Buna göre, geçici 20. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin uygulanmasında, yani, iş kazaları, meslek hastalıkları, hastalık, analık, malûllük, yaşlılık ve ölüm, eşlerinin analık, eş ve çocuklarının hastalık hallerinde öngörülen yardımların sağlanması ve bağlanması yönünden alt sınırın belirlenmesinde muadil miktar karşılaştırması esas alınacaktır. Dolayısıyla, sandıkların ödeyeceği gelir ve aylıkların artırılmasında, SGK tarafından yapılan artış oranlarının değil, kendi sigortalısına ödenen muadil miktarın esas alınması gerektiği hususu açıklığa kavuşturulmuş ve bu konuda oluşan tereddütler giderilmiştir. Diğer bir ifadeyle, sandıklar, miktar itibarıyla muadil SGK sigortalısının altına düşmemek kaydıyla, sigortalılarına ödedikleri gelir ve aylıklara yapacakları artışları serbestçe belirleyebilirler. Bu hususta, SGK'nın artış oranlarıyla bağlı değillerdir....
Vakıf sandıkları, üyelerine, 506 sayılı Kanun'un geçici 20. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtildiği üzere iş kazaları, meslek hastalıkları, hastalık, analık, malullük, yaşlılık ve ölüm, eşlerinin analık, eş ve çocuklarının hastalık hâllerinde, en az 506 sayılı Kanun'da belirtilen yardımları sağlamakla yükümlüdürler.” (Anayasa Mahkemesi, 9.5.2013 t. 2011/42 E, 2013/60 K.) Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği gibi, Vakıf Sandıkları kendi mensuplarına bağlayacakları aylıkları, 506 sayılı Kanunla belirlenen taban aylıktan (alt sınırdan) aşağı olmamak üzere kendi sandık senetleri çerçevesinde belirleyeceklerdir. Tek sınır Sosyal Güvenlik Kurumunca sağlanan taban aylığından aşağı olmamaktır. Geçici 20. maddenin ilk şeklinde herhangi bir üst sınır da belirtilmediğinden Sandık Senedine göre yapılan artışlarda herhangi bir üst sınır uygulanmaz....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 16.09.1983 ve 01.01.1992 tarihlerinde doğmuş iki çocuğu olduğundan bahisle 5510 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca ilk doğumu esas alınarak analık borçlanmasından faydalandırılmasına ve emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....
Velayet düzenlenirken analık babalık duygularından önce çocuğun bedeni ve fikri gelişimi dikkate alınmalıdır. Tarafların ortak çocuklarının davacı baba yanında bulundukları ve mahkemece dinlenilen 1993 doğumlu velayetinin babasına verilmesini istediği halde ortak çocuklarının velayetinin davalı anneye verildiği görülmüştür. Mahkemece yapılacak iş; duruşmadaki beyanları da dikkate alınarak uzman bilirkişiden görüş alınarak birlikte değerlendirme yapılıp velayet düzenlemesi yapmaktan ibarettir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.12.2006 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 4 aylık analık geçici iş göremezlik bedeli olan 4.000,00-TL'nin davalı Kurum'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Davalı T3 ünvanlı işyerinde ana sınıfı öğretmeni olarak çalışan davacı 08.05.2018 tarihli oturumda, işe girerken işverenin kendisinden istifa dilekçesi aldığını, analık raporu ücretini alabilmek için işverene başvurduğunda işyerinde çalışan Özlem Hanımın bu istifa dilekçesini dosyasından çıkartarak tarihsiz olduğunu, istifa dilekçesinin aynısını yazıp imzalaması gerektiğini, aynisini yazıp imzalamazsa analık raporu ücretini onaylamayacağını, analık ücretini alamayacağını söylediğini, analık ücretini alabilmek için istifa dilekçesini yazıp imzaladığını, 11.07.2017 tarihinde bu dilekçeyi imzalayıp verdiğini, verdiği istifa dilekçesinde tarih olmadığını ve fotoğrafını çektiğini, daha sonra davalı işveren tarafından işten çıkartıldığını beyan ettiği, dosya içine davalı tarafından sunulan istifa dilekçesinde tarih bulunduğu, davacı tarafından bir örneği sunulan ayni yazıları içeren istifa dilekçesinde tarih bulunmadığı, duruşmada dinlenen davacı ve davalı tanıkları da birbirlerini teyit eden...
Dava konusu uyuşmazlık ise 5510 sayılı Kanun'un 23. maddesi olmakla birlikte ilgili madde süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluk başlığı altında; "Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir....
Analık İzni veya Ücretsiz İzin Sonrası Yapılacak Kısmi Süreli Çalışmalar Hakkında Yönetmeliğin bu konuyu düzenleyen maddelerinde; Madde 8 “(1) İşçi, 5 inci maddede belirtilen analık izninin, 6 ncı maddede belirtilen ücretsiz iznin veya 7 nci maddede belirtilen ücretsiz iznin bitiminden itibaren çocuğun mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden ay başına kadar herhangi bir zamanda kısmi süreli çalışma talebinde bulunabilir. (2) Kısmi süreli çalışma talebi, 7 nci maddede belirtilen ücretsiz izin süresi kesilerek de yapılabilir. Ücretsiz iznin tamamının kullanılması şartı aranmaz....
Hükmünü içerirken, Analığın Korunmasına Dair Yasa ile, ilgili özel yönetmeliklerde hamilelik/analık koruması sürelerinin, ödenmiş varsayılan prim süresi olarak kabul edildiğinin belirtilmesi karşısında, dava dosyası içerisinde yer alan ... sigorta kurumuna ait sigorta hesabında, rant sigortasına giriş olarak görülen 14.04.1988 tarihini de içeren 14.04.1988-21.07.1988 tarihleri arası dönemde “Mutterschutz/Schwangerschaft (hamilelik/analık koruması)” olarak adlandırılan sürenin, yukarıda bahsedilen Uluslararası Ek Sözleşme hükmü kapsamında, uzun vadeli sigorta kollarından olan malüllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından ... sigortasına giriş niteliğinde bir sigortalılık girişi olduğu sabittir....
da 22.02.1990-30.06.1992 tarihleri arasında analık/gebelik ve çocuk bakımı, 28.03.1994-12.01.2000 tarihleri arasında çalışma, 03.01.2000-12.01.2000 tarihleri arasında analık/gebelik, 13.01.2000 tarihinden ise muhtelif tarihler arasında analık/gebelik ve çalışma nedeniyle sigortalı olduğu anlaşılmaktadır. Davacının iki ayrı borçlanma başvurusu bulunmaktadır. Bunlardan ilki, 05.05.2006 tarihli olup ...'a yapılan bu başvuruda ev kadınlığı süresinin borçlanılmak istenmesi üzerine 24.06.1990-04.05.2006 tarihleri arasında ev kadını olarak gecen 5711 günlük süreye ilişkin 4/1-(b) bendi kapsamında tahakkuk cetveli düzenlenmiş ve borçlanma bedeli 04.10.2011 tarihinde ödenmiştir....