Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf Sebepleri Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın hatalı olduğu, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları ve anlaşmalı boşanmaya dair protokol hükümlerinde mal rejiminden kaynaklanan alacaklar hususunda anlaşma sağlanmadığı, kaldı ki anlaşmalı boşanma protokolünde boşanma ve boşanmanın fer'î olan talepler ile ilgili düzenlemenin yapılmasının zorunlu olduğu, mal rejiminden kaynaklanan alacaklara dair düzenlemenin yer almasının zorunlu olmadığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. C....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının boşandığı eşinin soyadını kullanma konusundaki menfaatinin devam ettiği, davacının boşandığı eşinin soyadını kullanmasının kendisine zarar verdiği konusunda kabul edilebilir bir gerekçe ileri sürmediği, davalının sosyal ve çalışma hayatında Ruşen ... adıyla tanındığı, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı davalı tarafından açılan davanın "hak arama özgürlüğü" ve "adil yargılanma hakkı" kapsamında olduğundan verilen iznin kaldırılmasını gerektirir nitelikte olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

      Noterliğinin 16.06.2015 tarih ve 6248 yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesi ile; "anlaşmalı boşanma davası ile taahhüt altına alınmış olan 01.11.2014 tarihine kadar davacı tarafın bayinin devri için herhangi bir girişimde bulunmadığını, boşanma davası devam ederken Biga 1. Noterliğinin 27.11.2013 tarih ve 17420 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya ganyan bayinin bila bedel devralınmasının ihtar edildiğini, hem protokolde yer alan süre şartına riayet edilmediğini, hem de davacının bağışta bulunan müvekkiline ve yine müvekkilinin babasına karşı birçok ağır suç işlediğini, bu durumda anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan bağışlanma sözünün BK'nun 295. maddesi uyarınca geri alındığını ve böylece ganyan bayiliğinin müvekkili tarafından davacıya bağışlanmasının ve bedelsiz devredilmesinin mümkün olmadığını" bildirdiğini belirterek, anılan sebeplerle, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan alacağa ilişkin yapılan takibe itirazın iptali istemiyle açılmıştır. Davalı taraf; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Tarafların 23/05/2017 tarihinde kesinleşen Sivas 2.Aile Mahkemesi'nin 16/03/2017 tarih ve 2017/69 Esas, 2017141 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma protokolünün 2,3,6,7,8 . maddelerinin onaylanmasına karar verildiği görülmüştür....

      Aile Mahkemesinin 2016/30 Esas sayılı dosyasında yargılamanın iadesi talebinin hak düşürücü süre geçtiğinden reddine karar verildiği, iddiaların esastan incelenmediğinden anlaşmalı boşanma davasındaki beyanlarının mahkeme içi ikrar kabul edilmesinin hatalı olduğu, taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma davasında anlaşmalı boşanmanın koşullarını belirleyen ayrı bir boşanma protokolü düzenlenmediği, o nedenle gerekçe ve hükümde de mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir hüküm kurulmadığını, anlaşmalı boşanma davasında mahkeme içi ikrar kabul edilen feragatin kayıtsız ve şartsız, somutlaştırılmış bir hak ile ilgili, herhangi bir kuşkuya yer vermeyecek biçimde açık olması gerektiği, müvekkilinin 4 ayrı psikolojik rahatsızlığı nedeniyle serbest iradesi ile sağlıklı karar veremeyeceğinin sağlık kurulu raporlarıyla sabit olduğu, 6100 sayılı Kanun'un 311 inci maddesi uyarınca irade bozukluğu hallerinde, feragatin iptali istenebileceğini, irade bozukluğu iddiasının tüm davalarda ön mesele olarak...

        alacak talebi olmadığına ilişkin iradesi yönünde olduğunu destekleyecek şekilde; "Davacı Nuran Çiçek ile 23.03.2012 tarihinde anlaşmalı boşanma talebiyle mahkemenize başvurmuş ve bunun üzerine 07.03.2013 tarihinde boşanmamız gerçekleşmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davacı kadın tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

        Aile Mahkemesi ise, tarafların boşandığı, boşanma kararının kesinleştiği, davalının anlaşmalı boşanmanın edimi olarak davacıya davaya konu çeki verdiği, edimin çekle yerine getirilmiş olmasının boşanma ile itirazın iptali arasındaki illiyet bağını kestiği, çekin ödenip ödenmemesi konusunun aile mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosyanın incelenmesine göre; davacı, davalıyla evli olduklarını, aile konutu olan ve 1/2 oranında maliki olduğu taşınmazı davalıya devrettiğini, karşılığında icra takibine konu çeki aldığını belirterek, çekin ödenmemesi üzerine başlattığı icra takibine davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptalini talep etmiştir. Taraflar arasındaki evlilik birliği sona ermiştir. Davacı vekili, davalının boşanma davasındaki beyanına göre davaya konu borcun taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma hükümlerine göre doğduğu iddiasında bulunmuştur....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; “davanın kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların birbirlerinden yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, özel eşya, ev eşyası, edinilmiş mallara ilişkin alacak talepleri olmadığından hususta karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, iştirak nafakasına ve 12/03/2022 tarihli protokolün kararın eki sayılmasına” hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın istinaf dilekçesiyle anlaşmalı boşanmaya ilişkin iradesinden rücu etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma talebine ilişkindir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır....

          İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma talebine ilişkindir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....

          UYAP Entegrasyonu