Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosyanın yeniden tetkikinde; kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak açılan davada taşınmaza fiilen el konulup konulmadığına ilişkin keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiği, benzer şekilde açılan komşu parsellere ilişkin davada fiili el koymanın belirlendiğinin anlaşılması karşısında fiilen el konulup konulmadığı hususunun tespiti yönünden bozma yapılması gerekirken hükmün onanmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 19/03/2015 gün ve.......
Şöyle ki; 1)Dava konusu taşınmaza yapılan yol, park ve duvar çalışması nedeni ile el atıldığı belirlenmiş olduğundan, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı hesaplattırılarak, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masrafından fazla ise müdahalenin önlenmesine ve taşınmazın eski hale getirilmesine, eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise el atılan bölüm bedelinin davalı idareden tahsiline ve davacı adına tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesi gerekir....
Otopark İşletmeleri Aş. yönünden kabulüne kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında fiili el atma yönünden yargılama sırasında el atmaya son verildiğinden bahisle tüm davalılar yönünden reddine hukuki el atma yönünden davanın idari yargı görevinden bahisle görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılar ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ... vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre dava konusu 367 ada 2 parsel sayılı taşınmaza fen bilirkişi raporuna göre 739.24m²'lik bölümüne açık otopark olarak el atıldığı, bu bölümün ... Büyüşehir Belediye Başkanlığının tahsisi ile İSPARK tarafından açık otopark olarak işletildiği, yargılama sırasında el atmaya son verildiği anlaşılmıştır. Her dava açıldığı tarihteki niteliklerine göre değerlendirilir. Dava açıldığı tarihte dava konusu taşınmazın imar planında az yoğunluklu konut alanı, park, dinlenme alanı, yaya yolu ve otopark olarak düzenlendiği, davalı ......
El koyulan kısım ile imar planında kamusal alana özgülenen kısımların niteliği, el koyulan bölümün imar planında büyükşehir belediyesinin bakım ve sorumluluğunda bulunan alanda kaldığı ancak diğer davalı ... tarafından el koyulan dikkate alındığında, imar planına uygun bir el koyma olmadığına göre; proje bütünlüğünden söz edilemeyeceğinden; dava konusu taşınmaz üzerinde yalnızca fiilen el koyulan bölümün bedeline hükmedilmesi; fiili el koyma bulunmayan bölümlerde davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca...
Bu kararla; taşınmazına kamulaştırmasız el atılan kişinin kamu tüzel kişiliğine karşı meni müdahale (el atmanın önlenmesi) davası açabileceği, ya da fiili duruma razı olarak kamu tüzel kişiliğine karşı mülkiyet hakkının devrine karşılık taşınmaz bedelinin tahsili istemli dava da açabileceği kabul edilmiştir. İçtihadı Birleştirme kararının yol göstericiliği ile uzun yıllar fiili el atmalarda el atmanın önlenmesi ve taşınmaz bedelinin tahsili davaları Dairemizce çözümlenmiştir. Anayasanın 38. maddesi mülkiyet hakkını korumaktadır. Mülkiyet hakkı ancak kamu yararı amacıyla sınırlandırılabilir (35/...). Bu da Anayasanın 46. maddesinde düzenlenen kamulaştırma yoluyla mümkündür. Görüldüğü gibi Anayasamız kamulaştırmasız el atmayı düzenlememiştir. Yasalarımıza “kamulaştırmasız el atma” kavramı 5999 sayılı Kamulaştırma Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun ile 30.06.2010 tarihinde 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici .... madde ile girmiştir....
Davaya konu taşınmaz hakkında kamulaştırma işlemi olup olmadığı ve buna ilişkin tüm evraklar ilgili idareden getirtilmeli taşınmaza fiili el atma tarihi sorulmalı, taşınmaza fiili el atma tarihi net olarak belirlenmeli, bu kapsamda taraflara el atma tarihi ile ilgili delillerini ibraz etmek üzere süre verilmesi gerekirse 09/10/1956 ila 1983 tarihleri arasında çekilmiş veya bu tarihlere yakın hava fotoğrafları getirtilip mahallinde keşif yapılmak suretiyle el atma tarihinin kesin olarak belirlenmesi gerekir. Taşınmaza 09/10/1956 gününden önce el atıldığı kabul edildiği takdirde davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir....
Bu kararla; taşınmazına kamulaştırmasız el atılan kişinin kamu tüzel kişiliğine karşı meni müdahale (el atmanın önlenmesi) davası açabileceği, ya da fiili duruma razı olarak kamu tüzel kişiliğine karşı mülkiyet hakkının devrine karşılık taşınmaz bedelinin tahsili istemli dava da açabileceği kabul edilmiştir. İçtihadı Birleştirme kararının yol göstericiliği ile uzun yıllar fiili el atmalarda el atmanın önlenmesi ve taşınmaz bedelinin tahsili davaları Dairemizce çözümlenmiştir. Anayasanın 38. maddesi mülkiyet hakkını korumaktadır. Mülkiyet hakkı ancak kamu yararı amacıyla sınırlandırılabilir (35/2). Bu da Anayasanın 46. maddesinde düzenlenen kamulaştırma yoluyla mümkündür. Görüldüğü gibi Anayasamız kamulaştırmasız el atmayı düzenlememiştir. Yasalarımıza “kamulaştırmasız el atma” kavramı 5999 sayılı Kamulaştırma Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun ile 30.06.2010 tarihinde 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 6. madde ile girmiştir....
HD'nin 2018/1020 E ve 2019/4043 K sayılı ilamı) isabetsizlik bulunmamaktadır, ancak; -Kamulaştırmasız el atma sebebi ile tazminat davası açılabilmesi için taşınmaza fiilen veya hukuken el atılması gerekmekte olup 08/11/2019 tarihli T11 cevabi müzekkeresine göre taşınmazın 927,61 m2'lik kısmına davalı idarece fiilen el atıldığı kuşkusuzdur....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf sebepleri: 1- Taşınmaza fiilen el atılması ile fiili el atmanın süreklilik arz etmesinin farklı olduğu, 2- Taşınmazda fiili el atmanın olmadığı, 3- Taşınmazın birim fiyatının yüksek belirlendiği, 4- Emsal taşınmazın uygun olmadığı, 5- Şanlıurfa Belediyesinin büyükşehir belediyesine dönüşmesi nedeniyle önceki el atmalardan sorumlu tutulamayacağı iddialarını ileri sürmüştür. GEREKÇE: HMK'nın 355.maddesi hükmüne göre istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Davalı vekilinin istinaf itirazlarına münhasıran ve kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden resen yapılan inceleme sonucunda; Dava, kamulaştırmasız el atılarak yol yapılan dava konusu taşınmazın kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Dava konusu taşınmaza fiilen hangi tarihte (ay, gün ve yıl olarak) el atıldığı hususunda taraflardan delilleri sorularak, el atma tarihine ilişkin tüm belgeler (yer teslim tutanağı, geçici ve kesin kabul tutanakları vs) ile dava konusu taşınmaz ve çevresine ait 04.11.1983 tarihinden öncesini ve bu tarihten sonrasını gösterir şekilde hava fotoğrafları getirtilip, hava fotoğrafları ile ölçekli kroki çakıştırılmak suretiyle el atma tarihi kesin olarak tespit edilerek; 1983 öncesi el atmalarda el atma tarihindeki niteliklerine göre değerlendirme yapılması zorunlu olduğundan dava konusu taşınmazın el atma tarihi itibariyle niteliği (dava tarihine göre arsa vasfında kabul edilen taşınmazların el atma tarihinde de bu vasıfta olup olmadığı, etrafının meskun olup olmadığı, arazi ise üzerindeki muhtesatların ne olduğu, fındık bahçesi yada tarla vasfında olup olmadığı), öncelikle kadastro tespit tutanakları incelenerek tespit edilmeye çalışılmalı, belediye başkanlığına müzekkere yazılmalı, sonuç...