğunun tespiti ile nüfusa tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı bu defa yapılan inceleme ile anlaşılmıştır....

          Mahkeme yaşı düzeltilmesi istenenin talebi ile bağlı değildir. Mahkemenin, kamu düzenine ilişkin bulunan resmi sicilleri/nüfus kayıtlarını doğru oluşturmak mecburiyeti vardır. Bunun için mahkemece yaş düzeltilmesi talep edilmesi halinde re'sen araştırma yapılması gereklidir. Bu araştırma kapsamında, davacının ilkokula başlama tarihinin tespiti içi okul kayıtlarının getirtilmesi, askerliğe gittiği tarihin ilgili askerlik şubesinden sorularak askerlik bilgilerinin temini, davacının yaş tashihi ile ilgili bildireceği tanıkların dinlenmesi, davacının nüfusa tesciline ilişkin doğum tutanağının getirtilmesi, kayden engel bulunup bulunmadığının tespiti için aile nüfus kayıt tablosunun getirtilmesi, ayrıca 25 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için raporun yeterli olmayacağı da gözetilerek, belirtilen hususlar ile ilgili araştırmalar yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....

          Bu nedenle, TMK'nın “hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır. Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocu arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “tanıma” ve “hâkimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir....

            Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde; oğulları olan ...'nın bebekken vefat ettiğini, ...'ün nüfus bilgilerinin davacılarda İbrahim'in kardeşi ... tarafından kullanıldığını, bu sebeple ...'ün nüfusta evlenmiş ve çocukları var göründüğünü belirterek, oğulları ...'nın nüfus bilgilerinin davacı ...’in kardeşi olan ... tarafından kullanıldığının tespitine karar verilmesi istenilmiş, mahkemece düzeltilmesi istenen kaydın kapalı olduğu ve kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağından davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından karar temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu