Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanunu'nun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir, ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre, ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, açılan davanın bu nedenle reddi yerine yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. Ancak davanın reddedilmesi sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

    Türk Medeni Kanunu'nun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir, ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre, ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, açılan davanın bu nedenle reddi yerine yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. Ancak davanın reddedilmesi sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

      Türk Medeni Kanunu'nun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir, ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre, ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, açılan davanın bu nedenle reddi yerine yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. Ancak davanın reddedilmesi sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

        Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 20/02/2017 kesinleşme tarihli 2017/13 Esas - 2017/17 Karar sayılı ilamı ile, davalı baba T3 verilen müşterek çocuk 20/02/2013 doğumlu Yağız Efe Düzdemir'in (T.C....

        Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre ana baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden açılan bu davanın reddi yerine kabulü, doğru görülmemiştir....

          KARŞI OY YAZISI Küçüklerin evlat edinilmesinde aslolan ana ve babasının rızasının bulunmasıdır. (TMK. m. 309/1) Rızanın aranmamasını gerektiren haller bulunmadıkça, ana ve babanın rızasının varlığı evlat edinmenin esaslı unsurudur. Baba, çocuğunun evlat edinilmesine rızasının olmadığını bildirmiştir. Yerel mahkeme; "davalı babanın küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu yükümlülüğünü yerine getirmeyenin, rızasının olmadığına ilişkin beyanının dürüstlükle bağdaşmadığını" belirterek evlat edinmeye karar vermiştir. Küçüğün annesi ile babası 2002 yılında boşanmışlar, boşanma kararıyla küçüğün velayeti annesine verilmiştir. Küçüğe karşı özen yükümlülüğü, evlilik devam ediyorsa kuşkusuz ana ve babanın her ikisine aittir. Boşanma halinde küçüğe karşı özen yükümlülüğü velayet hakkı sahibine aittir. Bu bakımdan yerel mahkemenin velayet kendisinde olmayan baba hakkında "küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yerine getirmemiştir" şeklindeki gerekçesi yasal dayanaktan yoksundur....

            Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden açılan davanın bu nedenle reddi yerine davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi doğru görülmemiştir....

              Türk Medeni Kanununun 312/1 ve 2. maddelerinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı hükümle birlikte verildiğine göre mahkemece davanın kabulü yerine ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                rızası aranmaksızın çocuğun evlat edinilmesine izin verilmesi..."...

                İstinaf başvurusunda bulunan T6 her ne kadar ilkin asli müdahil olarak davada yer almış ise de gerek dava dilekçesindeki biyolojik baba ile ilgili de talepte bulunulması gerek bu kişinin sonradan çocuğu tanıması ile kayden baba haline gelmesi karşısında davadaki sıfatının davalı olduğunun kabulü gerekmiştir.Nitekim mahkemece de bu kişi karar başlığında davalı sıfatı ile gösterilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu