Davalı - karşı davacı-birleşen dosya davacısı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince ziynet alacağına ilişkin verilen kararı kabul etmediklerini, bilirkişinin rapor düzenlerken tanık beyanlarını dikkate almadığını, erkeğin kadına 3 adet bilezik taktığını, erkeğin kadına taktığı bileziklerin kadının onayı ve icazeti ile bozdurulup kadına açılan işyeri için harcandığını, söz konusu tuhafiye dükkanının kadın için açıldığını, altınların da rızası ile verildiğini belirterek ziynet alacağına ilişkin kısmın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ileri ile kişisel eşyanın iadesine, karşı dava; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine, birleşen dava; zina sebebi ile boşanma olmadığı taktirde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
nin eşi tarafından açılan dava sonucunda öğrendiğini, bu boşanma dosyasında ses kayıtlarının ve her türlü delilin bulunduğunu, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, kadının lüks harcamalar yaptığını ve gayri ahlaki yaşadığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde küçük ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2.Davacı- karşı davalı erkek vekili 15.11.2018 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtıkları boşanma davasını ıslah ettiklerini, bu suretle öncelikle zina nedeniyle boşanma kararı verilmesini, kadının evlilik birliği devam ederken zina fiilini işlediğini, yargılama devam ederken Y.A. isimli şahsın kadın ile görüştüklerini ve bu konuda tanıklık yapmak istediğini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayalı boşanma davası ve fer'ileri yönünden; davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki, tazminat taleplerinin reddi, nafaka ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.09.2019 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Birinci Bozma Kararı 1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairenin 13.12.2016 tarihli ve 2016/6272 Esas, 2016/15892 Karar sayılı kararıyla, davacı kadının zina (4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi), haysiyetsiz hayat sürme (4721 sayılı Kanun'un 163 üncü maddesi) ve evlilik birliğinin sarsılması (4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası) hukuki sebeplerine dayanarak boşanmalarına karar verilmesini talep ettiği halde zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebeplerine dayalı boşanma davaları konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmediği gerekçesiyle hükmün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar verilmiştir. B....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2020 tarihli ve 2020/129 Esas, 2020/327 Karar sayılı kararıyla; erkeğin açmış olduğu zina hukuksal sebebine dayalı boşanma hükmünün taraflarca istinaf edilmemiş olması nedeniyle eşlerin 05.01.2018 tarihinde zina sebebiyle boşanmalarının kesinleştiği, zinanın mutlak boşanma sebebi olması karşısında artık genel boşanma sebebi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılamayacağı, evlilik boşanma ile sona erdiğinden erkeğin ve kadının açmış oldukları 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davaları hakkında bir karar verilemeyeceği, kadının zina kusurunun kesinleştiği, zinadan önce erkek eş tarafından gerçekleştirilen kusurlu davranışların evlilik birliğinin devam etmesi nedeni ile kadın tarafından affedilmiş sayılması gerektiği, dolayısıyla kadının zinası karşısında erkeğin eşine şiddet uygulaması ve evin aboneliklerini iptal ettirmesi, ayrıca manevî anlamda bağımsız konut temin etmemesi...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2020/395 ESAS-2021/602 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların öncelikle zina (TMK md. 161), aksi takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1,2) nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir İlk derece mahkemesince; zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1,2 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesine...
Dava ve karşı dava, taraflarca karşı eşin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 17/07/2019 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, müşterek çocuklarının olmadığı, taraflarca karşı eşin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....
Davalının, davanın zina hukuki sebebi nedeniyle kabulüne, kusur tespitine dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 161/1. maddesinde "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir." TMK.nun 163. maddesinde "Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir." TMK.nun 166/1. maddesinde; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." denilmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Açılan davaların kadının TMK 197 maddesinden bağımsız tedbir nafakası talebi, erkeğin birleşen TMK 164 olmadığı taktirde 166/1 maddesine dayalı terk veya evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma, kadının davasının TMK 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma ve ferilerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır Re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında kadın vekilinin istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonunda; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği kusurlu vakıa ve derecesinin doğru olarak tespit edildiği kadının ayrı yaşamada haklı olması nedeniyle tedbir nafakasına ilişkin asıl davanın kabulünde, ispat edilememesi nedeniyle erkeğin açtığı terk ve temelden sarsılma nedeniyle boşanma taleplerinin...
Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir."...