Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY YAZISI Anlaşmalı boşanma davasında boşanmanın eki istemler yönünden çekişmenin sürdüğü konusunda değerli çoğunluk ile aramızda görüş birliği vardır. Bir yandan bu çekişmenin sürdüğünü kabul edip diğer yandan anlaşmalı boşanma kararının "boşanma" bölümünün kesinleştiğini kabul etmek çelişki oluşturmaktadır. Anlaşmalı boşanma davalarında fer'i hükümlerde gerçekleşen temyiz, anlaşmalı boşanma kararının tamamını etkisiz hale getirir. Temyiz istemini boşanmanın eki istek ile sınırlayarak tarafları boşanmış hale getirmek anlaşmalı boşanmanın "anlaşma" kavramı ile bağdaşmaz. Zira boşanmanın eki istemlerin tamamı yönünden henüz bir anlaşma bulunmamaktadır....

    Değerli çoğunluk tarafından temyiz “velayet yönünden” şeklinde sınırlanarak anlaşmalı boşanma hükmünün boşanma bölümü kesinleştirilmiş olmaktadır. Oysa boşanmanın fer’i hükümlerinin “tamamı üzerinde” çekişme sonlanmamışsa anlaşmalı boşanma hükmünün boşanma bölümünün kesinleştiği düşünülemez. Anlaşmalı boşanma davasının fer’i hükümlerinden velayet yönünden temyiz edildiğini ve bu konuda çekişmenin sürdüğünü açıklayıp sanki bu fer’i hüküm hakkında çekişme yokmuş gibi anlaşmalı boşanma hükmünün boşanma bölümünün kesinleşmesine sebebiyet vermek çelişki oluşturmaktadır. Fer’i hükümlerde oluşan eksiklik anlaşmalı boşanma hükmünün bütününü özürlü kılar....

      Görüldüğü üzere anlaşmalı boşanma ancak tarafların (=kadın ve erkek) anlaşması ile olanaklıdır. O halde mahkeme kararında eşlerin "davacı-davalı" biçiminde gösterilmeleri uygun olacaktır... ..., Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, ... 2000, Kısaltma:...-Boşanma, s. 122) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma davalarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, GENÇCAN-Boşanma, s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; - Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, - Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2021/739 ESAS 2021/743 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının Gebze 2. Aile Mahkemesi 2016/386 E. - 2018/524 K. sayılı dosyası ile boşandığını, karar 10.09.2018 tarihinde kesinleştiğini, taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejimi TMK 225/II. maddesi hükmünce boşanma davasının açıldığı 29.03.2016 tarihinde sona erdiğini, taraflar Kocaeli'de ev almaya karar verdiğini ve 18.09.2013 tarihinde Tekyap Gayrimenkul Yatırım ve İnşaat Tic. Ltd....

        alacak talebi olmadığına ilişkin iradesi yönünde olduğunu destekleyecek şekilde; "Davacı Nuran Çiçek ile 23.03.2012 tarihinde anlaşmalı boşanma talebiyle mahkemenize başvurmuş ve bunun üzerine 07.03.2013 tarihinde boşanmamız gerçekleşmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması ve anlaşmalı boşanmaya izin verilmesi talep edilmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiş, vasi ve fer'i müdahiller tarafından vesayet makamının kararına itiraz edilerek iptali istenilmiştir. Denetim makamı olan Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce red kararının onaylanmasına karar verilmiş, hüküm itiraz eden ve fer'i müdahiller vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Türk Medeni Kanununun 405. maddesinden kısıtlanan ...'a vasi olarak atanan kardeşi ...; kısıtlı ile eşinin aralarında yaptıkları anlaşmalı boşanma protokolüne onay ve anlaşmalı boşanma davası açmak için izin verilmesini istemiş, talep vesayet makamı tarafından reddedilmiş, red kararına karşı denetim makamı Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi' nde itiraz edilmiş, denetim makamınca itiraz reddedilerek vesayet makamının kararı onaylanmıştır....

          Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesince, ''tüm dosya kapsamından davalının kötüniyetinin kanıtlanamadığı, sükna hakkının tesisi sırasında yapılan sözleşmeye ilişkin aykırılığın gerçekleşmediği TMK.m.794 dayalı sükna hakkının kaldırılmasını gerektirir TMK.m.796 düzenlenen durum ve şartlar gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Boşanma davasının davacı tarafından 09.07.2003 tarihinde açıldığı, İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003/623 E. 2003/645 K. sayılı kararı ile tarafların TMK.m. Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği, kararın 15.09.2003 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Boşanma, tarafların boşanma ve fer'ilerinde “irade birliğine” dayanmaktadır. Aralarında düzenledikleri protokol, boşanma kararı veren hakim tarafından onaylanmış ve protokol hükümleri boşanma kararına da geçirilmiştir....

          Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davacının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ; Dava, üçüncü kişinin anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla inceleme, 6100 sayılı HMK'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı dikkate alınarak yapılmıştır....

            Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

            UYAP Entegrasyonu