"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Eklentinin, ana binaya doğrudan doğruya veya dolayısıyla bağlı olup bizzat kullanımı bakımından binanın hizmetine sunulmuş, tahsis edilmiş ve binanın kullanımını tamamlayan yerler olduğu, “başkalarının girmesine müsaade edilmeyeceğini gösterir şekilde işaretleme” olmasının eklenti sayılması için yeterli olduğu, duvarla çevrili olması veya kapısının bulunması, kilit altında bulunması vs. şart olmayıp, başkasının girmesine ... gösterilmeyeceği anlaşılacak şekilde dış dünyadan ayrılmış, işaretlenmiş olmasının yeterli olacağı, katılanın ve tanığın beyanlarına göre olay gecesi sanığın diğer iki arkadaşıyla birlikte katılanın evine bitişik eklenti mahiyetindeki bahçesinin avlusuna girmek için tekme atarak bahçe kapısından girdikleri sabit olduğundan sanığın katılanın rızası dışında girdiği...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ana Baba Rızası Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava evlatlık verilmesi istenen çocuğun anne ve babasının rızasının aranmamasına (TMK.md.311 vd.) ilişkindir. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Şu halde Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir....
nın bilgi ve rızası dışında, adı geçenin kimlik bilgilerini kullanarak ... İnşaat Temizlik Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi isimli şirketi ortak halde kurup çalıştırarak katılan adına 14 000,00 TL vergi borcu tahakkuk edilmesine sebep olduğunun iddia edildiği somut olayda, dosya kapsamında toplanan delillere göre sanığın üzerine atılı suçları işlediğine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Şirketin kuruluşu sırasında sahte nüfus cüzdanı örneği, ikametgah senedi ve şirket ana sözleşmesi gibi birden fazla sahte resmi belge düzenlenip kullanılmış olması karşısında, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik sucundan hüküm kurulması sırasında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılamamıştır....
Maddesinde "küçük gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir....
(m.309/l) Ana ve babadan birinin rızasının aranmamasını gerektiren sebepler bulunmadıkça ve bu yönde mahkemece alınmış bir karar olmadıkça, küçük anne ve babasının rızası hilafına evlat edinilemez. Yasa, ana ve babadan birinin hangi hallerde rızasının aranmayacağını 311.maddesinde iki bent halinde göstermiştir. Yasal düzenlemeye göre, küçük gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana-babadan birinin rızası eksik olursa, rızasının aranıp aranmayacağı, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce mahkemece karara bağlanacaktır. Diğer hallerde bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir. (TMK.m.312) Ana ve babadan birinin rızasının aranmamasına ilişkin bu konudaki kararın ilgilisine yazılı olarak bildirilmesi zorunludur. Olayda, baba evlat edinmeye rızasının olmadığını bildirmiş, ayrıca velayetin düzenlenmesi davası açtığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"DAVA TÜRÜ : Evlat Edinmede Ana-Baba Rızasının Aranmaması MAHKEMESİ : Bakırköy 11. Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Bakırköy 11. Aile Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde, ... ...'in evlat edinilmesinde ana ve babanın rızasının aranmamasına karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesince "evlat edinmede ana baba rızası aranmaması kararının ilerde açılabilecek evlat edinme davası içinde istenebileceği" gerekçesiyle "dinlenebilme koşulu olmayan davanın reddine" karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10....
Ancak; 1- Kat Mülkiyeti Yasasının 19.maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre kat maliklerinden her biri kendi bağımsız bölümünde ana yapıya zarar verecek nitelikte tesis ve değişiklik yapamaz; ancak tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantı yerlerinde bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile ana yapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilecektir....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, yargılama sonunda dava konusu yerde mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu içeriğinden; kat irtifaklı anataşınmazda kat irtifakı sahiplerince 25.11.2005 günü toplanıp dava konusu yerin atıl ve harap olduğu açıklanarak onarılıp gelir getirmesi için kiraya verilmesinin kararlaştırıldığı, ana taşınmazın 13 bağımsız bölüm sahibinin 8'inin asaleten ve vekaleten bu karara katıldığı, olumlu oylarıyla kararın oluşmasını sağlayan bu kişilerin davaya dahil edildiği, dava konusu yerin onaylı mimari projeye göre kapıcı dairesi olmayıp ortak yerlerden bulunduğu anlaşılmıştır. ../.. -2- 2008/2221-6004 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin 4/5’inin rızası olmadıkça ana taşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz....
Ancak; 1-Kat Mülkiyeti Yasasının 19 uncu maddesi hükmüne göre kat maliklerinden herbiri ana taşınmazın mimari durumunu titizlikle korumaya mecburdur ve tüm kat maliklerinin rızası olmadıkça ana taşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklikler yaptırılamaz. Bu bağlamda, anataşınmazın mimari projesinde yapılacak değişiklere de tüm bağımsız bölüm maliklerinin serbest iradeleri ile onay vermiş olması gerekir. Öte yandan, anılan Yasanın 16 ncı maddesi hükmüne göre de kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olup bu yerleri, aksine sözleşme olmadıkça her kat maliki arsa payı oranında kullanma hakkına sahiptir. Bu kullanmada, ortak yerin özgülendiği ya da durumunun gerektirdiği faydalı bir amaca uygun olmalıdır....
Davacı vekili, dava dilekçesinde, kurumda koruma altında bulunan küçüğün evlat edinilmesinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, duruşma yapmadan, evlat edinmede ana baba rızası aranmaması kararının ileride açılacak evlat edinme davası içinde istenebileceğinden dinlenebilme koşulu bulunmayan davanın reddine karar verilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; duruşma yapmadan karar verilebilmesi için, hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla ancak hukukun cevaz verdiği (ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya Kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde bu şekilde karar verilebilir (İİK.nun 17-18. maddelerinde öngörülen şikayet davası gibi), Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde dosya üzerinden karar verilemez....