"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma protokolüne dayalı tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma protokolüne dayanmadığına ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......
Taraflar arasında daha önce görülen dava anlaşmalı boşanma (TMK166/3) talebine ilişkin olup, münhasıran anlaşmalı boşanma davası olarak açılmış davadan feragat edilmesi dava tarihinden önceki olayların tümünün affedildiği sonucunu doğurmaz. Taraflar, anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıalara dayanabilir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin eşine yönelik fiziksel şiddeti ve hakaretinin olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı erkek tam kusurludur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tarafların anlaşmalı olarak boşanmaları, boşanma hükmünün 06/04/2018 tarihinde kesinleşmiş olması, eldeki açılan davanın ise 06/12/2018 tarihinde açılmış olması, davacının davalı ile boşanmasının kendisinin kandırılarak gerçekleştiği iddialarının kanıtlanamamış olması nedeniyle davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine; müşterek çocuk Şerzan lehine tarafların anlaşmalı boşanma protokolüne uygun olarak hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının ise çocuğun 2016 doğumlu olması, annesinin çalışmıyor ve ailesi ile birlikte yaşıyor oluşu, yaşı itibariyle müşterek çocuğun masraflarının mahiyeti, davalının maddi durumu, boşanma hükmünün 2018 yılında kesinleşmiş olması da dikkate alınarak 100,00 TL artırılarak 300,00 TL nafakaya karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin anlaşmalı boşanma protokolünün kendisi ve çocukları aleyhine hüküm içerdiğini idrak edemeden mahkemenin sonuçlandığını, çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakası talep ettiklerini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Anlaşmalı boşanma yönünden oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....
Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocuğun durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 03/10/2019 tarih ve 2019/56 Esas, 2019/472 Karar sayılı kararında özetle; "boşanma protokolüne aykırı bir durumun bulunmadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; "kararın hatalı olduğunu, davalının evi satmamakta ve kullanmakta ısrar ettiğini" ifade ederek ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, tarafların boşanmadan önce evlilik birliği içinde edindikleri ve boşanma protokolü ile davalının kullanımına tahsis ettikleri konutun haksız kullanıldığı iddiasına dayalı alacak isteğine ilişkindir. İzmir 3....
Yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasına göre davalı kadının herhangi bir yerde çalışmadığı, oturduğu evin kira olduğu, anlaşmalı boşanma protokolüne göre kira bedelinin davacı tarafından ödenmesi gerektiği, Rize'de çay ekimi yapılan arazileri ve 1 adet aracının bulunduğu, anlaşmalı boşanma protokolü ile intifa hakkı kendisine ait olan Bornova'da bulunan 2 taşınmazdan yaklaşık 35.000,00 TL kira geliri elde ettiği, davacı erkeğin Yeşil Vadi Bitkisel Kozmetik Ürünler... Ltd. Şti.'nin tek yetkilisi ve Bornova'da Şifam Baharat isimli parakende satış yapan iş yerinin olduğu, adına kayıtlı Audi marka araç, Buca'da, İzmir Sarnıç Köyünde, Kemalpaşa'da ve Bornova'da adına kayıtlı mesken, arsa, bağ ve fabrika olarak kullanılan taşınmazlar bulunduğu, iş yerlerinden elde ettiği aylık gelir dışında kira gelirinin olduğu anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı ...'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesi ile davalı ... ile anlaşmalı olarak boşandıklarını ve anlaşma protokolüne uygun olarak taşınmazda kadın lehine evlenene kadar oturma hakkı tanınmasına karar verildiğini ancak oturma hakkı henüz tapuya işlenmeden, davalı ... tarafından, taşınmazın, kız kardeşi ...'a satıldığını, ... İli, ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı kadın tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....