"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesine dayalı olarak anlaşmalı boşanma talebiyle dava açmıştır. Davalı kadın anlaşmalı boşanmayı kabul etmediğini beyan etmesi nedeniyle dava anlaşmalı boşanma olmaktan çıkmış, çekişmeli boşanmaya dönüşmüştür (TMK m. 166/1-2)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesine dayalı olarak anlaşmalı boşanma talebiyle dava açmıştır. Davalı kadının 14.10.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile anlaşmalı boşanmayı kabul etmediğini bildirmesi ile dava anlaşmalı boşanma olmaktan çıkmış, çekişmeli boşanmaya dönüşmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesine dayalı olarak anlaşmalı boşanma talebiyle dava açmıştır. Davalı erkeğin 17.12.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile anlaşmalı boşanmayı kabul etmediğini bildirmesi ile dava anlaşmalı boşanma olmaktan çıkmış, çekişmeli boşanmaya dönüşmüştür....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/11/2021 tarih, 2021/305- 385 E-K sayılı kararı ile özetle; tarafların Hatay 2.Aile Mahkemesi'nin 2021/632- 2021/635 E-K sayılı, 26/07/2021 tarihinde kesinleşen kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanmaya dayanak olan ve mahkemece tasdik edilen 16.07.2021 tarihli protokolün F maddesi uyarınca davalı adına kayıtlı olan Hatay ili, Antakya ilçesi, Günyazı Mahallesi, 2730 sayılı parselde bulunan taşınmazın davalı erkek tarafından makul süre içerisinde müşterek çocuk T3 adına tescil edileceğinin kararlaştırıldığı ve bu hususun "protokolün onaylanmasına" denilerek gerekçeli kararda da aynen yer aldığı, davaya konu taşınmazın davalı tarafından kesinleşen boşanma kararından sonra 07.10.2021 tarihinde üçüncü bir şahsa satılarak çocuğun haklarının engellendiği ve bu nedenle de zararının oluştuğunun iddia edildiği, davanın boşanma protokolünden kaynaklanan iptal ve tescil ile bedel(tazminat) isteğine ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü...
Değerli çoğunluğun çekişmenin varlığına rağmen boşanma hükmünün "anlaşmalı" olarak gerçekleşmesine kabule sebebiyet verecek şekilde oluşan düşüncesine katılmıyorum....
Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesindeki anlaşmalı boşanma koşullarının gerçekleşmediği, davanın Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesindeki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı çekişmeli boşanma davasına dönüştüğü; tarafların boşanma ile bir kısım boşanmanın fer'i (eki) hususlarda anlaşmış olmasının anlaşmalı boşanma kararı verilmesi için yeterli olmadığı ve bu konudaki ikrarlarının hakimi de bağlamayacağı ( TMK. 184/3) gözetilerek; taraflara Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesindeki boşanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşemediğinin belirlenmesi bakımından delil bildirme olanağı tanınarak, gösterildiği takdirde deliller toplanıp, gerçekleşen sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde Türk Medeni Kanununu 166/1. madde uyarınca boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; anlaşmalı boşanma koşullarının oluşmadığından bu sebeple anlaşmalı boşanma kararının kaldırılmasını talep ederek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davacı kadın tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir. Somut olayda tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, ancak davacı kadının anlaşmalı boşanmaya yönelik kararından vazgeçmesi nedeniyle davanın hukuksal niteliği değişmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; anlaşmalı boşanma koşullarının oluşmadığından bu sebeple anlaşmalı boşanma kararının kaldırılmasını talep ederek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....
Somut olayda; tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesine rağmen davalının boşanmaya yönelik iradesinden rücu etmiş olduğundan davanın hukuki niteliği değişmiştir. Davanın, anlaşmalı boşanma sebebine dayalı olarak açılmış olması nedeniyle, taraflarca iddia ve savunmaya ilişkin vakıalar bildirilmemiş ve netice olarak da Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi kapsamında henüz esasa dair hiçbir delil toplanmamıştır....