Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

devam olunacağının belirtilmiş olması karşısında; yapılan işlemden kasıt 13.05.2005 tarihinde davacı aracına el koyma olup, el koyma nedeniyle maddi tazminat isteminin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği gözetilerek davanın reddi yerine yazılı şekilde tazminat hükmedilmesi, Kanuna aykırı davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 04/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Köyü 159 ada 61 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazlara kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istenilmiş; mahkemece 1993 ve 1998 yıllarında el atıldığı ve zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacıya ait taşınmaza davalı idarece 1993 ve 1998 li yıllarda fiilen el koyulmuştur....

      tarihine kadar geçen süre içerisinde bekleme ücreti ödemek zorunda kaldığını, el koyma işlemi olmasaydı müvekkil şirketin bu masrafları yapmamış olacağını, müvekkil firmanın el koyma nedeni ile manevi zarara da uğradığından 188.934,21 TL maddi, 100.000,00 TL tazminatın el koyma tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. 2.Davalı vekili 08.03.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılıp açılmadığının, süresinde açılıp açılmadığının ve aynı talep nedeniyle başka dosyasının bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması gerektiğini, davacının zararını belgelendiremediğini, söz konusu el konulan malların davacıya iade edildiğini, tüzel kişilerin manevi tazminat talep etmelerinin hukuken mümkün olmadığını, davacının tespit edilemeyen alacaklarına reskont faizi talep etmesinin usul ve Yasaya aykırı olduğunu, tazminata hükmedilecek ise de rücu bakımından, gerekçede hangi koruma tedbiri nedeniyle tazminat hükmedildiğinin açıklanması gerektiğini...

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Manevi tazminat talebinin reddi, 1.795 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacı vekilinin 28.08.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle sahibi olduğu araca el konulduğunu, yapılan soruşturma sonunda üzerine atılı suçlarla ilgili olarak hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağı olan Konya Cumhuriyet Başsavcılığının, 2011/1913 Soruşturma – 2013/12707 Karar sayılı ceza dosyasının incelenmesinde; şüphelinin (davacının) sahibi olduğu araca, zimmet, resmi belgede sahtecilik ve...

          el koyma işlemi nedeniyle uğradığını iddia ettiği maddi kaybını davalıdan talep edemeyeceği, bunun yerine davacının aracını kendisinden habersiz şekilde suçta kullanan kişiden Borçlar Kanunundaki sorumluluk kuralları çerçevesinde talep edebileceği gözetilerek davanın 5271 sayılı CMK'nın 223/7 maddesi gereğince reddi yerine soruşturma aşamasında el koyma şartlarının oluşması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekçesi itibariyle hatalı sonucu itibariyle doğru kabul edilmiş; 28.02.2013 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığına 12.03.2013 olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir....

            KAMULAŞTIRMASIZ EL KOYMA NEDENİYLE TAZMİNAT 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 640 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.04.2005 gün ve 2004/180 E- 2005/289 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 06.03.2006 gün ve 2005/13229-2006/2265 sayılı ilamı ile; (...Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dava; muristen intikal eden kısmi pay için dava açılmıştır. 4721 sayılı T.M.K.'nun 640. maddesi uyarınca miras bırakandan intikal eden pay için iştirak halinde mülkiyet hükümleri geçerlidir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/10/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....

                Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek, davacı lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin ve davacı vekilinin, eksik incelemeye ve tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 09.09.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  tutuklanan kimseye verilecek manevi tazminatın tespitinde; tutukluluk süresi, kişinin sosyal ve ekonomik yeri, üzerine yüklenen ve ceza kovuşturmasına konu olan suçun nitelik ve kapsamı göz önünde bulundurulmalıdır, bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacılar lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir....

                    Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacı lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin süreye, tazminat miktarına, eksik incelemeye ve kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 06.05.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu