Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, ana ve babanın aşı uygulamasına rıza göstermemeleri halinde, çocuğun üstün yararına açıkça aykırı olan bu durumda ana babanın rızasının aranmayacağı, somut olayda ana ve babanın haklı bir sebep ve delil göstermeksizin çocuklarına aşı uygulanmasına karşı çıktıkları, yapılması istenilen aşının çocuğun üstün yararına aykırı olacağına ilişkin bir bulgu ve olgunun bulunmadığı gibi aşının, çocuğun gelecekteki bireysel sağlığı yanında, toplum sağlığı açısından da yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, mahkeme uygulamasının usul ve yasaya uygun bulunması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 05/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 10/12/2020 tarihli karara karşı, davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, dava konusu Konya ili Karatay ilçesi Akabe Mahallesi 32480 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kurulu "Kızılöz iş merkezi olarak bilinen ana taşınmazda A blok 1, 13 ve 21 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, davalının da aynı ana taşınmazda değişik sayıda bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, söz konusu ana taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulu hukuken 634 sayılı kat mülkiyeti yasası ve yönetim planı hükümlerine tabi olduğunu, davalı tarafın kendisine ait ve davaya konu bağımsız bölümlerin hemen bitişiğinde bulunan ve ana taşınmazın ortak alanı niteliğinde olan galeri bölümleri içine dahil ettiğini, davalının bu şekilde kullanımı ve taşarrufu dava konusu ana taşınmazın onaylı...
Dava konusu ana gayrimenkulde davalının mimarî projeye aykırı imalatlar dolayısı ile ortak alana müdahalede bulunduğu, yapılan müdahaleye ilişkin herhangi bir tadilat projesi yahut kat maliklerinin muvafakat verdiğine ilişkin belgenin dosyaya sunulamadığı anlaşılmaktadır. 3. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi uyarınca her kat maliki ana gayrimenkulün mimarî durum ve güzelliğini korumaya mecbur olup, dosya kapsamı ile aksinin ispatlanamadığı ve yapılan müdahalenin ortak alanlardaki kat maliklerinin mülkiyet hakkı aleyhine olduğu gözetildiğinde mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir. 4....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/119 KARAR NO : 2022/361 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOLVADİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/04/2021 NUMARASI : 2021/38 ESAS 2021/229 KARAR DAVA KONUSU : Ana Baba Rızası Arama KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/119 KARAR NO : 2022/361 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOLVADİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/04/2021 NUMARASI : 2021/38 ESAS 2021/229 KARAR DAVA KONUSU : Ana Baba Rızası Arama KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 4. maddesine göre ana taşınmaza ait ana duvarlar, avlular, çatılar, bacalar, genel dam terasları her halde ortak yerlerden olup, nitelikleri itibariyle mimari projesinde yer almadığı sürece kat maliki/malikleri tarafından işgal edilip kendi ihtiyaçları için kullanılamaz. Aynı Yasanın 5711 sayılı Yasa ile değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre ise kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça ana taşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Yine Yasanın 45. maddesinde ise anayapının dış duvarlarının çatı veya damının kiralanması gibi önemli yönetim işleri ancak bütün kat maliklerinin oybirliği ile verecekleri karar üzerine yapılabilir. Somut uyuşmazlıkta; davalı gsm şirketi ile davacının satıcısı dava dışı ... arasında dava konusu 60 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili kira sözleşmesi yapıldığı tarafların kabulündedir....
Dava, evlat edinmede küçüğün ana ve babasının rızasının aranmamasına karar verilmesi isteğine ilişkin olup, aracı kurum tarafından 01/08/2016 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanununun 312'inci maddesinde; evlat edinmede aracılık yapan kurumun, ana ve babadan birinin rızası eksik ise, kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce bu rızanın aranıp aranmamasına ilişkin mahkemeden karar isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Bu maddedeki "küçüğün yerleştirilmesinden önce" ifadesiyle kast edilen, koruma amacıyla davacı kurumun çatısı altına alınmış olma değil, gelecekte evlat edinilmek amacıyla yerleştirilmesidir. Nitekim, Küçüklerin Evlat Edinmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzüğün " Küçüğün Yerleştirilmesi" başlıklı 11.maddesi " Geçici bakım sözleşmesinin imzalanmasından sonra, evlat edinilecek küçük, en az bir yıl süreyle bakım ve eğitim için uygun görülen kişi veya eşlerin yanına yerleştirilir" hükmünü içermektedir....
nın bilgisi, rızası ve onayı dahilinde söz konusu satışın yapıldığını, satış günü olan 07/05/2013 tarihinde şirketin diğer ortağı olan ... tarafından dava konusu yerin satışına ilişkin 995.335,00 TL'lik fatura kesildiğini, yapılan protokol gereği edimlerin yerine getirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın kendisine satılmasına istinaden davacı şirkete banka aracılığıyla 29/05/2013 tarihinde 25.100,00 TL, 29/05/2013 tarihinde 8.850,00 TL, 07/05/2013 tarihinde 513.250,00 TL gönderdiğini, şirketin ana sözleşmesinde müdürlerin yetkileri ile ilgili bir sınırlama ve kısıtlama olmadığını, yapılan satışın yasalara uygun olduğunu savunmuştur....
Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir. Çocuklar hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden açılan bu davanın reddi yerine kabulüne karar verilmiş olması, Doğru görülmemiştir....
Dava müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesinin birinci fıkrasında, kat malikleri anataşınmazın bakımı ve mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecbur olduğu; ikinci fıkrasında ise kat maliklerinden birinin, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yaptıramayacağı hükme bağlanmıştır. Dosya da ki bilgi ve belgelerin incelenmesinde davalının malik olduğu taşınmazın ana cephesine dökülen 12,58 m2 treatuar betonunun imara aykırı olmadığı ve koruma amaçlı olduğundan bahisle bu yönden davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan imalatın projesinde olup olmadığı faydalı ve koruma amaçlı imalat için kat malikleri kurulunda bu yönde bir karar alınıp alınmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir....