Hazal'ın kendi kızı olduğunu beyan ettiği, çocuğa kayyum olarak kurum personeli Osman Babat'ın atandığı, davanın kurum vekili tarafından açılması, kayyım tarafından usulüne uygun açılmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verildiği, kayyum Osman Babat'ın ödenek beklediğini ödenek geldiğinde soybağının reddi davasını kanunen açmalarının mümkün olmaması ve babalık davasından önce soybağının reddi davası açıldıktan sonra müvekkilin babalık davası açacağının kendilerine bildirildiğini, çocuğun Azerbaycan'a gönderilip gönderilmemesi ve koruyucu ailede kalıp kalmaması konusunda bakanlığın görüş istediğini bu nedenle soybağının reddi davasını beklemeden babalık davası zorunluğunun doğduğunu, müvekkilin küçüğün babası olduğunu, bu nedenle küçüğün babası olarak tanınmasına izin verilmesini dava ve talep etmiştir....
Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve "genetik Annenin kocası olmayan" kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nun 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, kendiliğinden baba sıfatı kazanacaktır.Bu durumda soybağı ihtilafı ortaya çıkmadığından, açıklanan muhtevadaki davalar, sadece nüfus kayıtlarında düzeltim davası olarak kalacaklar ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanun 36/1- a maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, kayıt düzeltim davası olarak kalmakla birlikte, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi "soybağı davası" niteliğini kazanacaktır....
Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, kayıt düzeltim davası olarak kalmakla birlikte, genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden babalık karinesi gerçekleşmeyeceğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354- 1554, 18. HD 2015/1360- 3281, 2015/1591- 4537) Türk Medeni Kanunu'nun 292. maddesi gereği evlilik dışı doğan çocuğun ana ve babasının birbirleriyle evlenmeleri ile çocuğun evlilik içi doğum gibi soybağı hükümlerine tabi olacağı (sonradan evlenme ile kurulan soybağı) ancak aynı Kanunun 285. maddesine göre ise evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babasının koca olduğu düzenlemesine yer verilmiştir....
Dava, baba tarafından açılan evlilik içinde doğan çocukların soybağının reddine ilişkin olup, anne ve çocuklar aleyhine açılır. (TMK.md.286). 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 289. maddesinde; kocanın doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl, çocuğun ise ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde soybağının reddi davasını açmak zorunda olduğunu gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlayacağını hükme bağlamıştır. Soybağının reddi davası için kanunda öngörülen süre hakdüşürücü süre olduğundan, hakim tarafından re'sen dikkate alınması gerekir. Tarafların 21/07/1994 tarihinde evlendikleri, 04/12/1995 tarihinde T4 doğduğu, tarafların 08/01/1998 tarihinde de boşandıkları anlaşılmıştır....
Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.'' hükmü yer almaktadır. Mahkemece davanın Cumhuriyet savcısı ve Hazineye İhbarı sağlanmadan yargılamanın sonuçlandırılması, 2- 4721 sayılı Yasanın 321.maddesinde, çocuğun ana ve baba evli değilse annenin soyadını taşıyacağı öngörülmüştür. Öte yandan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 28.maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre de tanınan çocuklar babaları hanesine baba adı ve soyadı ile onların kimlik ve kayıtlı olduğu yer bilgileri belirtilmek suretiyle tescil edilir....
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi’nin başlıkta belirtilen tarih ve sayılı kararı ile anne yönünden soybağının doğumla kendiliğinden kurulduğunu, anne ile çocuk arasında soybağı davalarından söz edilemeyeceğini, soybağı kurulması için hükme gerek bulunmadığını, herhangi bir sebeple çocuğun kendisini doğuran kadının dışında bir başka kadının nüfus kütüğüne yazılmış olmasının çocuk ile kadın arasında soybağı kurulduğu anlamına gelmeyeceğini, söz konusu yanlış kaydın düzeltilmesi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi gereğince soybağı davaları ile değil açılacak kayıt düzeltme davası sonucunda gerçekleşebileceğini, eldeki davada, ana ile soybağının kurulması, bir diğer deyişle doğuran kadının tespit edilmesi halinde, çocuk ve doğuran kadın arasında soybağı doğrudan kurulacağına göre, davalı ...’i doğuran ananın öncelikle belirlenmesi gerektiği, gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı anne tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu hükme karşı davacı anne tarafından tümüne yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuş, bölge adliye mahkemesince davacı annenin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hükmün kaldırılmasına, ortak çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. cumartesi günü saat 10:00 ile aynı gün18:00 e kadar, her yıl dini bayramların 2. günü saat 10:00 ile aynı gün 18:00 e kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, bu hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmiştir. 2-Anne ve babasından veya bunlardan birinden ayrılan çocuğun ana veya babasıyla düzenli kişisel...
(Diyarbakır BAM 3.HD 2020/2881 esas 2020/813 karar) Somut olayda yanlış beyanla T3 ün davacı ve eşinin çocuğu olarak nüfusa kaydedildiği, davacı ve eşinin genetik anne baba olmadıklarının tespiti halinde ilgilinin genetik anne babasının değişmesi gerektiği, dava kayden anne ve baba olan kişilerin isimlerinin silinmesi, genetik anne olduğu iddia edilen kişinin isminin yazılması talepleri yönünden "gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası" olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden "soybağı davası" niteliğindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tüm talepler yönünden uyuşmazlığın, özel mahkeme niteliğinde olan aile mahkemesi tarafından görülüp çözümlenmesi gerekmektedir (Diyarbakır BAM 3.HD 2020/2881 esas 2020/813 karar)....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, babalığın tespitine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 301. maddesinde; “Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda dava anne tarafından açılmış olup, küçüğe kayyım atanarak yargılama yapılmıştır. Ancak dava Cumhuriyet savcısına ve Hazineye ihbar edilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, evlilik dışı ... adlı çocukların daha sonra evlenen anne ve babalarının nüfusuna tescilleri istenilmiş, Aile Mahkemesi davayı babalık davası olarak kabul etmiş ve sonuçlandırmıştır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....