WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanunu'nun 309/1. maddesinde “Evlat edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir.” 312/1 ve 2. maddelerinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” 316/1 ve 2. maddelerinde ise “Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir....

    Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocuklara bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir. Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması için, bu hakka sahip olanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirmediğinin gerçekleşmesi ya da çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması gerekir (TMK.m.348)....

    Hükme karşı davalı-davacı baba tarafından, Tarkan'ın velayetinin kendisine verilmesi dışındaki hükümler yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi davalı-davacı babanın velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkiye yönelik istinaf taleplerini kabul ederek davalı-davacının velayetin değiştirilmesi davasının usulden reddine karar vermiş ve baba ile Asena arasındaki kişisel ilişkiyi değiştirmiş ve diğer istinaf taleplerini reddetmiştir. Hüküm davalı-davacı baba tarafından temyiz edilmiştir. 1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun m.362/1-ç maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar temyiz kanun yoluna başvurulamayacak olan kararlardandır. HMK'nın 382/2-b-13. maddesinde "Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi" işleri çekişmesiz yargı işleri arasında sıralanmıştır....

      TMK'nın 327. maddesinin 1. fıkrasında "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından karşılanır", aynı Kanun'un 328/1. maddesinde "ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder", 329/1. maddesinde de "küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, davalı baba yurt dışında olup, müşterek çocuğa dört yıldır fiilen anne bakmaktadır. İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Velayet anne veya babada olup da, şayet velayet kendisinde olan eş çocuğa bakmayıp karşı taraf çocuğa bakıyorsa, çocuğa bakan, velayetin nezi davası açmak zorunda olmadan doğrudan iştirak nafakası talebinde bulunabilir....

        Aynı kanunun 348.maddesi gereği ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması hallerinde velayetin kaldırılmasına karar verilir ve velayet ana ve babanın her ikisinden kaldırılsa çocuğa bir vasi atanır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 226'ncı maddesinde; "Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir.Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir" hükmü mevcuttur. Aynı kanunun 404. maddesinde de velayet altında bulunmayan küçüklerin vesayet altına alınacağı düzenlenmiştir. Vesayet davalarında re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. (bkz. Y. 18. HD'nin 2014/2557- 7974 E ve K sayılı ilamı)....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/10/2018 NUMARASI : 2017/1089 ESAS 2018/776 KARAR DAVA KONUSU : Ana Baba Rızası Arama KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Küçük Muhammed Sarı'nın Karaman Çocuk Evleri sitesinde kaldığını, anne T3'nın küçüğün bakım ver sorumluluğunu üstlenmek istemediğini ve küçüğü evlatlık olarak vermek istediğini beyan ettiğini, baba ile telefon görüşmesi yapıldığını ancak baba il dışında olduğundan dilekçesinin alınamadığını belirterek çocuğun evlatlık verilmesi için anne rızasının tespiti ile baba rızasının aranmamasına karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalılara tebligat yapılmış, davalılar davaya cevap vermemişlerdir....

        Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yaşamları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Toplanan delillerden, velayet hakkı davalı annede olmakla birlikte, annenin müşterek çocuğu dava tarihinden önce''artık çocuğa davacı babanın bakacağını söyleyerek'' davacı babanın yanına bıraktığı ve 26.09 .2014 tarihli oturumdan bir hafta öncesine kadar çocuğun davacı baba yanında kaldığı anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde bulunan uzman raporunda da ,müşterek çocuğun baba ile yaşamaktan memnun olduğunu ve babası ile birlikte yaşamaya devam etmek istediğini beyan ettiği,babanın velayeti istediği,annenin de çalışma saatleri, sosyal destek mekanizmalarının zayıf olması ve maddi imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle velayetin babaya verilmesini istediğini belirtmesi nedeniyle velayetin babaya verilmesinin uygun olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Küçük Mehmet 01.01.2005 doğumlu olup, tarafların evlilik dışı ilişkisinden dünyaya gelmiş, davacı baba tarafından 06.09.2010 tarihinde tanınmıştır. Davacı baba velayetin anneden alınarak kendisine verilmesini istemiştir. Ana baba evli değilse velayet anneye aittir (TMK.md.337/1). Velayet kamu düzeni ile ilgili olup, davalının davayı kabulü tek başına hukuki sonuç doğurmaz....

            HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davacı baba davalı ile boşandıklarını ve velayetin anneye verildiğini, davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığını, sosyal güvencesi bulunmadığını, evden sabah erken çıkıp akşamları geç gelmesi nedeniyle çocukla ilgilenmediğini, çocuğun tüm bakımını kendisinin yaptığını, çocuğun da baba yanında kalmak istediğini belirterek velayetin anneden alınıp babaya verilmesini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yatılı Kişisel İlişkinin Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi- Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından birleşen karşı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalı-davacının velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı anne asıl davada, baba ile ortak çocuklar arasında yatılı kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını, davalı-davacı baba ise birleşen davada, velayetin değiştirilmesini, velayetin değiştirilmesi talebi kabul görmemesi halinde, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişkinin kurban bayramı, çocukların doğum günü, karne ve mezuniyet günlerini...

                UYAP Entegrasyonu