Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; anlaşmalı boşanma gerçekleştikten çok kısa bir süre sonra açılan davanın iyiniyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığını, müvekkilinin evlenmeden önce de çalıştığını, evlilik sebebiyle işine ara verdiğini, boşanmadan sonra tekrardan çalışmaya başlayacağının da davacı tarafça bilindiğini, buna rağmen anlaşmalı boşanma gerçekleştikten sonra bu şekilde dava açılmasının hakkaniyete uygun olmadığını, davacının hali hazırda çok iyi bir seviyede gelir elde ettiğini, müvekkilinin ise müşterek çocuğun bakımını üstlendiğini, mevcut gelir durumuyla geçinmesinin zor olduğunu belirterek nafakanın kaldırılması-azaltılması adı altında açılan eldeki mevcut davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ : İlk derece mahkemesi '' -Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, -Davacının yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin KABULÜ İLE ; Davalı yararına Van 1....

Somut olayda, davacı ile davalının İzmir 7.Aile Mahkemesi'nin 2013/514 Esas ve 2013/529 karar sayılı ilamı ile 23/07/2013 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, tarafların birlikte imzaladığı protokollerine müşterek çocuk Ahmet Kıvanç'ın velayetinin davacıya verildiğini, yine işbu karar ile davalıya her yıl ocak ayında TEFE-TÜFE ortalaması alınarak artırılmak üzere ayda 1.000,00- TL yoksulluk nafakası ödemesine karar verildiği anlaşılmıştır....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; anlaşmalı boşanma gerçekleştikten çok kısa bir süre sonra açılan davanın iyiniyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığını, müvekkilinin evlenmeden önce de çalıştığını, evlilik sebebiyle işine ara verdiğini, boşanmadan sonra tekrardan çalışmaya başlayacağının da davacı tarafça bilindiğini, buna rağmen anlaşmalı boşanma gerçekleştikten sonra bu şekilde dava açılmasının hakkaniyete uygun olmadığını, davacının hali hazırda çok iyi bir seviyede gelir elde ettiğini, müvekkilinin ise müşterek çocuğun bakımını üstlendiğini, mevcut gelir durumuyla geçinmesinin zor olduğunu belirterek nafakanın kaldırılması-azaltılması adı altında açılan eldeki mevcut davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ : İlk derece mahkemesi '' -Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, -Davacının yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin KABULÜ İLE ; Davalı yararına Van 1....

ndan talep ettiği manevi tazminat isteğinden anlaşmalı boşanma sırasında feragat ettiği kabul edilmelidir. Boşanmadan sonra ise davacı-karşı davalı ... kendisine yönelik haksız bir fiili olduğunu ispatlayamamıştır. Bu nedenle davalı-karşı davacı ...'in de davasının reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı-karşı davacılar ... ile ... yararına, (3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı-karşı davalı ... yararına, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı-karşı davacı ...'...

    Aile Mahkemesi'nin kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma ile müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiğini, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesis edildiğini ve çocuk lehine aylık 1.000,00.TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, tarafların boşanmadan önce Adana ilinde yaşadıklarını, ancak davalı kadının boşanma olduktan sonra tayinen Hatay iline geldiğini, bu nedenle davacı ile çocuk arasında sağlıklı bir görüş ilişkisi kurulamadığını, ekonomik zorluk çektiğini, bu nedenle ek derslere giderek ek gelir elde etmek zorunda kaldığını, kadının, müşterek çocuğu davacı babaya karşı sürekli bir tehdit unsuru olarak kullandığını, kadının, davacı ile yaptığı telefon görüşmelerinde davacıya sürekli olarak hakaret ettiğini ve onu rencide edici aşağılayıcı sözler söylediğini bu nedenle sağlıklı bir iletişim kuramadıklarını, bununla ilgili davacının suç duyurusunda bulunduğunu, bu nedenlerle davacının çocuğuyla kişisel ilişkisini engellediğini ve yeniden kişisel ilişki kurulmasını...

    Dava, eşler arasında mal rejiminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Çekişmeli açılan boşanma davasının 10.03.2011 günlü ilk oturumunda; davacı vekili, tarafların boşanmasının tüm sonuçlarında anlaşmış olup, davayı anlaşmalı boşanma hükümlerine göre ıslah ettiklerini, müşterek çocuğun velayetinin davalı babaya bırakılacağını, görüş gününü Mahkemenin takdirine bıraktıklarını, bunun dışında tarafların birbirlerinden herhangi bir tazminat, nafaka ve mal talepleri bulunmadığını, ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin de bulunmadığını bildirmiş, duruşmada hazır olan davacı asıl ... (...) de vekilinin beyanlarına katıldığını, davalıdan herhangi bir tazminat, nafaka ve mal talebi bulunmadığını açıklamıştır. Davalı ...'...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Katkı Payı Alacağı (İhtiyati Hacze İtirazın Reddi) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz boşanmadan sonra açılan katkı payına ilişkin alacak davasında ara kararı ile verilen ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.03.2013 (Pzt.)...

        CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; anlaşmalı olarak boşandıklarını, davacının velayet konusunda bilgisi olduğunu, duruşmadaki beyanlarında çocuğun babasında kalmasını istediğini, görüş gününde çocuğu göreceğini beyan ettiğini, çocuk üç aylık iken boşanmayı davacının kendisinin istediğini, davacının amacının çocuğu almak olmadığını, müvekkili ile tekrar bir araya gelmek istediğini, taraflar boşandıktan sonra davacı annenin yaklaşık 5 ay çocuğu görmeye gelmediğini, müvekkilinin çocuğu göstermek istediğini ancak bu davaya delil olması için davacının icraya başvurduğunu, görüş günleri dışında davacının gelip çocuğu alabildiğini, müvekkilinin hiç bir sorun çıkartmadığını, davacının ciddi derecede psikolojik rahatsızlığı olduğunu, uzun zamandır tedavi olduğunu, boşanmadan önce bir keresinde müvekkilinin kayınvalidesinin müvekkilini arayarak eve ziyarete geldiğini, çocuğun sesinin geldiğini ancak kapıyı açan olmadığını söylediğini, müvekkilinin hemen eve geldiğini, kapının arkadan...

        28/06/2022 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasını ve gerekçeli kararın eki sayılmasını talep ve dava etmiştir....

        28/06/2022 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasını ve gerekçeli kararın eki sayılmasını talep ve dava etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu