Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak anlaşmalı boşanma yoluyla yapılan tasarrufun iptaline karar verildikten sonra taşınmazın yarı hissesi üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde cebri icra yetkisi yanında takyidatlar gözetilmeksizin tapu iptal tescil kararı verilmiş olması doğru olmamıştır. Yine, harca esas değer olarak takip konusu alacak miktarı (takipte kesinleşen miktar olarak 99.438,35 TL'dir), tasarrufa konu taşınmazın tasarruf tarihi hatalı alınsa dahi, her hal ve şartta yarı hissesinin değerinden daha az olmasına rağmen bu değer üzerinden harca hükmedilmemiş olması da hatalıdır. Gerek kararın infazı kabil olup olmadığı ve gerekse kararın yasa yoluna tabi olup olmadığı hususunun tespiti bakımından alınması gereken harç miktarının doğru olarak alınıp alınmadığı hususu, re'sen denetlenmesi gereken hususlardandır....

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile imzaladıkları anlaşmalı boşanma protokolünün 5. Maddesi gereğince, tarafların anlaşmalı olarak boşanmaları sonucunda davalının tüm maddi taleplerine (nafaka, tazminat, ziynet eşyası özel eşyalar) karşılık Çorum İli, Alaca İlçesi, Yıldızhan Mahallesi, 275 ada 61 parsel sayılı taşınmazı müvekkilinin davalıya devretmesi hususunda eşlerin anlaştıklarını, taşınmazın davalıya devredildiğini, davalının boşanma davasının duruşmasında 2.000,00 TL nafaka istemesi nedeniyle davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edildiğini ve bedelsiz devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ettiği davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır. Mahkememizin 2020/442 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, tarafların anlaşmalı boşanma talebinde bulundukları, davalı T3 boşanma davasının 20/04/2021 tarihli duruşmasında "Eşimle boşanma hususunda anlaştık....

    Somut olayda; tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesine rağmen davacının boşanmaya yönelik iradesinden rücu etmiş olduğu anlaşıldığından davanın hukuki niteliği değişmiştir. Davanın, anlaşmalı boşanma sebebine dayalı olarak açılmış olması nedeniyle, taraflarca iddia ve savunmaya ilişkin vakıalar bildirilmemiş ve netice olarak da Türk Medeni Kanunun 166/1- 2. maddesi kapsamında henüz esasa dair hiçbir delil toplanmamıştır....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi; “davanın kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına, eşler, karşılıklı olarak yargılama gideri, eşya (ziynet ve ev eşyası), nafaka (tedbir-yoksulluk), boşanmanın eki niteliğinde maddi-manevi tazminat, mal rejiminden kaynaklanan herhangi bir ekonomik hak (katkı, katılma ve değer artış payı alacağı da dahil olmak üzere) istemediklerini beyan ettiklerinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına” hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı kadın, istinaf dilekçesi ile anlaşmalı boşanmaya ilişkin iradesinden rücu etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi; “davanın kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına, taraflar birbirlerinden maddi, manevi tazminat, ziynet, çeyiz ve ev eşyası, tedbir ve yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, protokolün tasdikine” hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı koca, istinaf dilekçesi ile anlaşmalı boşanmaya ilişkin iradesinden rücu etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....

    Dava, TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

    Mal rejiminden kaynaklanan katkı payı alacağı da talep etmiyorum. bu şartlarda boşanmaya karar verilsin , protokol altındaki imza da bana aittir "demiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulü ile tarafların anlaşmalı olarak boşanmasına, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 500'er TL iştirak nafakasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi tarafından verilen kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilerek yeniden yargılama yapılması için davayı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nın 166/3 maddesinde düzenlenen anlaşmalı boşanma isteğine ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/816 2020/246 DAVA KONUSU : Anlaşmalı Boşanma Protokolünden Kaynaklanan Edimin İfasına İzin Verilmesi, aksi halde Alacak KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla HMK’nın 353. maddesi gereğince duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek HMK’nın 355. maddesi gereğincede; istinaf dilekçesinde yazılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 06.08.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı boşandıklarını, 24.05.2016 tarihinde kesinleşen anlaşmalı boşanma kararının hüküm fıkrasının 6.bendi gereğince davalının boşanmayı müteakip 2016 yılı Ağustos ayına kadar müvekkilinin oturduğu "Sokullu Mehmet Paşa Caddesi No:188/3 Ankara" adresindeki konutu satarak yerine 4+1 odalı daire alıp müvekkili adına...

    İnceleme konusu karar, boşanmadan bağımsız olarak açılan, karı-koca arasında Borçlar Kanunu'ndan kaynaklanan eşya davalarına ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 01.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanmadan bağımsız olarak açılan karı-koca arasında B.K.'dan kaynaklanan eşya (ziynet) davaları isteğine ilişkin bulunduğuna, davada zilyetliğe dayanılmadığına ve mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu