Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının niteliği gereği kendisini vekil ile temsil ettiren taraflar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmekte olup, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine, 6459 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca işletilen bu faiz alacağı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının fer'i niteliğindedir. Asıl alacağa bağlı bu kalemin takibe konu edilmesi halinde, icra vekalet ücretinin AAÜT uyarınca maktu olarak tayini gerektiği gibi, tahsil harcının da maktu alınması gerekir. Somut olayda; takip dayanağı ilam, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasına ilişkin olup, icra vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerekirken, dosya hesabında icra vekalet ücretinin nispi oran üzerinden hesaplanarak muhtıra düzenlendiği anlaşılmaktadır....
Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının niteliği gereği kendisini vekil ile temsil ettiren taraflar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmekte olup 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine 6459 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca “Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz” işletilmesi gerekmektedir. Belirtilen bu faiz alacağı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının fer'i niteliğindedir. Asıl alacağa bağlı bu kalemin takibe konu edilmesi halinde icra vekalet ücreti hesaplamasının AAÜT uyarınca maktu olarak tayini gerektiği gibi, tahsil harcının da maktu alınması gerekir....
Mahkemece; bu tür alacağın tahsili sebebiyle girişilen takipte vekalet ücretinin maktu olarak belirleneceğine ilişkin açık bir hükme rastlanmadığı ve para alacaklarında vekalet ücretinin nispi olarak belirlenmesine ilişkin genel kuralın geçerli olacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının niteliği gereği kendisini vekil ile temsil ettiren taraflar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmekte olup 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine 6459 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca “Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz” işletilmesi gerekmektedir. Belirtilen bu faiz alacağı kamulaştıma bedelinin tespiti ve tescil davasının fer'i niteliğindedir....
Davalı, dava konusu taşınmaz için kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açıldığını ve davacının taşınmazdan gelir elde etmediğini, bu nedenle ecrimisil isteyemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesince; “......
Şu durumda; Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının açıldığı mahkemece yapılan tebligatla kamulaştırma işleminin başlamış olmasına ve davaya konu taşınmazın bedelinin de davanın açıldığı tarih itibariyle belirlenecek olmasına göre, bu tarihten sonraki dönem için taşınmaza haksız el atıldığı iddiasıyla ecrimisil talebinde bulunulamayacağı açıktır. Hal böyle olunca, mahkemece; kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının açıldığı tarihe kadar olan dönem için davalı şirket aleyhine ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davaya konu edilen dönemin tamamı için belirlenen ecrimisilden davalı şirketin sorumlu tutulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" TARİHİ : 12/02/2013 NUMARASI : 2010/585-2013/80 Taraflar arasındaki 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10 maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 14.05.2015 gün ve 2014/27753 Esas - 2015/9837 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10 maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemine ilişkin davada; mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizce onanmış, bu karara karşı davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
Bu nedenle, davacı, davalı idarece açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının açıldığı tarih itibariyle maliki ve hissedarı bulunduğu taşınmazların bedeline hak kazandığından, davacı tarafından daha evvel davalı idare aleyhine açılan ecrimisil davalarının açılma tarihi olan 09.02.2009 ile davalı idare tarafından açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının açıldığı 01...2009 tarihi arasında olan dönem için yeniden ecrimisil talebinde bulunabilecektir. Hal böyle olunca, mahkemece; davacı tarafından daha evvel davalı idare aleyhine açılan ecrimisil davalarının açılma tarihi olan 09.02.2009 tarihi ile davalı idare tarafından açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının açıldığı 01...2009 tarihine kadar olan dönem için davalı idare aleyhine ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu tarihten sonrası için de ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/379 esas sayılı dosyasında açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası idarenin vazgeçmesi nedeniyle reddedilmiş, ise de daha sonra aynı mahkemede aynı parsellere ilişkin olarak yeniden mahkemenin 2011/527 esas sayılı dosyası ile kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılmış, ancak davanın görülmesi sırasında kamulaştırmanın iptali için idare mahkemesine açılan davada, davacının yürütmenin durdurulması talebi kabul edilmiş olduğundan, bekletici mesele yapılarak yargılamanın halen devam ettiği anlaşılmıştır. Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının açmış olduğu bu dava maddi hatanın giderilmesi talebi niteliğinde olup kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası ile birlikte görülmesi gerekir. Zira kamulaştırma bedelinin tespiti davası açıldığında artık kamulaştırmasız el atmadan söz edilemez....
Sulh Hukuk ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacıya ait taşınmazın bir bölümünün kadastro tespiti sırasında davalı adına tescil edilmesi ve daha sonra yapılan kamulaştırma işlemi sonunda davalı tarafından bu taşınmaz bölümüne ilişkin olarak alınan kamulaştırma bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın kamulaştırma bedelinin yanlış kişiye ödenmesi ve mülkiyetin tespiti istemine ilişkin olduğu belirtilip, Kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan tüm uyuşmazlıkların ve mülkiyetin tespiti davalarının Asliye hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise; uyuşmazlığın Kamulaştırma Kanunu'ndan kaynaklanmadığını belirterek, dava değerine göre görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Sulh Hukuk ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacıya ait taşınmazın bir bölümünün kadastro tespiti sırasında davalı adına tescil edilmesi ve daha sonra yapılan kamulaştırma işlemi sonunda davalı tarafından bu taşınmaz bölümüne ilişkin olarak alınan kamulaştırma bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın kamulaştırma bedelinin yanlış kişiye ödenmesi ve mülkiyetin tespiti istemine ilişkin olduğu belirtilip, Kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan tüm uyuşmazlıkların ve mülkiyetin tespiti davalarının Asliye hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise; uyuşmazlığın Kamulaştırma Kanunu'ndan kaynaklanmadığını belirterek, dava değerine göre görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....