Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı eşim ile boşanma ve tüm ferileri konusunda anlaştık, bu hususta mahkemeye sunduğumuz 17/06/2021 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü altındaki imza bana aittir. Davacı eşimle birlikte imza altına aldığımız anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda boşanmamıza karar verilsin. Davalı eşimden maddi manevi tazminat, başkaca ev eşyası, ziynet eşya, menkul, gayri menkul mal, edinilmiş malların tasfiyesinden kaynaklı katkı ve katılma alacağı talebim yoktur....

DAVA KONUSU : Nafaka (Yardım Nafakası) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Tarafların anlaşmalı şekilde boşandıklarını, boşanma ilamı ile birlikte müşterek çocuklar Selim ve Ela'nın velayetlerinin davacı anneye verildiğini, davalının evlendikten sonra çocukları ve davacı ile hiçbir şekilde iletişim kurmadığını, hiçbir ekonomik destekte bulunmadığını, davacının ailesinin desteği ile geçindiğini, boşanmadan önceki son 1 yıl içerisinde davalının davacıyı aldattığını, gelişen dönemde çocukların maddi ihtiyaçlarının giderek arttığını, bu nedenle her bir çocuk için 3500 TL olmak üzere toplamda 7000 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1596 KARAR NO : 2021/468 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EDİRNE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/04/2019 NUMARASI : 2018/83 ESAS, 2019/250 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 17/04/2014 tarih ve 2014/197 Esas 2014/238 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, kararın kesinleştiğini, mahkeme tarafından anlaşmalı boşanma protokolündeki nafakaya ilişkin maddeler kabul edilerek müşterek çocuk yararına aylık 750,00 TL iştirak, davalı...

Bununla birlikte taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma kararından sonra, müşterek çocuk lehine olan iştirak nafakasında herhangi bir artışa gidilmemiş olup, aradan geçen sürede müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarının artış gösterdiği açıktır. O halde, mahkemece, tarafların gelir durumu, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve genel ihtiyaçları doğrultusunda, anlaşmalı boşanma davasında belirlenen iştirak nafakasının indirilmesi hakkaniyete uygun olmayıp, bu itibarla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının yazılı şekilde indirilmesine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre davacının sadece 6588 ada 31 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılan bina ilgili değil, binanın bulunduğu taşınmaz arsası bakımından da mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece talep dikkate alınarak dava konusu taşınmaz arsası ile ilgili talep de gözetilerek davacının arsa ile ilgili mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı bulunup bulunmadığının, taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bu konuda da bir hüküm kurulması gerekirken, taşınmaz arsası ile ilgili talep gözden kaçırılarak bu hususta olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmamıştır....

      Dava, TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanma konusunda anlaşmışlar, yerel mahkeme tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına hükmetmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan alacak talebi ile Büyükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Büyükçekmece Nöbetçi Aile Mahkemesi olduğunun tespitine, HMK 20. maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde taraflarca mahkemeye başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, yargılama gideri, vekalet ücreti ve harcın görevli mahkemece karar altına alınmasına karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, eşya ve boşanmadan sonra açılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          CEVAP Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davacının taleplerinin dürüstlük kurallarına aykırı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, taraflar arasında görülen boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında, davacının mal rejiminden kaynaklanan alacak talebi olmadığını beyan ettiğini ve bu doğrultudaki mahkeme kararının kesinleştiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

            Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu, anlaşmalı servis istasyonu belgesinden ve tüm dosya kapsamından yapılan yargılamada davacının davalıdan meblağ ve içerik itibari ile kesinleşmiş 47.559,77 TL tutarlı fatura bedelini talep edebileceği anlaşıldığından davacının davasının kabulüne karar verilmiş olup , alacak likit olduğundan ve davalı icra takibine itirazında haksız olduğundan alacağın %20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; DAVACININ DAVASININ KABULÜ ile, davalının Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün .../......

              UYAP Entegrasyonu