Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL tedbir ve iştirak nafakası taleplerinden vazgeçtiğini, yargılama giderlerini dahi kendisinin karşıladığını, bunun karşılığında davalının müşterek konuttaki katkı payı alacağından açıkça vazgeçtiğini, ayrıca boşanma protokolünün en detaylı ve uzun maddesinin müşterek konuta ilişkin olduğunu, taşınmazın tüm bilgilerinin açık olarak yazılarak, eşlerden Nazlı Zorlu' ya ait olduğunu, boşanma kararı kesinleştikten sonra T1'nun katılma alacağı talebinde bulunmayacağının detaylı olarak düzenlendiğini, protokolün her iki tarafça imzalandığını, anlaşmalı boşanma protokolü ve boşanma davasındaki beyanlardan sonra iş bu mal rejimi tasfiyesi davasının açılmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, bu hususta Yargıtay kararlarının bulunduğunu, Yargıtayca anlaşmalı boşanma protokolünün boşanma kararının ekinden sayılmadığı davada dahi davalının protokole güvenerek boşanmayı kabul etmesi sonrasında boşanma davasındaki-beyan ve dilekçelerini yok sayarak mal rejimi tasfiyesi davası açıp, protokol hükümlerine...

Söz konusu protokol boşanma davasını gören mahkemece onaylanmış ve boşanma protokolünün tasdikine ilişkin karar 19.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanan eşlerin kişisel eşya ve ziynetlere ilişkin talepleri boşanmanın ferisi niteliğinde değildir. Bu nedenle, anlaşmalı boşanma protokolünün söz konusu maddeleri içermesi gerekmez. Protokolde tarafların birbirlerinden tazminat ve sair istekleri olmadığı belirtilmiş ise de, kişisel eşya taleplerinin olmadığı veya bu konuda anlaşmaya vardıklarından söz edilmiş değildir. Kişisel eşya talepleri niteliği itibariyle bir istirdat davasıdır. Protokolde sözü edilen tazminat ve benzeri taleplerin kişisel eşya taleplerini de kapsamına aldığına ilişkin yorum ve düşünce dosya kapsamına ve somut olaya uygun değildir. Davacı, müşterek çocuğun doğumunda kendisine hediye edildiği iddiası ile ziynet eşyalarına yönelik olarak bu davayı açmıştır....

    Davacı, davalı ile anlaşmalı boşandıklarını, boşanma sırasında protokol yaptıklarını, protokol gereğince bankada kendisine kalması gereken paranın, davalı tarafından çekildiğini ileri sürerek bu paranın tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı davanın reddini savunmuş, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu işin içeriği ve tarafların iddia ve savunmaları karşısında, açılan davanın anlaşmalı boşanma protokolünün infazı ile ilgili olduğu anlaşıldığından davaya bakmakla görevli olan mahkeme Aile Mahkemesidir. Görevle ilgili hususlar resen gözetileceğinden; mahkemece Aile Mahkemesinin görevli olduğuna dayanılarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası incelenip, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

      Bölüm'ün kararı ile boşandıklarını, bu kararın 23/11/2016 tarihinde kesinleştiğini, 18/01/2019 tarihinde T.C Bregenz Başkonsolosluğu'nda boşanma kararının tanıma işlemi yapıldığını, Avusturya İlçe Mahkemesi Bludenz 2. Bölüm'ün kararı ile anlaşmalı olarak boşanan taraflar anlaşma protokolünün 5....

      Maddesinde yer alan çocuğun bakıcısının ortak karar ile belirlenmesine ilişkin hükmünün iptali ile "müşterek çocuk için alınacak bakıcıya velayet sahibi anne tarafından karar verilecektir" düzenlemesini talep ettiğini, davalının son birkaç aydır bakıcının maaşını ödemediğini, eski bakıcının SGK primlerini ödemediğini, müşterek çocuğun eğitim ödemelerini geciktirdiğini belirterek davalarının kabulü ile boşanma protokolünün 2, 3, 4 ve 5. maddelerinde yer alan düzenlemelerin yapılmasına, dosyaya gizlilik kararı verilmesini talep etmiştir....

      Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Anlaşmalı Boşanma Protokolünün İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 27.04.2022 (Çrş.)...

        Aile Mahkemesi'nin 2018/25 Esas, 2018/49 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı boşanma hükümleri uyarınca boşandıklarını, kararın kesinleştiğini, boşanma protokolünün 4. maddesinde "Ankara ili Sincan ilçesi Malazgirt Mahallesi Kayalıboğaz Mevkii 873 ada 6 parsel 1 no'lu bağımsız bölüm"ün davacıya ait olacağının kararlaştırıldığını ve söz konusu protokolün mahkeme tarafından da onaylandığını, ancak davalının bu zamana kadar tapu devrini yapmadığını belirterek, dava konusu taşınmazın tapu kaydına mahkemece verilecek hüküm kesinleşinceye kadar duruşma yapılmaksızın ve teminat aranmaksızın tensiben ihtiyati tedbir/haciz konulmasına, "Ankara ili Sincan ilçesi Malazgirt Mahallesi Kayalıboğaz Mevkii 873 ada 6 parsel 1 no'lu bağımsız bölüm"ün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davalı kadın vekilince kesinleşen karar hakkında 19.10.2022 tarihli tavzih dilekçesi ile; gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 10 uncu maddesindeki "....boşanma kararının kesinleşmesini takip eden 5 yıl içerisinde ... ... İl sınırları içerisinde 250.000 USD (İki yüz elli bin Amerikan Doları) bedeli aşmamak kaydıyla bir taşınmaz satın alarak..." şeklindeki ibarenin, Mahkemece aynen tasdikine karar verilen ve anlaşmalı boşanmaya dayanak olan 25.02.2016 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün 4/e maddesinde yer alan; "...boşanma kararının kesinleşmesini takip eden 5 yıl içerisinde ... ......

          Somut olayda; takibe dayanak yapılan ilam, anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması niteliğinde olup, kurulan hüküm eda niteliğinde değildir. Her ne kadar dayanak ilama esas alınan protokolde; 1.000.000 TL tazminat bedelinin ödeneceği yazılı ise de protokole ilişkin bu kısım mahkemece verilmiş ve ödemeye ilişkin bir karar değildir. Mahkemece bir işin yapılmasına ilişkin olmak üzere verilen eda hükmü içeren kararlar ilamlı icraya konu edilebilir. Takibe dayanak ilam, anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması mahiyetinde olup, ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, dayanak ilamın, eda hükmü içermemesi nedeni ile ilamlı takip konusu yapılamayacağı dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İlgisi nedeniyle, Konya 4.Aile Mahkemesi’nin 2015/1460 Esas 2015/1385 Karar sayılı boşanma dava dosyası ile boşanma dosyası kapsamında yer alması gereken anlaşmalı boşanma protokolünün dosya içerisine konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu