WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2023 NUMARASI : 2022/586 ESAS - 2023/82 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ANLAŞMALI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 02/08/2004 tarihinden bu yana evli olduklarını, evliliklerinin en başından beri sosyal ve kültürel farklılıklar nedeniyle aralarında anlaşmazlıklar yaşandığını, bu anlaşmazlıkların her geçen gün arttığını, boşanma talebine dair davalı eşin iradesinin de müvekkili ile aynı yönde olduğunu, tarafların evliliklerinin devamının mümkün olmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan protokol doğrultusunda tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İştirak nafakası konusunda ANLAŞMA yoktur ki tarafları ANLAŞMALI boşanmış kabul edelim. KARŞI OY YAZISI Tarafların ortak çocuğu ... 2009 doğumludur. Karar tarihi itibariyle iki yaşındadır. Tarafların benzer ekonomik koşullara sahip olduğu ve aylık 6500'er TL çerçevesinde gelire sahip oldukları yapılan araştırmayla belirlenmiştir. Çocuğun özel bakım ihtiyacında olması ve anne/babanın her ikisinin de oluruyla nitelikli eğitim alabileceği bir özel okulda eğitim görmesi durumu da söz konusu değildir. O halde; davacı-davalı babanın, aylık 1500 TL iştirak nafakası ile yükümlü tutulmasını gerektiren, çocuğa yönelik somut bir ihtiyaç bulunmadığından; daha az/makul iştirak nafakasına hükmedilmek üzere; hükmün sadece bu yönden bozulması gerektiğini düşünüyorum....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yerel mahkeme tarafından verilen 16.07.2013 tarihli ilk hüküm davalı erkek tarafından taşınmaza ilişkin tescil kararı ve müşterek çocuğun eğitim giderleri yönünden temyiz edilmiş, karardan sonra 27.09.2013 tarihinde davalı erkek tarafından 05.09.2013 tarihli yeni anlaşma protokolü ibraz edilerek, protokol uyarınca davacı kadın boşanma kararında düzenlenen taşınmazın adına tescili hakkından tamamen, müşterek çocuğun eğitim giderleri hakkından ise kısmen vazgeçmesi dikkate alınarak karar verilmek üzere hükmün bozulması istenmiştir....

      Mahkemece; "TMK.nın 166/3 maddesi gereğince anlaşmaya dayalı olarak boşanmaya karar verilebilmesi için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması ve her iki tarafında boşanma ve fer’ilerine ilişkin olarak anlaştıklarını mahkeme önünde ifade etmeleri ve tarafların iradelerini serbestçe açıkladıklarına ve taraflar arasındaki anlaşmanın yasaya uygun ve samimi olduğuna mahkemece kanaat getirilmesi gerekmektedir. Dava dilekçesi, taraf beyanları, nüfus kayıtları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların evliliğinin 1 yıldan fazla sürdüğü, tarafların boşanma ve fer'ileri üzerinde anlaşmaya vardıkları buna ilişkin 25/06/2020 tarihli protokolü mahkememize sunmuş oldukları görüldü....

      Protokolü" başlıklı protokolün 4. ve 5....

      Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocuğun durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

      Davalı duruşmadaki beyanında: "Aleyhime açılan boşanma davasını kabul ediyorum, bu hususta anlaşmalı boşanma protokolü düzenledik, dosyaya ibraz ettiğimiz 20/12/2021 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü altındaki imza bana aittir,müşterek çocuklarımız Deniz ve Akar'ın velayetinin davacıya verilmesini kabul ediyorum. müşterek çocuğumuz Sahra'nın velayetinin tarafıma verilmesini talep ediyorum. Davacı eşimden herhangi bir maddi-manevi tazminat, kendim ve çocuklar için tedbir nafakası yoksulluk ve iştirak nafakası talebim yoktur. Boşanma protokolü gereğince boşanmamıza karar verilsin tahkikat duruşması için süre talebim yoktur" şeklinde beyanda bulunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden, davalı kadın tarafından ise boşanma kararı ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca 14.05.2015 tarihli dilekçe ile sulh protokolü sunulmuştur. Taraflarca sunulan sulh protokolü kapsamında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.06.2015 (Salı)...

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik hüküm verilmiş, davacı kadın tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine, davacı kadının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince verilen karara karşı davacı kadın tarafından temyiz itirazında bulunulmuştur. Taraflar bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararından sonra müştereken sundukları 11.09.2020 tarihli dilekçede anlaştıklarını bildirerek, dilekçe ekinde anlaşmalı boşanma protokolü ibraz etmişlerdir....

          Davacı vekili 28/02/2023 tarihli dilekçe ekinde 21/02/2023 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü sunmuştur. 07/04/2023 tarihli duruşma celsesinde, davacı vekili "davalı ile anlaşma sağlayamadıklarını, dosyanın çekişmeli boşanma olarak devam ettirmek istediklerini " beyan etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; "Her ne kadar müvekkil anlaşmalı boşanma protokolü imzalamış ise de bundan vazgeçmiştir. Böylelikle çekişmeli olarak açılan dosya ıslah edilerek anlaşmalı boşanma davasına çevrilmiştir. Tekrar ıslah edilip çekişmeli boşanma davasına dönme ihtimali yoktur. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ederiz. Mahkemeniz aksi kanaatte ise davalı müvekkile yapılan tebligat usulsüzdür bununda dikkate alınmasını "talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece TMK 166/3 maddesinin şartlarının oluşmaması nedeniyle açılan davanın reddine, tarafların TMK 166/1 maddesine göre boşanma davası açmalarında muhtariyetlerine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu