Bu dava şartının yerine getirilip dava açılması hâlinde, fiilen el konulan taşınmazın veya üzerinde tesis edilen irtifak hakkının el atma tarihindeki vasfına göre, dava tarihindeki değeri, belirlenmelidir. 1983 yılı öncesi el atma halinde maktu harç ve vekalet ücreti taktiri ile hüküm kurulmalıdır. 1983 sonrası el atmalarda ise, uzlaşma dava şartı aranmaksızın ,taşınmazın dava tarihindeki vasfına göre değerlendirme yapılmalıdır. Bu durumda nispi harç ve vekalet ücreti taktiri ile hüküm kurulmalıdır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Dava konusu taşınmazda davacılar murisi ..... 946/1062 oranında paydaş olduğuna ve mahkemece el atılan toplam 9,46 m2 lik kısımlarda murisin payı oranında tapu kaydının iptali ile davalı adına tapuya tesciline karar verildiğine göre; kamulaştırmasız el atma bedelinin de payı oranında hesaplanması gerekirken tamamı üzerinden hesaplanmış olması, 2-Mahkemece dava konusu taşınmazın 9,46 m2 lik kısmına fiilen el atıldığı gerekçesiyle bedeline hükmedildiği halde, fiilen el atılmayan toplam 1.052,42 m2 kısım yönünden yargı yolu yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece fiilen el atılan kısmı da kapsar şekilde toplam 1061,88 m2 üzerinden yargı yolu yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olması, 3-Tapu kaydında bulunan ipoteğin bedele yansıtılmamış olması, 4-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici...
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/06/2012 NUMARASI : 2009/195-2012/457 Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kal davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 06.04.2015 gün ve 2015/1060 Esas - 2015/7080 Karar sayılı ilama karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin davanın reddine dair mahkemece verilen karar, davacı vekili ile dahili davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce düzeltilerek onanmış, bu karara karşı davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
yer ile el atılan yerin aynı olması halinde davanın reddine, kamulaştırılan alan dışında el atılan yer var ise bedeline hükmedilmesi gerekeceği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....
uyarınca idare lehine irtifak hakkının kurulduğu kabul edilerek el atmanın önlenmesi ve kal taleplerinin reddi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle hükmün bozulması gerekirken, onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 28.03.2012 gün ve 2011/21113-2012/6186 sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir....
Mahkemece ecrimisil talebine yönelik davanın feragat nedeniyle reddine, el atmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki delil ve belgelere göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın binalar dışında kalan bölümüne davalı idarece el atılıp atılmadığı hususu açıkça anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahallinde yeniden keşif yapılarak arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın binalar dışında kalan bölümlerine de el atılıp atılmadığı araştırılıp, el atılan bölümün zemin değerinin Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi gereğince özel amaçlı olmayan satışlara göre emsal karşılaştırması yapılarak tesbit edilmesi gerekirken, soyut ifadelerle değer belirleyen rapordaki bedel esas alınmak suretiyle eksik inceleme sonucu taşınmazın tümü yönünden el atmanın önlenmesine ve yargılama giderlerinin tahsiline karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
Başkanlığınca dava konusu taşınmaza yol yapılmak suretiyle kısmen el atıldığı, yargılama aşamasında fiilen el atmaya son verildiği anlaşılmıştır. İmar planında yolda kalan bölüme el atılıp, daha sonra el atmadan vazgeçilmesi, imar planında değişiklik yapılmadıkça sonuca etkili değildir. Bu nedenle dosyada mevcut fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 14.02.2011 tarihli krokide b1 ile gösterilen 21 m2'lik kısmın bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davalı ... Başkanlığınca dava konusu taşınmaza el atmaya son verildiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, ......
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmaza 1979 yılında el atılmıştır. 16.05.1956 gün ve 1956/1-6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, taşınmazına el konulan kişi, el atmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, dilerse kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davası da açabilir ise de; 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 6. madde uyarınca “09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebi ile tazmin talebiyle açılan davalarda, uzlaşmazlık tutanağının tanzim edildiği veya 2. fıkradaki sürenin uzlaşmaya davet olmaksızın sona erdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde malik tarafından sadece tazminat davası açılabilir” hükmü karşısında, davacıya talebi açıklattırılmak suretiyle yeni düzenleme doğrultusunda işlem yapılarak sonucuna göre; Karar verilmek üzere hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince...
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmaza 1979 yılında el atılmıştır. 16.05.1956 gün ve 1956/1-6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, taşınmazına el konulan kişi, el atmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, dilerse kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davası da açabilir ise de; 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 6. madde uyarınca “09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebi ile tazmin talebiyle açılan davalarda, uzlaşmazlık tutanağının tanzim edildiği veya 2. fıkradaki sürenin uzlaşmaya davet olmaksızın sona erdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde malik tarafından sadece tazminat davası açılabilir” hükmü karşısında, davacıya talebi açıklattırılmak suretiyle yeni düzenleme doğrultusunda işlem yapılarak sonucuna göre; Karar verilmek üzere hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince...
Dava konusu taşınmazlara davacılar tarafından davalı idarece el atıldığından bahisle dava açıldığından, mahallinde keşif yapılmak suretiyle fiili el atmanın olup olmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla; Davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 25.01.2016 gün ve 2015/10245 E.-2016/1079 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmaza fiili el atma olmadığı ve baraj mutlak koruma alanı içinde kaldığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir....