Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve ...ye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir. "303.maddesinde ise; "Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir." hükümleri yer almaktadır. Somut olayda dava, davacının gerçek annesinin ... ve gerçek babasının da ... olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacının gerçek annesi ...’nin nüfusuna kaydına ilişkin ilk talebi nüfus kayıt düzeltme davası olup Asliye Hukuk Mahkemesi görev alanında kalmaktadır....
Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra, çocuk tarafından veya çocuk adına açılan babalık davalarında artık herhangi bir hak düşürücü süre söz konusu değildir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 337. maddesinde, ana baba arasında evlilik birliğinin bulunmaması halinde velayetin anaya ait olacağı, 426/2. maddesinde ise yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatıştığında küçüğe kayyım atanacağı, 301. maddesinde de, babalık davasının, Cumhuriyet Savcısı ile Hazineye, dava ana tarafından açıldığında kayyıma, kayyım tarafından açılmış ise anaya ihbar edileceği hükme bağlanmıştır. Babalığın tespiti davasında davacı anne tarafından babalık davası açıldığında yasal temsilci ile çocuk arasında çıkar çatışması olduğu durumlarda çocuğa kayyım atanarak taraf teşkilinin sağlanması gerekir. İlk derece mahkemesi babalık davasında annenin her zaman çocuğun yararına davranmayacağı ilkesinden hareket ederek çocuğa kayyım tayin edilmelidir. Somut olaya gelince Çocuğa 3....
Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra, çocuk tarafından veya çocuk adına açılan babalık davalarında artık herhangi bir hak düşürücü süre söz konusu değildir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 337. maddesinde, ana baba arasında evlilik birliğinin bulunmaması halinde velayetin anaya ait olacağı, 426/2. maddesinde ise yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatıştığında küçüğe kayyım atanacağı, 301. maddesinde de, babalık davasının, Cumhuriyet Savcısı ile Hazineye, dava ana tarafından açıldığında kayyıma, kayyım tarafından açılmış ise anaya ihbar edileceği hükme bağlanmıştır. Babalığın tespiti davasında davacı anne tarafından babalık davası açıldığında yasal temsilci ile çocuk arasında çıkar çatışması olduğu durumlarda çocuğa kayyım atanarak taraf teşkilinin sağlanması gerekir. İlk derece mahkemesi babalık davasında annenin her zaman çocuğun yararına davranmayacağı ilkesinden hareket ederek çocuğa kayyım tayin edilmelidir. Somut olaya gelince Çocuğa 3....
Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir."şeklinde düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesince, babalığın tespiti davası Cumhuriyet Başsavcılığına ve Hazineye ihbar edilmediğinden, taraf teşkili sağlanmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, babalığın tespiti istemi yönünden taraf teşkili sağlanmadığından mahkemece verilen karar, usul ve yasaya uygun bulunmamış olup açıklanan iş bu taraf teşkiline ilişkin usuli eksikliğinin giderilmesi gerekir.İş bu eksiklik giderildikten sonra nüfus kaydının düzeltilmesi davasının sonucuna göre babalığın tespiti davası hakkında karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir”. TMK'nın 303. maddesine göre; "Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir”. Dosya incelendiğinde; Diyarbakır 3....
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemi ile açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalar da, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; İkincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve "genetik Annenin kocası olmayan" kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacı ile anne ve baba arasında soybağı kurulması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiştir....
Aile Mahkemesi, TMK'nun 282. ve davamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK 286 ve devamı), babalık davası, tanıma, tanımanın iptali gibi dava-lara bakmakla görevlidir. Davada anne adlarının değiştirilmesi istenilen çocukların nüfusta babaları gözüken ... ile soybağlarının iptalinin istenmediği, sadece çocukların anne adlarının değiştirilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
la evli olduğu döneme rastladıkları, bu kişilerin anne adlarının ... olarak tashihine karar verilmesi durumunda TMK.'nunun 285. ve devamı maddelerinin uygulanmasının söz konusu olabileceği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Bursa 4. Aile Mahkemesi ise, davada çocukların annesinin kim olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığını, kayıtlara yanlış yazılan anne adının düzeltilmesinin istenildiğini, bu yönüyle davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğunu bildirerek görevsizlik yönünde karar vermiştir. Aile Mahkemesi, TMK'nunun 282. ve davamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi ( TMK 286 ve devamı), babalık davası, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Davada anne adlarının değiştirilmesi istenilen çocukların nüfusta babaları gözüken ... ile soybağlarının iptalinin istenmediği, sadece çocukların anne adlarının değiştirilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır....
Bir kişi (çocuk) ile kendilerinden biyolojik (genetik) olarak türemiş olduğu kişiler arasındaki bağa doğal soybağı (biyolojik nesep), hukuk düzeni tarafından aranan bazı koşulların gerçekleşmesiyle, bir çocuğun hukuki olarak bir ana-babaya bağlanması sonucunda, ana-baba ile çocuk arasında kurulan bu hukuki ilişkiye ise hukuki soybağı (hukuki nesep) denir. Buna göre soybağı, bir kimseyle ana-babası arasındaki doğal ve/veya hukuki bağ olarak tanımlanmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, çocuk ile anne arasındaki hukuki soybağı doğumla; çocuk ile baba arasındaki hukuki soybağı ise anneyle evlilik, tanıma, babalık davasında verilen hüküm veya evlat edinmeyle kurulmaktadır. Baba ile çocuk arasında evlilik içinde doğmaya, babalık karinesine (TMK mad. 285), dayalı olarak hukuken kurulmuş bulunan soybağı ilişkisinin ortadan kalkması ancak soybağının reddi ile söz konusu olabilmektedir....