"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda;kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; ceza dosyası kapsamı da gözetilerek el konulan küçükbaş hayvanların adeti tam olarak belirlenip fiilen el koyma tarihindeki değerleri tespit edilmek, davacıların zararı buna göre hesaplanmak, davacının denetim sırasında ve sonrasında el konulan hayvanlara ait menşei şehadetnamesini ibraz edememesi, ceza mahkemesi beraat ve iade kararı 09/05/2002 tarihinde kesinleşmesine rağmen aradan uzunca bir zaman geçtikten sonra koyunlarını geri alamadığını ileri sürerek eldeki davayı açması gibi davacı kusurları birlikte değerlendirildiğinde zararın...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/11/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/05/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir....
Tutuklanan kimseye verilecek manevi tazminatın tespitinde; tutukluluk süresi, kişinin sosyal ve ekonomik yeri, üzerine yüklenen ve ceza kovuşturmasına konu olan suçun nitelik ve kapsamı göz önünde bulundurulmalıdır, bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacı lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir, Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Davacının davasının dayanağını teşkil eden ......
El koyma ve müsaderenin muhakkak uygulanması gerektiği kabul edildiği takdirde özellikle iyiniyetli üçüncü kişiler yönünden eşyanın belirli koşullar dahilinde iadesi veya bu mümkün olamıyorsa eşya sahibinin zararının tazmini gerektiği hususu da kararlarda sıkça zikredilmektedir. Müsadere veya geçici el koyma yoluyla mülkiyet hakkına yapılan müdahalelerin bireyin menfaatleri ile kamunun yararı arasında olması gereken adil dengeyi bozmaması için öncelikle suça konu eşyanın malikinin davranışı ile suç arasında uygun bir illiyet bağının olması, iyi niyetli eşya malikine eşyanın iade edilmesi veya iyi niyetli malikin bu nedenle oluşan zararının tazmin edilmesi gerekmektedir. Somut olayda, 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçu kapsamında el konulan kamyon iyi niyetli üçüncü kişi konumundaki davacı ... ait olduğu anlaşıldıktan sonra da el koyma tedbirinin fiili olarak uygulanmasına devam edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2022 NUMARASI : 2021/309 ESAS 2022/382 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının maliki olduğu Denizli İli Honaz İlçesi Kocabaş Mah. 685 ve 687 sayılı parsellere davalı tarafça Denizli-Aydın otobanı yol yapım çalışmaları nedeniyle el atıldığını ve arazideki arpa ve buğday mahsulü kaldırılmadan yol yapım çalışmalarına başlanılarak taşınmazların kullanılamaz hale getirildiğini, davacıya herhangi bir kamulaştırma bedeli ödenmediğini, davalının haksız işgali nedeniyle davacının taşınmazlarında tasarrufta bulunamadığını, usulüne uygun kamulaştırma yapılmaksızın taşınmazlara fiilen el atılması nedeniyle davacı adına tescilli tapunun iptali ile davalı adına tesciline, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000,00- TL kamulaştırma bedelinin ayrıca el atma tarihinden itibaren 1.000,00- TL ecrimisil bedelinin işleyecek yasal...
Bu açıklamalar ışığında dosya kapsamına göre davacıya ait çekici ve dorseye 03.07.2017 tarihinde sicile şerh verilmek suretiyle el konulduğu, söz konusu kararın UYAP sistemine kaydı sırasında çekici ve dorse üzerinde 5607 sayılı Kanun kapsamında halihazırda şerh bulunduğunun anlaşılması üzerine 04.07.2017 tarihinde 5607 sayılı Kanun'un 10/2. maddesi gereğince kaçakçılık suçunun işlenmesinde tekrar kullanıldığı gerekçesiyle fiilen el koyma kararı verildiği anlaşılmakla, ikinci kez suçta kullanılan kamyona fiilen el koyma koşullarının oluştuğu gerekçesi ile CMK'nın 141/1-j maddesi kapsamında koşulları oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, Hukuka aykırı olup, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Somut olayda davacı vekili karayolu yapımı sırasında yola dökülen hafriyat nedeniyle meydana gelen toprak sonucunda taşınmada bulunan ağaçların pek çoğunun toprak altında kaldığı, davacıya ait taşınmazda çatlaklar oluşması nedeniyle ağaçların köklerinin açığa çıktığı ve sonrasında kuruduğu gibi taşınmazı kullanılmadığını ileri sürerek kamulaştırılmasız el atma bedelinin ve oluşan zararın ve ecrimilin tahsili talep ettiğinden, davanın haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılacağı kuşkusuzdur. Belirtilen duruma ve davanın niteliğine göre, idarenin ayni bir hakka müdahalesinin hukuka uygunluğunun yargısal denetimi işin esasını teşkil etmekte olup, açılan dava ile bir idari tasarrufun iptalinin ya da böyle bir tasarruf nedeniyle uğranılan zararın tazmininin istenilmemiş bulunması karşısında, haksız fiilden doğan zararların tazmini davasının, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır....
Dosya içeriğine göre, el koyma işlemi CMK hükümlerine uygun olarak yapılmış ancak el koyma koruma tedbiri nedeniyle tazminat verilmesini öngören CMK’nın 141/1-j maddesi gereğince el konulan çayların “korunması için gerekli tedbirlerin alınmaması” nedeniyle davacının oluşan zararları yönünden tazminata hak kazandığı anlaşılmış, koşulları oluşmadığından davacı vekilinin duruşma isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan CMUK'un 318. ve 5271 sayılı kanunun 299. maddeleri gereğince reddine karar verilmiş, davacının sahibi olduğu çaya 28.01.2009 tarihinde haksız el konulmasından dolayı 5271 sayılı CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince tazminat davası açtığı, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacı lehine manevi tazminata hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak hüküm kurulmuş; karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, kamulaştırma evrakının bir kısım davacılar murisi...'ın bizzat kendisine 17/11/1983 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından... mirasçıları yönünden geçerli bir kamulaştırmanın varlığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat Hüküm : Davanın Reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; Olay tarihinde yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanunun 1. maddesi kapsamında davacının haksız el koyma nedeniyle tazminat isteme hakkı bulunmaması nedeniyle, davanın 466 sayılı Kanunun 2/1. maddesi yerine, el koyma tarihinden sonra yürürlüğe giren ve olayda uygulanma olanağı bulunmayan 5271 sayılı CMK'nın 142/1. maddesi gereğince süre yönünden reddine karar verilmesi sonuca etkili görülmediğinden, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sonucu itibariyle doğru olan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar...