Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında, boşanma davasının gerçekleşmiş olduğu, ayrıca boşanma davası sırasında düzenlenen boşanma protokolü ile tarafların hissedarı olduğu Doğa Proje...Ltd. Şirket'inin davacı tarafa hisse devir sözleşmesiyle birlikte davalı tarafça devredilmiş olduğu, devir hususunun boşanma protokolünün 2 numaralı bendinde yer aldığı ve dava dışı şirketle ilgili olarak ceza ihbarname bildirimlerinin tahakkuk ettirilmiş olduğu, davacı tarafça şirketin vergilendirme dönemlerine dair alacağın tahsili için icra takibi başlatılmış olduğu konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur....

Taraflar arasında, boşanma davasının gerçekleşmiş olduğu, ayrıca boşanma davası sırasında düzenlenen boşanma protokolü ile tarafların hissedarı olduğu ...Ltd. Şirket'inin davacı tarafa hisse devir sözleşmesiyle birlikte davalı tarafça devredilmiş olduğu, devir hususunun boşanma protokolünün 2 numaralı bendinde yer aldığı ve dava dışı şirketle ilgili olarak ceza ihbarname bildirimlerinin tahakkuk ettirilmiş olduğu, davacı tarafça şirketin vergilendirme dönemlerine dair alacağın tahsili için icra takibi başlatılmış olduğu konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, maliki olduğu 25839 ada 1 parselde yer alan 20 numaralı bağımsız bölümü temlik tarihinde eşi olan davalıya, aralarında yaptıkları boşanma anlaşması ve açılacak bu davada maddi ve manevi tazminat istenmeyeceğine ilişkin protokole istinaden bağışladığını, ancak davalının hileli yollarla protokolü imzalamaktan kaçındığı gibi açılan boşanma davasında da maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunu ileri sürerek, tapu iptal-tescil mümkün olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, birleştirilen davasında ise davalı ...'in boşanma davası henüz sonuçlanmadan zina yapıp sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını bağışlamadan rücu şartlarının oluştuğunu ayrıca kötü niyetli olarak dava konusu taşınmazı diğer davalıya devrettiğini bildirip talebini yinelemiştir....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı dava dilekçesinde boşanma protokolünde belirtilen ve halen davalı adına kayıtlı bulunan dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin adına tescilini talep etmiş, davalı ise 21.04.2014 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazın oturma ve kiraya verme hakkı kendinde kalmak koşuluyla taşınmazın 1/2 hissesini vermeyi kabul ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece tarafların bu beyanı ve boşanma protokolü çerçevesinde uyuşmazlığın esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

        Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

        Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

        Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı kadının açtığı davada mahkemece Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, taraflarca düzenlenen 29.03.2011 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün 3. maddesinde davalı erkeğin davacı kadın yararına 200TL nafaka ödemesinin kararlaştırıldığı, 04.04.2011 tarihli duruşmada da davalı erkeğin protokolü aynen kabul ettiğini beyan ettiği, mahkemece verilen boşanma kararından sonra da uzunca bir süre davalı erkeğin davacı kadına yoksulluk nafakası ödemeye devam ettiği anlaşılmaktadır. Ne var ki; mahkemece "davalı için aylık 200TL nafakanın davacıdan alınarak davalıya verilmesine" şeklinde hüküm kurulmasının maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmakta olup, mahkemece tavzih talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

          Bu halde dava, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan alacağa ilişkin yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteğine ilişkindir. Davanın temeli boşanma protokolü olduğuna ve uyuşmazlık aile hukukundan kaynaklandığına göre itirazın iptali davasına bakmakla aile mahkemesi görevlidir (4787 s. K. m.4/1). Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, taraflarca ileri sürülmese bile hakim tarafından davanın her aşamasında re'sen gözetilir. Bu açıklamaya göre görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.01.2016(Çrş.)...

            in 20 yaşlarında bir öğrenci olması itibariyle gelirinin bulunmamasına ve hisselerin boşanma protokolü kapsamında davacıya devrinin öngörüldüğünü bilmesine rağmen kötü niyetle muvazaalı olarak şirket hisselerini babası ...den devraldığını belirterek ...e ait ... Şti.nin %50 hissesinin davalı...e devrine ilişkin işlemin iptali ile bu hisselerin davacıya devrinin ve tescilinin yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Asıl davada davalı şirket vekili görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunu, şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, yapılan devir işlemi sebebiyle şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, boşanma protokolü çerçevesinde şirket hisse devrine şirketin muvafakatinin bulunmadığını, protokoldeki devir hükmünün geçersiz olduğunu zira bedelin belirtilmediği gibi bedelsiz devredileceğinin de yazılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

              Dava, anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....

              UYAP Entegrasyonu