Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Geniş anlamda soybağı bir kimsenin üst soyu ile olan kan bağını; dar anlamda soybağı ise, bir kimsenin sadece ana-babasıyla arasındaki biyolojik bağını ifade etmektedir. Bir kişi (çocuk) ile kendilerinden biyolojik (genetik) olarak türemiş olduğu kişiler arasındaki bağa doğal soybağı (biyolojik nesep), hukuk düzeni tarafından aranan bazı koşulların gerçekleşmesiyle, bir çocuğun hukuki olarak bir ana-babaya bağlanması sonucunda, ana-baba ile çocuk arasında kurulan bu hukuki ilişkiye ise hukuki soybağı (hukuki nesep) denir. Buna göre soybağı, bir kimseyle ana-babası arasındaki doğal ve/veya hukuki bağ olarak tanımlanmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, çocuk ile anne arasındaki hukuki soybağı doğumla; çocuk ile baba arasındaki hukuki soybağı ise anneyle evlilik, tanıma, babalık davasında verilen hüküm veya evlat edinmeyle kurulmaktadır....

    Değerli çoğunluğun kararı ile 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 321 hükmü “babalık hükmü alanlar” yönünden de örtülü olarak kaldırılmış gözükmektedir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 321 hükmüne göre babalık hükmü alanlar yönünden çocuk, ana ve baba evli olmadığından “ananın soyadını” taşıyacağı halde değerli çoğunluğun bu kararı ile “babasının soyadını” taşır duruma gelmektedir/getirilmektedir. Başka bir anlatımla çocuğun “ana soyadı” kaybettirilmiştir/kaybettirilmektedir. Evlilik dışı çocuk neden “ana soyadı” yerine “baba soyadını “almaktadır?/almak zorunda bırakılmaktadır? Baba soyadının ne özelliği vardır ki “evlilik dışı” bir çocuk için “babalık hükmü alanlar” yönünden de bu uygulamaya geçilmiştir/geçilmektedir? Kadın erkek eşitliği açısından bakıldığında “evlilik dışı çocuk” açısından ana soyadı ile baba soyadının birbirine üstünlüğünden söz edilemez....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/01/2019 NUMARASI : 2018/697 ESAS, 2019/29 KARAR DAVA KONUSU : Ana Baba Rızası Arama KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının ana baba bir kardeş olduğunu bildirdiği davalı ...'in baba adının, davalı ...'nin ise ana ve baba adının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, ana-baba bir kızkardeşleri ... ve ...'in ana ve baba adlarının nüus kaydında yanlış yazıldığını bildirerek ...'nin ... ve .... olan baba ve anne adının ... ve ... olarak, yine ....'in .... olarak yazılan baba adının da .... olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece anne ve baba adının düzeltilmesine ilişkin talepte bulunma hakkının şahsa sıkı sıkıya bağlı olduğu, bu nedenle davacının dava açma hakkı bulunmadığından aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....

        Dairem uygulamasında çocuğun baba hanesine tesciline “engel hüküm” 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda yer alan m. 321 hükmüdür: “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin; evli değilse ananın soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekârlık soyadını taşır.” Yerleşik uygulamamıza bir örnek vermek gerekirse: “Türk Medenî Kanununun 321. maddesi ile “ Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin; evli değilse ananın soyadını taşır.” hükmü getirilmiştir. Bu nedenle, davalı İbrahim Sami Karakoç’un küçük Aren Demirhan’ın babası olduğunun tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken babasının soyadının taşımasını sağlayacak şekilde, baba hanesine kaydedilmesine de karar verilmesi doğru bulunmamıştır.”...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan delil ve sunulan belgelerden, talebe konu edilen çocuk hakkında koruma kararı verilip (TMK.md.312/) kuruma yerleştirildiği ve bu nedenle evlat edinmede ana-baba rızası aranmaması” kararının ilerde açılabilecek evlat edinme davası içinde istenebileceği anlaşılmaktadır. Bu durumda; rıza aranmama kararının evlat edinme kararından bağımsız olarak talep edilebilmesi söz konusu değildir. Dinlenebilme koşulları bulunmadığından talebin reddine karar verilmesi gerekirken; mahkemece çocuğun biyolojik anne ve babasının sonradan tespit edildiği gerekçesine dayalı olarak ret kararı verilmesi doğru olmamıştır....

            Değerli çoğunluğun kararı ile 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 321 hükmü “babalık hükmü alanlar” yönünden de örtülü olarak kaldırılmış gözükmektedir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 321 hükmüne göre babalık hükmü alanlar yönünden çocuk, ana ve baba evli olmadığından “ananın soyadını” taşıyacağı halde değerli çoğunluğun bu kararı ile “babasının soyadını” taşır duruma gelmektedir/getirilmektedir. Başka bir anlatımla çocuğun “ana soyadı” kaybettirilmiştir/kaybettirilmektedir. Evlilik dışı çocuk neden “ana soyadı” yerine “baba soyadını “almaktadır?/almak zorunda bırakılmaktadır? Baba soyadının ne özelliği vardır ki “evlilik dışı” bir çocuk için “babalık hükmü alanlar” yönünden de bu uygulamaya geçilmiştir/geçilmektedir? Kadın erkek eşitliği açısından bakıldığında “evlilik dışı çocuk” açısından ana soyadı ile baba soyadının birbirine üstünlüğünden söz edilemez....

              Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden açılan bu davanın reddi yerine kabulü doğru görülmemiştir....

                Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 23/1, 24/4, 86 ve 93. maddelerinde evlilik dışında doğan çocuğun analarının bekarlık hanesine anasının soyadı ve onun bildireceği baba adı ile tescil edileceği, ana ve babanın evlenmeleri halinde buna ilişkin bildirim formu doldurularak çocuklarının baba hanesine öz baba adı ile nakledilecekleri, analarının bekarlık hanesindeki kayıtlarına gerekli açıklama yapılarak diğer kişisel durum değişikliği özel kütüğünden olay sıra numarası verilerek kayıtlarının kapatılacağı, anaları hanesine tescil edilmiş olup da baba hanesine taşınan ancak baba hanesi ile bağ kurulmamış kayıtlara rastlanıldığında ana hanesindeki kaydına Yönetmeliğin 86. maddesindeki açıklama yapılarak kaydın kapatılacağı, baba hanesine de bağ kurularak ana hanesiyle ilişkisinin belirtileceği öngörülmüştür....

                  Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar..." ve aynı Kanunun 342. maddesinde "Ana ve baba, velâyetleri çerçevesinde üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler..." şeklinde yer alan düzenlemelere göre, anne ve babanın, çocuklarını, birlikte temsile yetkili olduğu, onbeş yaşını tamamlamakla birlikte onsekiz yaşını tamamlamayan mağdure ...'nin maruz kaldığı fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği hususunda rapor getirilip, algılama yeteneğinin bulunmadığının tespiti halinde mağdur çocuk adına şikayet hakkı ve kamu davasına katılma yetkisinin ortak velayet sahibi olan annesi ve babasına ait olduğu cihetle, baba ...'...

                    UYAP Entegrasyonu