WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın Almanya'da Münih Asliye Mahkemelerinin aile meseleri bölümünde müvekkili aleyhine 12/09/2017 tarihinde çekişmeli boşanma dava açtığını, davanın hala derdest olduğunu, her iki davanında taraflarının aynı olması, velayet ve tazminat talepli boşanma davası olması nedeniyle derdestlik itirazında bulunduklarını, huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının evliliğin bu duruma gelmesinde tam kusurlu olduğunu, dava dışı Edip Cengiz ismindeki biriyle ilişkisinin olduğunu, anne olarak çocuklarının okul ve sosyal ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, müvekkiline karşı da bir eş ve kadın olarak sorumluluklarını yerine getirmediğini, evliliğin zina nedeniyle telafisi mümkün olmayacak şekilde sona erdiğini, davacının haysiyetsiz yaşamının ve evlilik dışı ilişkisinin tüm arkadaş çevresi, ailesi ve çocukları huzurunda da devam ettiğini, evli iken yaşadığı kimse ile Türkiye'de tatil yaptığını...

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından 08.02.2013 tarihinde "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanılarak açılan boşanma davasına karşı, davalı-karşı davacı erkek tarafından da, eşine karşı aynı hukuki sebeple 08.03.2013 tarihinde "karşı boşanma" davası açılmış; davacı-karşı davalı kadının daha sonra 06.02.2014 tarihinde bağımsız olarak açtığı "zina" (TMK. md.161) sebebine dayanan ... 3. Aile mahkemesinin 2014/113 esas 2014/85 karar sayılı boşanma davası, bu dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece, dava ve karşı dava hakkında hüküm kurulduğu halde, kadın tarafından açılan "zina" sebebine dayalı birleştirilen boşanma davası hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. Davalar birleştirilerek görülmüş olsa dahi, her dava bağımsız niteliklerini korurlar ve birleştirilen davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....

    Dava dilekçesi incelendiğinde davacı tarafın küçük düşürücü suç şleme, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni le tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi ise ; davacı tarafın tanık deliline daynmasına rağmen tanık bildirmediği ,davalı hakkındaki ceza dosyalarındaki suç tarihinin tarafların evlilik tarihinden önce olduğu bu nedenle küçük düşürücü suç işlemeye dayanarak dava açamayacığı gerekçesi le davanın reddine karar vermiştir. Oysa ki davacı taraf davalının küçük düşürücü suç işlemesi, pek kötü veya onur kırıcı davranış yanında iş bu durumlar nedeni ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine de dayanarak dava açmıştır. Mahkemece bu konuda bir inceleme, araştırma yapılmamıştır....

    Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; sadece zina nedeni ile boşanma davasının reddini istinaf ettiklerini, erkeğin halen başka bir kadınla yaşadığını, zina davasının hak düşürücü süreden reddinin doğru olmadığını, kararın diğer kısımlarının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek kararın sadece zina sebebine dayalı boşanma davasının reddi kısmının kaldırılmasına, zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    evlilik birliğinin anlam önemini kavrayamadığını, evli kalınan sürede bu sebeple ortak hayatı yıkıcı davranışlarda bulunduklarını, davalı evlilik birliği boyunca "evlilik bana göre değil” diyerek müvekkili çok zor durumda bıraktıklarını, sebepsizce çantasını fırlattığını, denize doğru koşmaya başladığını, davalının hızla koşarak denize atladığını, müvekkil davalının peşinden atlayarak davalıyı boğulmaktan kurtardığını, müvekkil davalının belinden tutup denizden çıkardığı esnada dahi davalı müvekkili eli ile ittirmeye çalışmış ve “bırak beni istemiyorum, yapamıyorum" dediğini, davalının evlilik birliği süresince yapmış olduğu tutarsız, anlamsız ve dengesiz davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılmasında asli kusurlu olduğunu, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle haklı davalarının kabulüne, davalı Hatice PAŞA'nın evlilik birliğinin temelden sarsılmasında tam kusurlu olduğunun tespiti ile davacı aleyhine 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine...

    Zina hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK m. 161/2). Davalı-davacı erkeğin eşinin bir başka erkekle zina ettiğini dosyaya sunmuş olduğu 17.08.2013 tarihli mesajla öğrendiği, zina sebebiyle boşanma davasını 18.04.2014 tarihinde açtığı, bu durumda davanın yasada öngörülen altı aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır....

      Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının 3. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Davacı kadın zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m.166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine, TMK 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....

        Değerlendirme Dava; zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, her iki davanın da zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayalı olarak kabulü ile tarafları boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesi hükmü taraf vekillerince istinaf edilmekle istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacı-davalı erkek vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine, kadının tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 25.000.00 TL maddî tazminat, 25.000.00 TL manevî tazminat, davalı-davacı kadın vekilinin tüm, davacı-davalı erkek vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince yukarıda belirtildiği şekilde temyiz edilmiştir...

          Dava, erkek tarafından davalı kadının kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 16/06/1992 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 3 ergin müşterek çocuklarının olduğu, ayrıca davacı erkeğin, Suja isimli kadından 25/12/2019 d.lu Muhammet Enes isimli müşterek çocuğunun olduğu, baba tarafından tanındığı, davacı erkek tarafından davalı kadının kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma davası açıldığı anlaşılmıştır....

          CEVAP Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının erkeği başka biriyle aldattığını öğrenince anlaşmalı boşanmadan rücu ettiğini, ... isimli kişi ile kadının evlilik dışı ilişkisine devam ettiğini, kadının sadakatsiz davrandığını iddia ederek asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne, zina nedeniyle, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine, erkek yararına 2.000.000,00 TL maddî ve 2.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesinin 26.02.2020 tarih ve 2020/49 E 2020/52 K sayılı kararı ile; tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir. B....

            UYAP Entegrasyonu