Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını Türk Medeni Kanununun 324. maddesinin (1.) fıkrasında gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/2). Tarafların müşterek çocuğu 2004 doğumludur. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden annenin Hollanda'da babanın ise Türkiye'de yaşadığı anlaşılmaktadır. Mevcut kişisel ilişki düzenlemesine göre baba ile çocuk yalnızca her yıl Temmuz ayında 15 gün süreyle yatılı kişisel ilişki kurabilmektedir. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davalının, bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığını kabule yeterli delil mevcut olmadığı gibi, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir....
(HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Somut olayda; ... 19.10.1997 doğumlu olarak ... ve ... çocuğu olarak baba beyanı üzerine 09/08/1999 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, çocuğun gerçek baba ve anası olduğu iddia edilen ... ve ... 23.04.1986 tarihinde evlenmişlerdir. Davacıların iddiasının kabulü halinde çocuk, ana ve babasının evlilik birliğine tescil edilecek, dolayısı ile ana ve baba arasındaki soybağı TMK.nun 282. maddesi gereği kurulacaktır. Davada, ana ve baba yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. İddianın kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ...'nın kayden baba ve anası görünen ... ve ... yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Anne olduğu iddia edilen ... yönünden ise, soybağının olamayacağı tartışmasızdır....
. - ... ve Ark. Taraflar arasında görülen davada .... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ve .... 1. Aile Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; nüfus kaydında ana ve baba adının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. .... Cumhuriyet Başsavcılığı 19.07.2013 tarihli davaname ile; ...'in nüfus kaydındaki ana ve baba adının düzeltilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. .... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi; "...davalılardan ....nün davanın soybağı değişikliğini gerektirdiğinden bu yönde karar verilmesi isteğinde bulunduğundan davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. .... 1....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2234 KARAR NO : 2022/322 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KELKİT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/04/2019 NUMARASI : 2018/193 ESAS 2019/161 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, annesi kimlik Nazime Tunç'un nüfus kaydında ana ve baba adı İbrahim ve Mavuş ise de annesinin bekarlık kaydına göre kimlik numaralı T3 olduğunu, gerçek ana ve baba adının Mürsel ve Kezban olduğunu ileri sürerek annesi Nazime Tunç'un ana ve baba adının Mürsel ve Kezban olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı nüfus idaresi temsilcisi, nüfus kayıtları, doğum ve evlenme tutanakları çelişkili olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2234 KARAR NO : 2022/322 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KELKİT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/04/2019 NUMARASI : 2018/193 ESAS 2019/161 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, annesi kimlik Nazime Tunç'un nüfus kaydında ana ve baba adı İbrahim ve Mavuş ise de annesinin bekarlık kaydına göre kimlik numaralı T3 olduğunu, gerçek ana ve baba adının Mürsel ve Kezban olduğunu ileri sürerek annesi Nazime Tunç'un ana ve baba adının Mürsel ve Kezban olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı nüfus idaresi temsilcisi, nüfus kayıtları, doğum ve evlenme tutanakları çelişkili olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Soy bağının reddi davası TMK’nın 286. maddesine göre, ancak baba ve çocuk tarafından açılabilir. Baba ve çocuğun dava hakları birbirinden bağımsız haklardır. Söz konusu maddeye göre babanın açtığı soy bağının reddi davasında davalı ana ve çocuk iken, çocuğun açtığı soy bağının reddi davasında, davalı ana ve baba olmak zorunda ve davalılar zorunlu dava arkadaşıdırlar. Soy bağının reddi davalarında görevli mahkeme 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi uyarınca aile mahkemesidir. Baba ile soy bağının kurulmasını sağlayan ana ile evliliğin çocuğun doğumundan sonra yapılması halinde, TMK’nın 293. maddesi uyarınca evlilik dışında doğmuş olan ortak çocuklarını, evlenme sırasında veya evlenmeden sonra, yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirerek baba ile soy bağını kurmaları mümkündür....
Değerlendirme 1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmadığı, Mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu anlaşılmakla, davalı-davacı baba vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2. Asıl dava, davacı-davalı anne vekili tarafından açılan çocukla baba arasında boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmazsa yeniden düzenlenmesi davasıdır. 4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesine göre, ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi, çocuk ve velâyet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır....
in 17.02.1990 tarihinde miras bırakandan önce öldükleri, miras bırakanın ana baba bir kardeşinin bulunmadığı, baba kolundan baba bir ana ayrı kardeşleri ... mirasçı olarak kaldıkları anlaşılmaktadır. Miras bırakanın annesi ...'in başka altsoyu bulunmadığından tüm mirasın baba koluna ve dolayısıyla babasının başka bir evlilikten olan çocukları... kalacağı kuşkusuzdur. Mirasbırakanın teyzesi olan ... az yukarıda açıklanan yasal düzenleme dikkate alındığında hiçbir şekilde mirasçı olamaz. Hal böyle olunca, mirasçı olamayacağı halde mirasbırakanın teyzesi olan ...'e de mirastan pay verilmesi isabetsizdir. Mahkemece yukarıdaki hukuki olgular gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HUMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
a 2'şer pay olarak dağıtılacağı, sonuç olarak murisin mirası 16 pay kabul edilerek murisin ana bir baba ayrı kardeşi .......................'a 2 pay, murisin ana bir baba ayrı kardeşi ...'a 2 pay, murisin ana baba bir kardeşi ...'ya 6 pay, muristen önce vefat eden ana baba bir kardeşi ................'nın çocukları .... ..........'ya 3 pay, ........... (..........) .....'a 3 payın aidiyeti ve intikaline karar verilmesi ve mirasın bu şekilde paylaştırılması gerektiği gözetilerek mirasçılık belgesi verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bilindiği gibi, maddi olayları açıklamak taraflara, ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak Kanun hükümlerini tespit ederek somut olaya uygulamak görevi hâkime aittir. 20. Ne var ki davacı dava dilekçesinde “... ve ...’un kendi kızları olmadığı iddiasının yanında gerçek annelerinin ..., babalarının ise ...’ın evlilik dışı ilişkisinin bulunduğu ... olduğu iddiasına da yer vererek, ... ve ...’un nüfus kayıtlarına göre ... ve ... olan anne-baba isminin gerçeğe uygun şekilde ... ve ... olarak düzeltilmesine “ karar verilmesini de talep etmiştir. 21. Görüldüğü gibi, iddianın sürülüş şekline göre ortada birbiri ile bağlantılı iki ayrı davanın bulunduğu, ilkinin mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisinin ise gerçek anne ve baba üzerine kayıt istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....