WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 9.843 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat davasının dayanağını oluşturan ... 1....

    Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; asıl dava bakımından; arsa niteliğindeki Rize ili Merkez ilçesi Kavaklı Mahallesi 754 ada 7 ve 754 ada 8 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa ödenmesine, aynı davacılar tarafından dava konusu taşınmazlar için açılan ve asıl dosya ile birleştirilen kamulaştırmasız el koymanedeniyle tazminat davaları bakımından ise asıl dosyada kamulaştırma bedeline hükmedildiğinden, konusuz kalan kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ,ecrimisil talepleri bakımından ise davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı davalılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6....

      Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/262 Esas – 2012/397 Karar sayılı ceza dosyası incelendiğinde, ruhsat sahibi davacı olan 06 BV 6608 plaka sayılı araca 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan yürütülen soruşturma kapsamında 20.03.2011 tarihinde fiilen el konulduğu, teslim edilmediği, yapılan yargılamada dosya dışı sanıklar hakkında 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçu nedeniyle mahkumiyet kararı verildiği, iyi niyetli üçüncü kişiye ait olması nedeniyle aracın müsaderesi talebinin reddine ve sahibine iadesine dair karar verildiği, kararın 23.10.2017 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının dayanağını oluşturan davanın kesinleşmesi ve kesinleşmeden itibaren her halde 1 yıl içinde koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasının açılması gerektiği kaldı ki istinaf bozma ilamında da belirtildiği üzere tazminat davasına esas teşkil eden dosyanın beraat ile değil mahkumiyet ile sonuçlanmış olduğu ve davaya konu aracın suçta kullanılmış olduğu anlaşılmakla CMK141 ve 142 maddeleri kapsamında bulunmayan...

        Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı lehine el koyma nedeniyle 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi, 2-Dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınan 10.02.2014 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında davacının maddi kaybının ‘’31.000’’ TL olarak belirlenmiş olması ve hükmün gerekçesinde yapılan değerlendirme sonucunda da bilirkişi tarafından belirlenen muhtemel gelir kaybının, maddi tazminat olarak tespit ve kabul edildiği belirtilmiş olmasına karşın, hüküm fıkrasında bu miktarı aşacak şekilde ‘’49.000’’ TL’ye hükmolunması suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmedilmesi, İsabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta...

          Dava tarihi 06/12/2011 olmasına rağmen, karar başlığında 16/01/2018 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmekle bozma sebebi yapılmamıştır. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davacıya ait tankere kaçakçılık suçunda kullanıldığı iddiası ile el konulduğunu, ceza yargılamasında dava dışı sanığın beraatine ve nakil vasıtası aracın iadesine karar verildiğini belirterek, haksız el koyma nedeniyle oluşan zararının tazmini isteminde bulunmuştur....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir. Dosya kapsamından davaya konu taşınmaza 2016 yılında el atıldığı, ancak kamulaştırma işleminin yapılmadığı anlaşılmıştır. Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırmasız el atma talebinde bulunabilmek için idarenin taşınmaza hukuken veya fiilen el atması ve sahibinin tasarrufunu engellemesi gerekir....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda yazılı kararıyla; "...Somut olayda; davacının petrol istasyonunda satmak üzere satın aldığı ancak el koyma tarihinde fatura ve belgeleri eksik olması nedeniyle el konulan 53.348 Lt. motorini el koyma tarihinden itibaren dava tarihine kadarki süre de kullanamadığı/satamadığı bu nedenle gelir/kazanç kaybı olacağı iddia edilmiş ve mahkemece de bu iddianın kısmen ispatlandığı kabul edilmişse de; ticari hayatta her zaman kar edilmesi ve kar oranının sabit olması mümkün olmayıp zarar etme ihtimalinin de bulunması ile yukarıda açıklanan gerçek zarar ilkesi birlikte değerlendirildiğinde davacının kar/kazanç kaybı zararı ile el koyma eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığı kanaatine varıldığından mahkemece bu zarar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu kalem zarar talebinin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              Açıklanan yasal düzenleme karşısında; yerel mahkemece, ıslah ile artırılan bölümün zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. b- Dava, haksız el koymadan kaynaklanmakta olup; hukuka aykırılık da el koyma tarihinde gerçekleşmiştir. Şu durumda, talep de gözetilerek el koyma tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece, dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; mahkemece maddi tazminatın belirlenmesinde hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yöntemi uygun bulunmamıştır. M… … Ticaret Odası'nın yazısına göre, el konulan aracın kullanılması halinde aylık 1.200,00 TL net kazanç sağlanılabileceği belirtildiğine göre; el koyma ve iade tarihleri arasındaki zarar miktarının aylık kazanç üzerinden hesaplanması gerekir. Karar, bu bakımdan da yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istenmli davanın yapılan yargılaması sonunda; açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

                  Mahkemece araç bedeli davasının kabulüne, manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya arasında mevcut bilgi ve belgelerden, Bedelsiz İthal Tebliği'nden yararlanmak isteyen davacının 25.12.2000 tarihinde yurt dışından getirdiği araca, ruhsatının sahte olduğu ve Tebliğ hükümlerine uygun surette iktisap edilmediği gerekçeleri ile el konulduğu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca aracın ruhsatının sahte olduğunun ve Tebliğ hükümlerine uygun surette iktisap edilmediğinin tespit edildiği, ancak sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı ve olayın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile takipsizlik kararı verildiği, uzun süre gümrük ardiyesinde bekletilen aracın kullanılamaz duruma geldiği, mahkemece el koyma işleminde davacının kusurlu olduğunun kabul edildiği, CİF değeri üzerinden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu