Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 336 ncı maddesinde, (eşlerden herhangi birisine öncelik veya üstünlük tanınmadan) evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın, velayeti birlikte kullanacağı öngörülmüş ve 342 nci maddesinde de ana ve babanın velayetleri çerçevesinde çocuklarını temsil edecekleri ilkesi yine ayırım yapılmadan getirilmiştir. Emredici nitelikteki bu yasa kuralı evlilik birliği içinde velayetin kullanılması kapsamında ana ve baba tarafından çocuk adına açılacak tüm davalar yönünden de geçerlidir. Buna göre, asıl olan eşlerin birlikte dava açmaları ise de, bunlardan birisi tarafından açılacak davaya diğer eşin sonradan icazetini bildirip olumlu iradesini ortaya koyması ile velayetin birlikte kullanılması gerçekleşmiş olacağından yeterlidir. Diğer eşin katılımının veya rızasının sağlanamadığı davanın ise reddi gerekir....

    Türk Medeni Kanununun 336 ncı maddesinde, (eşlerden herhangi birisine öncelik veya üstünlük tanınmadan) evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın, velayeti birlikte kullanacağı öngörülmüş ve 342 nci maddesinde de ana ve babanın velayetleri çerçevesinde çocuklarını temsil edecekleri ilkesi yine ayırım yapılmadan getirilmiştir. Emredici nitelikteki bu yasa kuralı evlilik birliği içinde velayetin kullanılması kapsamında ana ve baba tarafından çocuk adına açılacak tüm davalar yönünden de geçerlidir. Buna göre, asıl olan eşlerin birlikte dava açmaları ise de, bunlardan birisi tarafından açılacak davaya diğer eşin sonradan icazetini bildirip olumlu iradesini ortaya koyması ile velayetin birlikte kullanılması gerçekleşmiş olacağından yeterlidir. Diğer eşin katılımının veya rızasının sağlanamadığı davanın ise reddi gerekir....

      Türk Medeni Kanununun 336 ncı maddesinde, (eşlerden herhangi birisine öncelik veya üstünlük tanınmadan) evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın, velayeti birlikte kullanacağı öngörülmüş ve 342 nci maddesinde de ana ve babanın velayetleri çerçevesinde çocuklarını temsil edecekleri ilkesi yine ayırım yapılmadan getirilmiştir. Emredici nitelikteki bu yasa kuralı evlilik birliği içinde velayetin kullanılması kapsamında ana ve baba tarafından çocuk adına açılacak tüm davalar yönünden de geçerlidir. Buna göre, asıl olan eşlerin birlikte dava açmaları ise de, bunlardan birisi tarafından açılacak davaya diğer eşin sonradan icazetini bildirip olumlu iradesini ortaya koyması ile velayetin birlikte kullanılması gerçekleşmiş olacağından yeterlidir. Diğer eşin katılımının veya rızasının sağlanamadığı davanın ise reddi gerekir....

        Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması, 2-Türk Medeni Kanununun 336. maddesinde (eşlerden herhangi birisine öncelik veya üstünlük tanınmadan) evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın, velayeti birlikte kullanacağı öngörülmüş ve 342. maddesinde de anne ve babanın çocuğu velayetleri çerçevesinde temsil edecekleri ilkesi yine ayrım yapılmadan getirilmiştir. Mahkemece, nüfus kaydının düzeltilmesi istenen küçük Sebur'un anne ve babasının evli olup olmadığının ve velayet durumunun araştırılarak, velayetin ana ve baba tarafından birlikte kullanıldığının tespiti durumunda annenin de davaya katılımının veya rızasının sağlanması gerekirken eşlerden birisinin istemi yeterli bulunarak davanın esası hakkında hüküm kurulmuş olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'...

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/09/2021 NUMARASI : 2021/546 ESAS - 2021/563 KARAR DAVA KONUSU : Anne Rızasının Bulunduğunun Tespiti KARAR : Yukarıda mahkemesi, karar tarihi, esas-karar sayısı, konusu ve tarafları gösterilen karar aleyhine, davacı kurum tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderilmiş olup, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosya incelendi, işin gereği görüşülüp düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı kurum vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T3 dünyaya getirdiği küçük Umut Çoğ'un evlat edinme hizmetinden yararlandırılabilmesi için anne-baba rızasının aranmaması kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı 09/08/2021 tarihli dilekçesi ile, oğlu olan Umut Çoğ'un evlat edindirme hizmetinden faydalanmasına rızasının olduğunu beyan etmiştir....

          ANA VE BABANIN RIZASIEVLAT EDİNME 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 306 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 309 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 311 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, evli olan davacıların, 30.11.1998 doğumlu küçüğü birlikte evlat edinmeleri isteğine ilişkindir (TMK m. 306/1). Evlat edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir (TMK m. 309/1). Bu yasal hüküm uyarınca küçüğün evlat edinilmesinde ana ve babasının rızasının varlığı asıldır. Hangi hallerde ana ve babadan birinin rızasının aranmayacağı Türk Medeni Kanunu'nun 311. maddesinde gösterilmiştir. Bu haller bulunmadıkça ana ve babanın rızası hilafına evlat edinmeye karar verilemez. Küçüğün ana ve babası, çocuklarının davacılar tarafından evlat edinilmesine rızalarının bulunmadığını duruşmada açıkça ifade etmişlerdir....

            rızasının aranmamasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2021 NUMARASI : 2021/591 ESAS 2021/968 KARAR DAVA KONUSU : Ana Baba Rızası Arama KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; biyolojik anne Şerife Başız'ın doğum yaptığını, bebek Doruk Başız'ın 17/03/2021 tarihinde dünyaya geldiğini, davalı biyolojik anne ve davalının annesinin çocuğu kabul etmediklerini, evlatlık verilmesini istediklerini kuruma bildirdiklerini, çocuğun bakım tedbiri altına alındığını belirterek evlat edinme işlemlerine yönelik annenin rızasının tespitine, babanın rızasının aranmamasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ana Baba Rızası Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava evlatlık verilmesi istenen çocuğun anne ve babasının rızasının aranmamasına (TMK.md.311 vd.) ilişkindir. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Şu halde Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Koruma Kararı ve Evlat Edinmede Ana-Baba Rızasının Aranmaması KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 01.11.2011 gün ve 17609/17841 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu