"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi uyarınca açılan acele kamulaştırma nedeni ile değer tespiti ve taşınmaza el koyma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: talebinin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı ek kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi uyarınca açılan acele kamulaştırma nedeni ile değer tespiti ve taşınmaza el koyma istemine ilişkindir. Mahkemece, acele el koyma kararın kaldırılmasına davacının el koyma talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Niteliği gereği acele el koyma davaları delil tespiti niteliğinde olup, anlaşmazlığı çözümleyen nihai bir karar mahiyetinde olmadığından, temyizi kabil kararlardan değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi uyarınca açılan acele kamulaştırma nedeni ile değer tespiti ve taşınmaza el koyma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: talebinin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı ek kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi uyarınca açılan acele kamulaştırma nedeni ile değer tespiti ve taşınmaza el koyma istemine ilişkindir.Mahkemece, acele el koyma kararın kaldırılmasına davacının el koyma talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Niteliği gereği acele el koyma davaları delil tespiti niteliğinde olup, anlaşmazlığı çözümleyen nihai bir karar mahiyetinde olmadığından, temyizi kabil kararlardan değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi uyarınca açılan acele kamulaştırma nedeni ile değer tespiti ve taşınmaza el koyma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: talebinin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı ek kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi uyarınca açılan acele kamulaştırma nedeni ile değer tespiti ve taşınmaza el koyma istemine ilişkindir.Mahkemece, acele el koyma kararın kaldırılmasına davacının el koyma talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Niteliği gereği acele el koyma davaları delil tespiti niteliğinde olup, anlaşmazlığı çözümleyen nihai bir karar mahiyetinde olmadığından, temyizi kabil kararlardan değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 03/07/2014 gün ve 2012/1073 - 2014/387 sayılı kararı bozan Daire'nin 11/03/2015 gün ve 2014/18058 - 2015/3340 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili; memur olan müvekkilinin davalı bankadaki hesabına soruşturma kapsamında tedbir mahiyetinde el koyma kararı verildiğini, ancak davalı bankanın el koyma kararından sonrasını kapsar şekilde hesabına bloke konulduğunu, maaşlarını dahi çekemediğini, hukuken el koyma kararının devlet tarafından verilen maaşı kapsamadığını, banka tarafından yapılan uygulama nedeniyle müvekkilinin maddi manevi zarara uğradığını ileri sürerek kendisine verilmeyen maaşa ilişkin parasının yatırıldıkları tarihten ödeneceği...
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09/06/2016 tarih ve 2016/221-2016/263 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; memur olan müvekkilinin davalı bankadaki hesabına soruşturma kapsamında tedbir mahiyetinde el koyma kararı verildiğini, ancak davalı bankanın el koyma kararından sonrasını kapsar şekilde hesabına bloke konulduğunu, maaşlarını dahi çekemediğini, hukuken el koyma kararının devlet tarafından verilen maaşı kapsamadığını, banka tarafından yapılan uygulama nedeniyle müvekkilinin maddi manevi zarara uğradığını ileri sürerek kendisine verilmeyen maaşa ilişkin parasının yatırıldıkları tarihten ödeneceği tarihe kadar mevduata uygulanan en...
Bu sebeple anılan kanun maddeleri gereğince otobüsün müsadere edilmesi mümkün bulunmamakla, otobüsün karar kesinleştiğinde iade edileceğinin belirtildiği, Aracın kasko değeri kadar teminat karşılığında ve trafik kaydına şerh konularak davacıya teslimine karar verildiği ancak davacı tarafından teminatın yatırılmadığı, 16.06.2011 tarihli kararın 30.06.2011 tarihinde kesinleşmesi üzerine ise otobüsün 2011 yılı Temmuz ayında davacıya teslim edildiği, bu itibarla dava konusu el koymanın haksız bir el koyma olarak değerlendirilemeyeceği, davacının el koyma işlemi nedeniyle uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi kaybını davalıdan talep edemeyeceği, bunun yerine davacının aracını kendisinden habersiz şekilde suçta kullanan kişilerden talep edebileceği anlaşıldığından, dava konusu el koyma işlemine karşı tazminat talebinin CMK’nın 141. maddesindeki şartların oluşmaması gerekçesiyle reddine karar verildiği, Dairemizce 16.05.2014 tarih 2014/1644 esas, 2014/11999 karar sayılı ilamı ile onandığı...
Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/91-2012/443 sayılı kararıyla beraatine karar verildiği, beraat kararının 21.10.2014 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının 8.200,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece manevi tazminat talebinin reddi ile 6.673,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede tazminat talebinin dayanağı olan beraat hükmüne dair ceza dava dosyası celp edilip incelenerek, Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde el koyma ve iadeye ilişkin belge ve tutanakların aslı ya da onaylı birer sureti de dosya arasına alınarak, el konulduğu iddia edilen destekleme priminin el koyma ve iade tarihlerinin, el koyma süresince nemalandırılıp nemalandırılmadığı...
Somut davada taraflardan el koyma tarihinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilip yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda vasıflandırma yapılması ve yargılama harç ve vekalet ücretinin, fiili el koyma tarihine göre maktu veya nispi olarak değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemesi ile dava konusu taşınmaza fiili el koyma tarihi belirlenmeden karar verilmesi, .... Kabule göre de; 2-Dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Yasası'nın kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 1. fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tespiti ve bu tespitte etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak 2. fıkra gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerekmektedir....
Dava, haksız el koyma nedeninden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kendisine ait araca kaçakçılık suçunda kullanıldığı iddiası ile el konulduğunu, ceza yargılamasında kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına ve nakil vasıtası aracın iadesine karar verildiğini belirterek, haksız el koyma nedeniyle oluşan zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalılar, olayda bir kusur ya da sorumlulukları olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, el koyma işleminin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davaya konu olayda; davacıya ait araca, kaçak elektronik eşya taşımasında kullanıldığı iddiasıyla 16/07/2003 tarihinde el konulmuş, ... 1....
karşılığında ve trafik kaydına şerh konularak davacıya teslimine karar verildiği ancak davacı tarafından teminatın yatırılmadığı, 16.06.2011 tarihli kararın 30.06.2011 tarihinde kesinleşmesi üzerine ise otobüsün 2011 yılı Temmuz ayında davacıya teslim edildiği, bu itibarla dava konusu el koymanın haksız bir el koyma olarak değerlendirilemeyeceği, davacının el koyma işlemi nedeniyle uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi kaybını davalıdan talep edemeyeceği, bunun yerine davacının aracını kendisinden habersiz şekilde suçta kullanan kişilerden talep edebileceği anlaşıldığından, dava konusu el koyma işlemine karşı tazminat talebinin CMK’nın 141. maddesindeki şartların oluşmaması gerekçesiyle reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davanın CMK'nın 141. maddesindeki şartların oluşmaması nedeniyle...